Giriş
(4)

USD alınır mı?

primetime
Evet dostlar soru başlıkta. 3 ay bekleyebilecegim bir miktar TL var. Döviz alınir mi? Ya da diğer önerileriniz. Teşekkürler..
Evet dostlar soru başlıkta. 3 ay bekleyebilecegim bir miktar TL var. Döviz alınir mi? Ya da diğer önerileriniz. Teşekkürler..
0
primetime
(27.04.21)
3 ay bekleyeceksen alınmaz
0
optimistbakunin
(27.04.21)
3 ay için alınmaz +1

Kısa vadede doların düşeceğini düşünüyorum. Yıl sonu bugüne göre daha yüksek olabilir ama bi müdahale gelecek.
0
himmet dayi
(27.04.21)
bu duzen giderse yil sonu 9.50 den yukari olur. ytd.
0
turbo sadık
(27.04.21)
Bir sonraki merkez bankası toplantısında faizlerin düşürüleceği beklentisi var. Bu da doların artması demek. Merkez bankasında da dövize fazla müdahale edecek birikim kalmadı. Ben 2-3 ay içerisinde, faize müdahaleler ile doların artacağını öngörüyorum.

Not: Yatırım tavsiyesi değildir. Kur düşerse, arkamdan küfretmeyin :) Her an her şey olabilir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.04.21)
(4)

elektrik faturasının çok yüksek gelmesi

aeroknight
evde elektrik olarak çalışan tek şey geçen ay 2000w kumtel tek fanlı ısıtıcıydı.o da geceden sabaha kadar açık oluyordu genelde. ya da telefonu şarja bırakıyordum geçenden. ve elektriği yeni bağlattım uani yeni taşındım. fatura da 20 günlük zaman dilimimi kapsıyor. sadece ısıtıcının çalışması ve şar
evde elektrik olarak çalışan tek şey geçen ay 2000w kumtel tek fanlı ısıtıcıydı.o da geceden sabaha kadar açık oluyordu genelde. ya da telefonu şarja bırakıyordum geçenden. ve elektriği yeni bağlattım uani yeni taşındım. fatura da 20 günlük zaman dilimimi kapsıyor. sadece ısıtıcının çalışması ve şarj olayı 467 tl fatura gelmesine neden olabilir mi? sayaç hatalıdır diye başvurdum ama yedaş sayaçınızda hata uok diye geri dönüş yaptı
0
aeroknight
(26.04.21)
300 falan bence en fazla tutar ya, saatte 2kwh.

ben de taşındığımda 2 ay aşırı az geldi fatura, söyledim saati değiştirip önceki tüketimi kitlediler. işlerine gelmeyince böyle mallık yapıyorlar mı acaba. fatura detayında tüketim ve fiyatlar falan yazar.
0
passion rules the game
(26.04.21)
Isıtıcılar genelde çok elektrik harcıyor. Yüksek ihtimal ondandır.


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.04.21)
Isıtıcıdan.
0
elitoangelito
(26.04.21)
Geceden sabaha kadar derken mesela akşam 6 sabah 9 arası sürekli 2KW yakarsan 20 günde 450 TL'yi bulur zaten elektrik masrafı.
0
mikro patlama
(26.04.21)
(5)

Aşı sonrası pozitif çıkmakla ilgili bir soru

nhk ni youkosu
Teorik bir şey soruyorum, bilgim yok.Son zamanlarda "2.aşıyı oldu, pozitif çıktı" muhabbetlerini duyuyoruz. Koruma korumama kısmını değil şunu sormak istiyorum, mesela biontech aşısı olanlar koronanın etkilerini birkaç gün yaşıyorlar gibi, vücutlarında virüsün proteinleri üretiliyor çünkü.Şimdi bu d
Teorik bir şey soruyorum, bilgim yok.

Son zamanlarda "2.aşıyı oldu, pozitif çıktı" muhabbetlerini duyuyoruz. Koruma korumama kısmını değil şunu sormak istiyorum, mesela biontech aşısı olanlar koronanın etkilerini birkaç gün yaşıyorlar gibi, vücutlarında virüsün proteinleri üretiliyor çünkü.

Şimdi bu durumdayken pcr testi yapılsa pozitif mi çıkıyorlar? Yani o "hasta oldu" denilenlerin bir kısmı aslında böyle olabilir mi?

edit: hasta olanları sormuyorum. Mesela aşı oldum vücudumda virüsün proteinleri üretiliyor, pcr testi bu durumda ne gösteriyor onu merak ediyorum. Aşı olacağım, hatta öğretim görevlisi olduğum için öncelikliyim gelirse biontech olur geçerim teşekkürler.
0
nhk ni youkosu
(20.04.21)
hayır. 2. aşıyı olup da pozitif çıkabilirsin. bunun aşının vücutta yarattığı etkiyle alakası yok. virüsten yüzde 100 korunma yöntemi yok sonuçta. ki abd'de de benzer vakalar oluyor.
0
rentts
(20.04.21)
Bu oran açıklandı, çok çok düşük bir oran. Aşı olan 15 milyon kişiden 2,500 kişi. Bu kişiler de, normalden çok daha hafif atlatmışlar.

sptnkne.ws

Aşı karşıtı bir grup var. Bunlar olayı çok abartıyorlar.

Bence aşı olun.


.
0
kartallar yuksek ucar
(20.04.21)
benim sorduğum bu değil ama. Ben aşı olacağım tabii ki.

Ben hasta olanları da sormuyorum zaten aşının amacı hasta olsan da hafif atlatmanı sağlamak.

Benim sorduğum--> aşı olunca vücudunda bulunan madde(mrna sonrası üretilen protein veya inaktif bilmemne) testi pozitif çıkarabilir mi yoksa alakası yok gerçek virüs olmazsa pcr asla pozitif çıkmaz mı?
0
🌸nhk ni youkosu
(20.04.21)
Bilginizin şu kısmı yanlış: "mesela biontech aşısı olanlar koronanın etkilerini birkaç gün yaşıyorlar gibi, vücutlarında virüsün proteinleri üretiliyor çünkü."
bundan dolayı karışıklık olmuş. aşı olanlar virüsün proteinlerini üretmiyor, antikor üretiyor. Mrna aşılarında zaten virüs yok, virüsün etrafında hücreye tutunmak için kullandığı zıpkınlar var, o zıpkınlardan bazıları veriliyor vücuda
Sinovac gibi aşılarda virüsün kendisi var fakat belirli işlemlerle etkisiz hale getirilmiş ve çok az sayıda. Bu virüsün çoğalması, test için sürüntü alınan yerleri kaplaması mümkün değil
tarihte bulunmuş hiçbir aşının koruyuculuğu %100 değil, coronavirüs aşılarının da %100 değil.
Aşı olduktan sonra dışarıdan virüsü bünyenize alabilirsiniz, çok yüksek ihtimalle hafif atlatırsınız. Sağlık ve yaşa bağlı olarak yine ağır hastalanabilirsiniz de.
Fakat aşılar çok çok yüksek oranda hayatınızı kurtarır
0
asbe
(20.04.21)
Teşekkürler, cevabı aldım. Sürüntüyü etkileyecek bir şey değilmiş.

Fakat herkes çok hassaslaşmış ve yanına sosyal mesaj eklemeden cevap veremiyor bu da çok ilginç. En ufak bir yanlış anlama aşı karşıtlarının eline koz verir gibi düşünülüyor sanırım.
0
🌸nhk ni youkosu
(20.04.21)
(5)

Avukat arkadaslara boşanma hakkında bir soru

woory
Herkese merhaba.Yakın bir arkadaşım aralık ayında resmi nikah kiydi fakat düğünü yazın olacaktı ve bu düğün sonrası aile birlikteliği baslayacakti. Resmî nikahin erken yapılmasının sebebi, sadece ve sadece arkadaşımın memleketine tayin olabilmek amaciyla kurumuna tayin döneminde dilekçe verebilmesi
Herkese merhaba.

Yakın bir arkadaşım aralık ayında resmi nikah kiydi fakat düğünü yazın olacaktı ve bu düğün sonrası aile birlikteliği baslayacakti. Resmî nikahin erken yapılmasının sebebi, sadece ve sadece arkadaşımın memleketine tayin olabilmek amaciyla kurumuna tayin döneminde dilekçe verebilmesi icindi. Kız tarafının resmi nikah sonrasi arkadaşımdan ettiği talepler anormal boyutta değişiklik gösterince(örn: "bir kilim yeter sevgilim" nikahin ardindan "avangart mobilya isterim"e evrildi) çocuk 'benim gelirim belli, bu isteklerimizin hepsini karşılayamam' dedi. Kız tarafı 'bir düşünelim biz o zaman' dedi ve iletişim kesildi. Ardından nisanda takılan takıları vermeye yanaşmayan kız tarafı, 'çocuk boşanmak icin mahkemeye versin' dedi. 100 gram civarı bir altını sebepsiz yere bırakmak istemeyen arkadaşım da altınları geri vermedikleri surece dava açmayacağını söyledi. Bunun üzerine öğrendik ki kız tarafı bugün "evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (cekismeli) " şeklinde bir dava açmış. Arkadaş bugün ekonomik durum tespiti sebebiyle polis merkezine çağrılmış. Çocuk haliyle tedirgin oldu.

Sayın hukuk bilginleri,

Bu altınin mahkeme sonucunda kız tarafinda mi kalması kararlaştırılır?

Arkadaşım ekstradan başka bir maddi yükümlülük altına girer mi? (Nafaka, tazminat vs.) Ortada şiddet, hakaret gibi en ufak bir durum söz konusu değil.

Sizce bu arkadaş ne yapmalı?

Kesin konuşmak elbette mümkün değil ancak genel geçer düşüncelerinizi yaşarsanız, memnun olurum. kendisi birkaç avukata danisti, benim de aklıma bir de buraya yazmak geldi. Fikirleriniz ve önerileriniz icin şimdiden teşekkürler.
0
woory
(15.04.21)
Nişanda 100 gram altın takıp mobilya tercihinden vazgeçmek de ne bileyim. Bir insan henüz evlenmediği birine neden 40 bin liralık takı emanet eder? Gerçekten çok garip bir coğrafyada yaşıyoruz.
0
robin one persie
(15.04.21)
diger sorularinizin yanitlarini bilmiyorum ama soyle bir bilgi verebilirim
(belki sizin de bilginiz vardir zaten)

evlilikte 1 yil dolmadan anlasmali bosanma davasi acilamiyor.
taraflar anlassa bile 1 yil dolmamissa dava otomatik olarak cekismeli aciliyor.

arkadasiniz davayi neden cekismeli acmis diye dusunduyse diye yazmak istedim.
0
la lykia
(15.04.21)
Avukat tutup karşı dava açmalı.
0
Mistyimage
(15.04.21)
Çekişmeli boşanma davaları çok sıkıntılı. Muhtemelen 100 gram altından çok çok fazlasını avukata verecek. Bir sürü de can sıkıntısı, davaya git gel. Süreç 2-3 sene bile sürebiliyormuş.

Bence bir avukat tutsun. Neler olur adam akıllı öğrendikten sonra, gözü almazsa anlaşmalı boşansın.


.
0
kartallar yuksek ucar
(15.04.21)
Konu ile alakası yok ama,
Sabah bir haber okudum, adam kastamonu'dan İstanbul'a yürüyormuş, 1 gün evli kaldığı eşine 4 yıldır nafaka ödediğinden.

muhtemelen arkadaşında nafaka ödemeye mahkum olacak,
Allah yardımcısı olsun.
0
birbilsem
(15.04.21)
(8)

128 milyar olayı

Tochinoshin
Kim nasıl ortaya çıkardı? Bu zamana kadar trilyonları götürdüler, neden sadece bu patladı?
Kim nasıl ortaya çıkardı? Bu zamana kadar trilyonları götürdüler, neden sadece bu patladı?
0
Tochinoshin
(14.04.21)
merkez bankasi bilancosunda acik secik bir vaziyette anlasiliyordu sanirim. resmen belgeli bu sefer. ondan bu kadar olay oldu.
0
baldur2
(14.04.21)
Gizli saklı bir şey değil ki mb zaten sürekli dolar satıyor benim anlamadığım neden sanki birisi bu parayı alıp kaçmış gibi sosyal medyada gaza geliniyor.
0
zoghurt
(14.04.21)
Normal şartlarda MB dolar satarken ihale gibi alıcıları davet eder. dolar rezervinin satacağı kısmını ortaya koyar kimlere kaçtan satıyor bunu açık açık yayınlar ve satar, geliri de kasaya koyar geçer.
bu 128 milyar rezerv var sanırken bi anda mb bankası rezervleri eksiye düşünce muhalefet dedi ki 128 milyar vardı noldu?
mb da biraz ayak diretti ve sonunda ulaşılabilecek bilgi olduğu için sattık dedi.
açtılar baktılar hiçbir yerde bu satışla ilgili bir detay, bir ilan bir işlem göremediler. dediler ki kime, niye, ne zaman, kaçtan sattınız bu dolarları.
MB buna da uzunca bir süre cevap vermedi, kılıf hazırlamaya başladılar, hükümet bekledikçe, muhalefet üstüne gitti, hükümet bekledikçe muhalefet üstüne gitti. sonuç bu. alenen, açık açık yapılması gereken bir işlem gizli kapaklı ve kayıtları saklanarak yapıldığı için muhalefet ortalığı ayağa kaldırdı.
aslında haklı bir isyan bakıldığı zaman, o para senin benim tüm milletin parası; şöyle düşünün ikimizin ortak 100 doları var biriktirdiğimiz para bende duruyor. dolar 7 tl ben bi gün senden habersiz 6,50 den satıyorum. sana da sen sorana kadar sattım falan demiyorum. farkettiğinde de kaçtan sattım kime sattım, daha iyi bi fiyata satabilir miydim falan bunları kurcalayınca da seni kötülüyor seninle kavga ediyorum. ne düşünürsün benim hakkımda? işte öyle bişey.
0
erty_ksk
(14.04.21)
Bu arada 2019 a kadar ihaleler açıklanırken 2020 de bir anda gizli tutuldu. yani kim dolar aldı kim sattı belli değil. Muhalefet gaza gelmiyor biri aldı kaçtı
0
olaylar olaylar
(14.04.21)
yeni gündem çıkınca unutulur gider. chp elide çarşaf çarşaf torpil listesi yayınlamıştı günlerce kürsülerde gösterdiler, sonra ne oldu? kendileri bile işin peşine düşmediler bıraktılar.
0
plastic_angel
(14.04.21)
Olay sadece hazinedeki dövizlerin satılması olayı değil. Bankada hesabı olan kişilerinde dövizlerine karşılık, banka Merkez bankasına bir karşılık yatırıyor. Yanlış hatırlamıyorsam bu oran %10'du.

Yani bir kişi veya firma, gidip bir döviz/altın hesabı açtırsa; 1.000 $ yatırsa, banka bunun 100 dolarını merkez bankasına veriyor. Merkez bankasının eksi rezervde olmasının sebebi de bu. Kişi/kurum parasını çektiğinde bankaya vermesi gereken, emanet döviz ve altınları da bozdurmuşlar.

Bankada döviz tutmayın. Çekmek istediğinizi zaman "Biz onları yedik!" gibi bir cevap alabilirsiniz. Yatırım tavsiyesi değildir!
.
0
kartallar yuksek ucar
(14.04.21)
www.paraanaliz.com

buradaki yazıdan öğrenebilirsin ne olup bittiğini.
0
mutantking
(14.04.21)
algı. güzel bir propaganda yürüttüler. bu aslında ak partinin gündem belirleyici sıfatını kaybettiğini gösterir. neden kayboldu nereye gitti kime satıldı bu apayrı bir konu onu sormamışsın zaten.
0
Frederick Co
(17.04.21)
(2)

Yemeksepeti şifre olayları sonrası yapılması gerekenler?

jackyr
Bu olaydan sonra fark ettim ki pek çok yerde aynı şifreyi kullanıyorum. Bu problem olabilecek bir olay? Tek tek şifre mi değiştirmeliyim? Authenticator kullanın demişler güvenliğiniz için. Hangisini kullanayım? Microsoft'unkini telefonuma indirdim ama beceremedim tam. Nasıl kullanılıyor? Nasıl daha
Bu olaydan sonra fark ettim ki pek çok yerde aynı şifreyi kullanıyorum. Bu problem olabilecek bir olay? Tek tek şifre mi değiştirmeliyim? Authenticator kullanın demişler güvenliğiniz için. Hangisini kullanayım? Microsoft'unkini telefonuma indirdim ama beceremedim tam. Nasıl kullanılıyor? Nasıl daha güvenli şifreler oluşturabilirm ve unutmam? Çok kafa karıştırıcı bir hal almaya başladı bu şifre işleri.

Tikler sabaha kalabilir. Şimdiden çok teşekkürler.
0
jackyr
(08.04.21)
authenticatorlar 2 faktör doğrulama olan yerler için. her yerde olmaz. instagram, facebook, gmail vs. de iki faktör doğrulamayı açın.
yemeksepeti gibi tırıvırı yerler için aynı basitlikte bir şifre belirliyorum bir kaç tane, birinden birisi ile açıyorum, unuttuğumda.
banka, eposta gibi kritik şeyler için zor şifreler ve belli bir algoritma ile üretiyorum kafamda ve değiştir dedikçe ona göre değiştiriyorum. unutmamak için de bulutta bir yere şifrelerinizi yapabilirsiniz ama ortak sabit bir kısmını belirleyin şifrede ve orayı xxxx diye yazın, sadece değişen yerleri yazın. birisi bunu ele geçirse bile anlayamaz.
bu arada yemeksepetinde şifrelerin açık hali çalınmadı, sıkıntı yok. ancak kişisel bilgileriniz çalındı.
0
surprise
(08.04.21)
Hash'li parolalar kırılmaz diye bir şey yok. Ele geçen parolaların %70-80'inini saniyeler içerisinde kırabilirler.

1. Kesinlikle mail şifrenizi, sitelerde de kullanmayın. Site şifresi çalınırsa, mailiniz de gider.

2. Mümkün olduğu kadar ayrı parolalar kullanın.

3. Mozilla'nın(veya diğer tarayıcıların) önerdiği karışık şifreleri kullanıp, bunları mozilla parola yöneticisine kaydedebilirsiniz. Veya başa bir karakter belirleyip, sona site ismi ile yapabilirsiniz.

Bastaki123YemekSepeti456!
Bastaki123HepsiBurada456!
Bastaki123EksiSozluk456!
vs.vs.



.
0
kartallar yuksek ucar
(08.04.21)
(2)

korona testi pozitif, antikor testi negatif. nasıl?

gaddarkerim
merhabalar,kafamı çok karıştıran bir durumla karşı karşıyayım. anlatayım;12 mart 2021 tarihinde sadece boğaz ağrısı semptomula şişli etfale gidip korona testi yaptırdım. genel olarak rastlanan ateş, öksürük, eklem ağrısı gibi semptomlarım yoktu. fakat ertesi gün sonuç covid-19 pozitif çıktı.karantin
merhabalar,

kafamı çok karıştıran bir durumla karşı karşıyayım. anlatayım;

12 mart 2021 tarihinde sadece boğaz ağrısı semptomula şişli etfale gidip korona testi yaptırdım. genel olarak rastlanan ateş, öksürük, eklem ağrısı gibi semptomlarım yoktu. fakat ertesi gün sonuç covid-19 pozitif çıktı.

karantinam başladı, verdikleri favicovir (sanırım) ilacı talimatlara uygun şekilde kullandım. pozitif çıkan testten 1-2 gün sonra boğaz ağrım da tamamen geçti. karantina sürecinde yada sonrasında boyunca tat koku kaybım da olmadı.

hastalığı bu kadar hafif ve nispeten semptomsuz atlatmış olmam sevindirici olsa da gerçekten korona olup olmadığım konusunda kafamda şüphe oluşmuştu.

06 nisan 2021 tarihinde kızılay tıp merkezine gidip antikor testi yaptırmak istediğimi söyledim. bir tüp kan alındı ve bugün sonuç çıktı.

ekte de görebildiğini üzere antikor testim negatif çıktı. kafam allak bullak. ben korona oldum mu olmadım mı emin olamıyorum. sizce sonuç ne?
0
gaddarkerim
(07.04.21)
Doktor degilim ama antikor yaniti hemen olusmayabilir. Bir de semptomsuz atlatanlarda yeterli anitkor yanit olusmayabiliyor bildigim kadariyla. Doktora sorun bence.
0
earthsean
(07.04.21)
Hastalığı hafif atlatanlarda genelde fazla antikor oluşmuyor. Ağır geçirenlerde ise kişiden kişiye değişmekle birlikte 5-6 aylık antikor oluşuyor.

Geçirip, geçirmemeniz şu an çok önemli değil. Hastalığı yeniden kapabilirsiniz. Dikkatli olmanız lazım.

NOT: Sağlık çalışanı değilim. Okuduklarım, dinlediklerimden anladığım bu!


.
0
kartallar yuksek ucar
(07.04.21)
(8)

Al ve unut taktiği (Binance)

Karmaşıklık
Geçen hafta bir arkadaş ortamında birisi 400 liralık sanal para aldığını, 10 sene hedef koyduğunu ve bekleyeceğini söyledi. Çeşitli örnekler de verdi tabii 10 sene önce şundan şu kadar alsak şu kadar paramız olurdu falan. Mantıklı geldi. Açtım bir Binance hesabı, bir miktar para atıp 4 farklı sanal
Geçen hafta bir arkadaş ortamında birisi 400 liralık sanal para aldığını, 10 sene hedef koyduğunu ve bekleyeceğini söyledi. Çeşitli örnekler de verdi tabii 10 sene önce şundan şu kadar alsak şu kadar paramız olurdu falan. Mantıklı geldi.

Açtım bir Binance hesabı, bir miktar para atıp 4 farklı sanal para aldım ve 9 sene 364 günlük bekleyişe başladım.

Sizce tutar mı bu düşünce?
Geç mi kaldık?
0
Karmaşıklık
(06.04.21)
beklersen illaki birisi tutar da, ben herhangi bir insanın o kadar sabırlı kalabileceğini sanmıyorum. o 400 tl 4 bin tl olursa hemen düşmesin diye bozdurur. :) ben dayanamazdım şahsen.

ayrıca binance 10 yıl için doğru bir yöntem mi emin değilim. şifreyi unutabilirsin, telefon numaran değişebilir. ölebilirsin. mail adresin puf olur.
0
reanarchy
(06.04.21)
2 yıl önce 400 tl lik yatırımım bugün 22 bin tl oldu... denemeye değer...
0
Boris
(06.04.21)
Hangi paraları alacağınıza göre değişir. Gidip bilmediğiniz altcoinlere yatırım yapacaksanız paranızı sokakta ihtiyacı olan insanlara vermeniz bile daha makul olur.
Bunun yerine haftalık belli oranlarda (20 lira bile olur) bitcoin alıp artış ya da azalış karşısında hissiyatsız kalarak (yukarıdaki arkadaşın sabırlı kalamamasına örneğindeki gibi) geleceğinize yatırım yapmak en doğrusu.
0
rakicandir
(06.04.21)
Ben onu bist icin dusunuyorum. Yani 10 sene beklersen her sey degerlenir de. Bir coin yok olabilir delist olabilir eskiyebilir vs vs. Ama saglam sirketlere girmek daha mantikli ve guvenilir. Zaten o sirketin basina bir sey gelmesi ekonomiyi sarsar. Gec kalinmis olabilir. Herkes takip ediyor hukumetler sirketler. Bu durum seni bizi aşti artik. Bilemiyorum tabi de ben risk ve guvenilirlik kismindayim
0
optimistbakunin
(06.04.21)
Biz eşimle başladık bunam, her hafta 100 er tllik bitcoin alıyoruz. Hiç bozmamak konusunda birbirimize sözler verdik ahasgafaf
Yalnız yüksek alımlarda soğuk cüzdan mı deniyordu o kodla bir borsa dısında saklamak daha mantıklı geliyor bize. Biz ileride ne yaparız su an bilmiyorum ama bi ara iota alıp o sekilde saklamıstık sonra bundan bi cacık olmaz deyip bozduk. İnş pişman olmayız :)
0
somethinginthewayshemoves
(06.04.21)
dostlar size bir tavsiye, kriptoparaların şimdiye kadar döngüsel hareket ettiğinin farkında olun ve böyle herkes konuşuyorken değil, millet ağlıyorken birikiminizi yapmaya başlayın.

Bakın 2 yıl önce demiş Boris, evet 2018-19 yatırımlık zamandı. Şu an 2000 dolar gördüğün ether o zaman 89 dolara kadar düştü. Neo şimdi 60 dolar, o zaman 6 dolara kadar düşmüştü.

i.ibb.co

Market büyüdükçe oynamalar azalabilir ama illa ki satış dalgası gelecek. Millet "balon bu, patladı, al işte %70 düştü" dediği zaman alım zamanıdır bence :) geçen cycle öyle yaptım, şimdi sadece satacağım yeri bekliyorum.
0
nhk ni youkosu
(06.04.21)
nhk +1

Bu piyasa al unut piyasasi degil dongusel bir piyasa. Benzer ir baska duyuru da vardi bugun, insanlar ayi piyasasi gormeden nasilsa dusmuyor diye guvenle girmek istiyor ama 3 sene once oyle dusunup bekleyenlerin parasinin %90i gitti, bekleyip satmayanlarin anaparasi daha yeni cikti. Alacaksaniz ne aldiginizi takibini donguleri teknik temel analizi bilerek girin.
0
gibicibicis
(06.04.21)
Ben de bir ara öyle düşündüm ancak ortadaki rakamlar belli.

Yüz binlerce insan para yatırıyor. Hepsinin birden kazabilme ihtimali bana mantıksız geliyor. İllaki bir noktada büyük çoğunluğu patlayacak.

Bence koy-unut taktiğine ufak bir ekleme yapın. Paranız 2-3 katına çıkarsa, yatırdığınız miktarı çekin. Sonra unutun. En azından böylece: kar edemeseniz de, hiç zarar etmemiş olursunuz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(06.04.21)
(16)

"Krediyle ev alıp 10 sene borç ödemek"

gmzo
Sözlükte bu başlık gündem olmuşken bir de burada tartışalım dedim.Eşim de benim de sabit gelirimiz var (zaman içerisinde akademik yükselme ile benim maaşım artacak). 30 yaşındayız, kiradayız, her ikimize de aileden Anadolu kentinden ileride gayrimenkul kalacak. Şu an İstanbul'un merkezi bir yerinde,
Sözlükte bu başlık gündem olmuşken bir de burada tartışalım dedim.

Eşim de benim de sabit gelirimiz var (zaman içerisinde akademik yükselme ile benim maaşım artacak). 30 yaşındayız, kiradayız, her ikimize de aileden Anadolu kentinden ileride gayrimenkul kalacak. Şu an İstanbul'un merkezi bir yerinde, fena sayılmayacak bir evde kiradayız. Yine merkezi ama bir tık daha nezih bir mahalleye, bir tık daha iyi bir eve taşınmaya niyetlendik.

Kime söylesek ev alın diyor. Şimdi başlıktakileri de okudum, düşük faiz ile kredi çekip ev alanları anlıyorum, kesinlikle avantajlı olabilir. İhtiyaçlar hiyerarşisi doğrultusunda insanın barınma ihtiyacını garantiye almak istemesini, ev sahibi kaprisiyle uğraşmak istememesini de anlıyorum.

Fakat bizim (en azından şimdi) ev almamamız için (bana göre) şöyle sebepler var:

1. Ülkenin durumu. Öyle bir güvensizlik ortamı var ki, yarın ne olacağı belli değil ve bu pandemi ile birlikte iyice ayyuka çıktı. Bir Avrupa ülkesi vatandaşlığım da var, dolayısıyla ihtiyaç halinde çekip gidebilme lüksümüzü korumak istiyorum.

2. Neden gelecekte rahat edelim diye gençliğimizi harcayalım? Savruk insanlar değiliz, 3 senede yurtdışı gezileri yaparak, ihtiyaç ve isteklerimizden kısmayarak, kira ödeyerek aşağı yukarı 200 bin lira biriktirdik. Neden aynı şekilde yaşayarak 10-15 sene sonra rahat rahat almayalım ki evimizi? Kiranın boşa gittiğini düşünmüyorum, bize istediğimiz zaman çekip gidebilme ve istediğimiz gibi yaşama özgürlüğünü veriyor.

3. İstediğimiz gibi yaşama özgürlüğü derken, şu an 25-30 yıllık evlerde, dediğim gibi merkezi ve nezih semtlerde yaşıyoruz. Trafiğe girmeden iş yerlerimize ulaşıyoruz, yürüyerek sahile gidiyoruz, arkadaşlarımızla buluşup bir şeyler içip yürüyerek eve dönüyoruz. Fakat bu evlerin fiyatları en az 900 bin - 1 milyon oldu, aynı yerde yeni ev alsak zaten mümkün değil. E şimdi biz Ümraniye'de siteye taşınıp, iş-kültürel ortam-sosyalleşme için trafiğe girmeye, zamanımızdan ve hayat kalitemizden yemeye mi başlayalım? Ne için? Geleceği belirsiz bir coğrafyada 4 duvar sahibi olabilmek için.

Düşündüğümden uzun oldu ama görüşleri merak ediyorum :) Hakikaten benim kaçırdığım bir nokta mı var, nedir?
0
gmzo
(31.03.21)
Yuzde 90 ev alin derim soranlara ama sizin senaryoda kiracilik daha mantikli.

Sadece "ulkenin gidisati" kismi ezelden beridir ayni. Yatirim yaparken onu pek goz onune almayin derim. Gidisatin duzelmesini bekleyenler 50 yildir hala bekliyorlar.
0
brkylmz
(31.03.21)
ev almak her senaryoda en mantıklı seçim oluyor.

kiracısınız ancak yarın ev sahibinizin evi satmayacağı ya da sizi çıkarmayacağının bir garantisi yok. kira hiçbir şekilde kendi evinizin rahatlığı ile bir tutulamaz ayrıca. ödediğiniz kiranın bir karşılığı da bulunmuyor. kaba tabirle boşa giden para.

şartlar böyle iken merkeze yarım saat mesafede site içinde bir ev almak daha doğru olacak.

10 sene sonra kira ödemeye devam ediyor olabilirsiniz, ya da borcu bitmiş bir eve sahip olabilirsiniz. fark bu aslında.
0
tantunisultansuleyman
(31.03.21)
1 - Vatandasligin varsa ve cikacaksan, madem yas artik 30'a gelmis, biran once karar vermeniz lazim, cikiyor musun cikmiyor musun? Gidiyorsaniz ev almak mantiksiz cunku disarda para lazim olacak, hem de cok lazim olacak.

2 - Obur taraftan ben sizin gibi beyaz yaka ciftlere acikcasi gocmenligi onermiyorum. Ikinizin de isi var, biriniz akademiden kovaliyor. 3 senede 200bin tl birikmis, bu arada tatiller yapilmis. Kiradasin ama iyi bir muhitte yasiyorsun, yuruyerek sahile iniyorsun. Zaten size yurtdisinin saglayabilecegi imkanlar da bunlar, cikmanin bir anlami yok. Cikmak etrafinizdaki tiyatrodaki dekoru belki 50 sene ileri tasir, ama sizin toplum icindeki konumunuzu bir 15 sene geriye dusurur, liseye geri donersiniz. Tanidik yok, baglanti yok, sifirsin. Disarinin avantaji tiyatronun "dekor"unun guzel olmasi, ama toplum icinde iyi bir konumda degilsen ki yeni gocmenlerin ne kadar iyi bir konumda baslayacaklari tartisilir, o tiyatroda figuranlik yaptiriyorlar sadece.

3 - Turkiye'nin duzelmeyecegini kabullenip kaliyorsaniz, o zaman biran once ev isini cozmek en mantiklisi, bence beklemeye gerek yok. 3 senede rahatca 200bin biriktiren bir cift milyonluk evlere girer. Muhitinizin pek degisecegini sanmam, ki ben olsam zaten degistirmem.
0
cooperr
(31.03.21)
şu an imkanım olsaydı direkt gider ev alırdım. yok gidebilme özgürlüğü yok şu yok bu gibi hikayeler bana komik geliyor. elin evine çivi çakamıyosun, çaksan boşa gitmiş hissi oluyor. o yüzden yeterli peşinat varsa, ödemede zorluk çıkmayacaksa ev alınması bana her zaman mantıklı geliyor. ha 3 seneye yurtdışına gidecekseniz almayın tabi ama belki gideriz diye düşünerek on sene daha kirada yaşamanın manasını göremiyorum cidden.
0
elorelia
(31.03.21)
Günaydın. Duyurunun belki de en çok banka borcu olan insanlardan biriyimdir.
Sebeplerini okudum. Bir kaç noktaya değinmek istiyorum.
Ev alırken; finansmanı nereden sağladığın çok önemli. Bu finansmanı uzun vadeli bir krediden mi karşılıoyrsun yoksa nakit tasarruftan mı karşılıyorsun. İkisinin arasında çok fark var. Tasarruf edinimlerini banka kaynaklarına yönlendirip tasarruflarını harcamadan ev almak, enflasyonun yüksek olduğu bir ekonomide uzun vadede sana avantaj getirir. O sözlükte bahsettiğin başlığı okursan; 200 bine ev alanlar şu an 650-700 bin civarında diyorlar. Bankaya ödediği taksitlerde maksimum faizi ile birlikte 320 bin eder. Burada şu da var, aylık krediye ödediğin miktar ile 10 yıl sonunda edindiğin evin son değeri, aynı miktarda yaptığın tasarrufun10 yıl sonundaki değeri evin değerinden aşağı kaldığını göreceksin. Yani bu yatırımını kredi değil de tasarrufla bunu edinmeye çalışırsan zarar edersin. Başka arkadaşlar bu tasarrufu ben değerlerim, örneğin altın dolar hisse vb araçlarda artırırım diyor ama ben buna katılmıyorum zira kıyasladığımız iki durumda birinde ev yatırımı yaparken herhangi bir mesai enerji zaman vs harcamıyoruz. Böyle bir yeteneği var ise bunu zaten ayrı bir çerçevede değerlendirmek lazım.


Yukarıda anlattıklarım benim evin kredi ile yatırım aracı olarak değerlendirilmesi konusuydu. Siz biraz daha sosyal konulara değinmişsiniz. Onlar biraz daha göreceli konular.
0
Frederick Co
(31.03.21)
1- Ülkenin durumunun kötüye gimesi faizleri yukarı götürür TL'yi değersizleştirir. Aldığınız kredinin yükünü azaltır. İşten çıkarılma korkun yoksa bu madde seni gayrimenkule yönlendirmeli. Avrupaya giderseniz buradaki krediyi ödemek kat kat daha kolay olur zaten. Aileden kalacak evleri emeklilik ve çocuk yetiştirmek için düşünebilirsin.

2- Gençliğinizi harcamak zorunda değilsiniz. Gelişmiş ne kadar ülke varsa tasarruf oranları yüksektir. Tasarruf yapmak gençliğini yemek değildir. Eğer 18 yaşını geçtiysen bu kafayı terketmiş olman gerekir. İyi semtten daha iyi semte geçip 2 kişi yüksek kira ödeyeceğine iyi semtten daha az iyi bir semtteki kendi evine geçip taksit ödeyebilirsin. Aradaki fark 3000 TL olsa kişi başı 1500 TL olur. Ayda 1500 TL ile gençliğini mi yaşıyorsun? Biriktirdiğin paranın market risk'i yani yatırımlarının patlama riski içine oturduğun evin değer kaybetme riskine göre daha yüksek. Ne sıklıkla ev sahibine biz çıktık evinden hacı deyip, üniversiteye biz istifa ettik deyip 200 bin TL'yi alıp dağ başına yerleşeceksiniz mesela? Dağ başına yerleşmek istediğin an çekip gidebilmeye dair bir örnek. İçini sen doldurabilirsin.

3- En önemli item bu. Bunu bir şekilde yönetebilirim, daha az inerim sahile, evi kendime bir sanctuary haline getirim diyemiyorsan almaman gerekir. Sonuçta mutsuz olacağın bir ev almanı tavsiye etmek mantıklı olmaz.
0
twelfth
(31.03.21)
1) ülkenin durumu gerçekten çok kötüye giderse, kirayı da ödeyemeyecek duruma gelmeniz olası. vatandaşlık kartını oynayacaksan da bir an önce karar vermende fayda var.
2) bir gün ev sahibi çat diye hadi çıkın oğlum oturacak dediğinde o gençlik bi 5 yıl falan yaşlanıyor ki bugün anladığım kadarıyla çocuğunuz falan yok, kafanıza göre yaşıyorsunuz, o durumda bile çok sıkıcı bir konu. bu tarz ıvır zıvır dertlerle uğraşmamak, ev sahibi kavramını hayatınızdan çıkarmak için bile değer.
3) şu anda yaşadığınız hayat geçici bir hayat, bunu atlıyorsunuz. son 3-4 senede yurtdışından gelenler dolayısıyla istanbulun sahil semtlerinde kiralar inanılmaz arttı, eskiden 3 bine tutulan evler artık 5-6 bin oldu. çok istisnai bir iş yapmıyorsanız (it vs gibi) maaşınız bir süre sonra o bölgelerde yaşamaya yetmeyecek. o evden çıkmak zorunda kalırsanız aynı paralara ümraniye'de küçümsediğiniz yerlerde ev tutup ulan buraya bu para verilir mi, 2-3 sene önce sahilde bu paraya yaşıyoruz şimdi dağdayız diyeceksiniz ve üstelik yıllarca kiraya para savurdu olacaksınız.

şimdi ailenizden kalacak evlerin paranın değerini bilmiyorum, yani gerçekten tuzu kuru bir çiftseniz yatırım planı yapmanıza zaten gerek yok, kalacaklar sizi kurtarır o zaman hayatın tadını çıkarmaya devam edin. ama yurdumun standart sefil beyaz yakalısı modunda değerlendirirsem iyi, yeni, depreme dayanıklı, oturulacak bi ev bulursanız bir an önce yatırım yapın gitsin derim.
0
roket adam
(31.03.21)
Aileden gelen gayrimenkul varken bir de kendinizi kasıp ev alacağız diye direnmenin anlamı yok. Ayrıca Türkiye'den çıkabilir durumdayken çıkın, çocuk mocuk niyetiniz varsa böyle güvensiz bir ortamda çocuk büyütmek malesef sıkıntı. (biz fanus içindeyiz diyorsunuzdur o ayrı ama yine de eğitim hayatı komple buna bağlı olacak)

Ha ille de Türkiye'de kalacağız dediğiniz koşulda da, bankada duran para eğer parasınız doğru yatırım araçlarıyla değerlendiren bir çift değilseniz son 1 senede bile eridi. O nedenle, o parayı güvenceye almak için İstanbul'da değil, bir anadolu şehrinde yatırım amaçlı ucuzdan ev toplayıp kirada tutup devam etmeniz daha karlı oluyor. İstanbul'daki evler kendini amorti etmiyorlar artık.
0
lcha
(31.03.21)
Şu an faizler çok yüksek. Geçen sene 0.69'tan kredi çekip, ev alanlar çok büyük akıllılık yaptılar.

10 sene uzun bir süre ancak Türkiye gibi ülkelerde enflasyonist bir ortam olduğu için, 3-4 sene sonra bu paralar çerez parası olacak. Düzelmesi de çok uzun yıllar sürecek gibi duruyor.

Ancak şimdi konut kredileri çok yükseldi. Ben olsam almam. Ama maaş artışlarını ve kredi taksitini hesaplayıp, bakmak lazım.

Kiracılık çok uzun bir süre iyi idi. Senelik %10-12 artış çerez parası idi ama bu oranlar hızla artabilir. Reel enflasyon şu an %25-%30 civarı. Hükümet daha ne kadar baskılayabilecek, soru işareti...



.
0
kartallar yuksek ucar
(31.03.21)
Merhaba 3 sebebin 3ünde de haklısınız. Açık konuşmak gerekirse ben de sizin gibi düşünüyordum genel olarak.

Ama şöyle bir şey var: biraz da aile ve eşimin baskısıyla son 2-3 yıldır İstanbulda ev bakıyorduk acaba alsak mı diye. Ve gördüğüm şu ev fiyatları devamlı arttı yani piyasa ekonomi vs hiçbirşey dinlemiyor. Aklım almıyor nasıl olduğunu ama ülkenin durumu bu, evlerin fiyatı hep artıyor. O yüzden 1 sene önce bakıp alsak mı lan dediğimiz ev bugün bize daha da uzak gözükmeye başlamıştı. Dolayısıyla yeni yeni fikrim insanın 1 tane evi olmalı şeklinde değişti. Hele hele İstanbulda böylesine bir kalabalık varken ev piyasasının hiç durulacağını sanmıyorum. Diğer şehirleri bilemeyeceğim ama Istanbulda merkeze yakın ilçelerde hiçbir zaman ev fiyatları düşmeyecek benim öngörüm. O yüzden bekledikçe ev sahibi olma ihtimalin azalıyor.
0
nuevo
(31.03.21)
turk halkinin ev fetisizmini bosver. eksisozluk bu tarz tabularin yaygara yapilarak konusuldugu bir yer oldugu icin cok da saapma. halbuki hersey gayet basit.

herkesin durumu farkli. maddi olarak iyi durumdaysan ve istiyorsan ev alirsin. istemiyorsan bu sekilde devam edersin. parani da baska sekilde degerlendirirsin. herkesin dusundugu gibi 20 yil sonra isinizi kaybedip, kirayi odeyemeyip esiniz ve cocugunuzla sokakta kuru ekmek kemirmeyeceksiniz.
0
buenosdias
(31.03.21)
Sadece birinci sebepten dolayı kirada yaşadığım eve buzdolabı bile alamadım 1.5 yıl.
Gideriz, gidelim, gidiyo muyuz derken yıllar geçti. Ha sonunda gittik gerçekten, iyi ki almamışız ama, bu gidişi kesinleştirmeden çok fazla aklınızda çevirirseniz, ne istediklerini yapabiliyorsunuz ne de gidebiliyorsunuz. Aklınızda yıllar geçtikçe sürekli bir keşke kalıyor.
Bu sebeple, yurtdışına gidecekseniz karar verin ve yapın.
Yok "burada rahatız para da geliyor" diyorsanız evi alın ve fazla düşünmeyin.

Ben gitmeyecek olsam eve girerdim, hatta giriyordum onu da yapamadım işte bu düşüncelerden.
0
quaker
(31.03.21)
cooper +1

Gidecekseniz karar verme yaşındasınız. Çocuk olayına girdiğiniz zaman, hele çocuğun eğitimi başladığı zaman bir de ev kirası / mortgage ödemesi çok zor oluyor. 15 sene önce 320bin TL'ye aldığım dairenin yan dairesi geçen ay 2250bin TL'ye satıldı. Böyle bir getiri hiçbir şekilde yok. 11 sene mortgage ödedim. Sıkıldım ama şimdi başka bir özgürlüğüm var. Emekli olsam ya da işten çıksam ev kirasına para yetiştiremezdim bu muhitte.
0
SiyamkedisiZorro
(31.03.21)
Ev fiyatları hep artacak. Kiraya verilen parayı sokağa atılmış olarak görüyorum.Kiraya verdiğiniz parayla kredi taksiti ödeyin ama kendi evinizde oturun. Maaşlarınız sabit kalmayacak, artacak ama kredi taksitleri hep sabit kalacak. Avrupa'ya taşınırsanız da kira geliriniz olur,krediyle alsanız bile başkasına kiraya verebilirsiniz. İstanbul gibi bir şehirde emlak fiyatları hep yükselecektir, yeter ki alacağınız ev zemin etüdü ypaılmış ve 99 depreminden sonra yürürlüğe konan deprem yönetmeliklerine uygun olarak yapılmış olsun.
0
iwasbornonamountainside
(31.03.21)
parayı gitme ihtimaliniz olan ülkenin para birimine çevirip o şekilde tutun ve her ay da üzerine ekleyerek ilerleyin. 10 sene sonra hala türkiye'de yaşamak istiyorsanız paranızı tl'ye çevirip anadan babadan kalacak evleri de satıp istediğiniz her yerde istediğiniz her evi alabilirsiniz diye düşünüyorum. ya şu an elimdeki işi kaybedersem, ya aç kalırsam gibi düşünceler fakir refleksi ve yüzde 90'ımız bu şekilde yaşıyoruz. sizin böyle bir şeyle karşı karşıya kalmanız durumunda gidecek yeriniz de varmış. aceleniz yoksa ve şu an sevdiğiniz bir yerde yaşıyorsanız yükün altına girip stres olmaya gerek yok bence.

iş kaygınız yoksa hayat kalitenizden ödün vermeniz gereksiz.
0
golgi aygıtı
(31.03.21)
ikinize de aileden ev kalacaksana niye simdi ev alasiniz ki. yaslaninca alirsiniz iste. ikisini birlestirir ustune koyarsiniz biriktirdiginiz parayi al sana istanbulda ev.
0
aydonno
(01.04.21)
(4)

Amazon de prime video

cakmayazar
Merhaba,Amazon prime üye olmak istiyorum ama filmler pahalı. Dil öğrenmek amaçlı aylık EUR sabit ücret ödesem ve ücretsiz film seçeneği mevcut mu? Dizilerin sezonları min 20 EUR. Dönem dönem ücretsiz yapiyorlar mi? Bu konuda Netflix mi daha tercih edilebilir?
Merhaba,

Amazon prime üye olmak istiyorum ama filmler pahalı. Dil öğrenmek amaçlı aylık EUR sabit ücret ödesem ve ücretsiz film seçeneği mevcut mu? Dizilerin sezonları min 20 EUR.
Dönem dönem ücretsiz yapiyorlar mi?
Bu konuda Netflix mi daha tercih edilebilir?
0
cakmayazar
(23.03.21)
amazon primede filmlere ayrı ücret mi alıyolar?
0
jelly bear
(23.03.21)
anladığım kadarıyla almanca içeriğe ulaşmak istiyorsun. önerim primeı tr den aldıysan vpn'den bir girip bakman olacaktır. keza netflix'te da aynısını vpn'den konumunu almanya yapıpı bir içeriklere bakman fena fikir olmayabilir. ancak hizmeti o ülkeden satın alınca alacağın hizmet ve içerikler ne kadar değişiri bilmiyorum. belki dediğimi yapıp bir aylık deneme de yapaiblirsin.
0
the coolest dude
(23.03.21)
Netflix'te, ayarlarda ilgilendiğin dilleri seçebiliyorsun. Almanca'yı işaretlersen, içerikte Almanca seslendirme ve altyazı seçenekleri de varsa, çıkıyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(23.03.21)
amazon prime 7.90 tl verip üye oluyorsun.dizi film açıp almanca dublajı seçiyorsun izliyorsun.ben fransızcasını öyle yapıyorum.
0
uykulu_fb
(23.03.21)
(3)

Dolar/Euro Yükselir mi, Düşüşe Devam Eder mi

jangbogo
Evet sayın yatırımcı duyurucular. Soru başlıkta. (Bu soruya vereceğiniz cevapları yatırım tavsiyesi olarak almayacağımı taahhüt ederim)
Evet sayın yatırımcı duyurucular. Soru başlıkta.

(Bu soruya vereceğiniz cevapları yatırım tavsiyesi olarak almayacağımı taahhüt ederim)
0
jangbogo
(19.03.21)
eksiup.com

dolar düşse bile şu aşağıdaki pembe çizginin altına düşemez ve bu desteğe tutunarak yükselir diyorum ytd.
0
tabii lan manyak mısın
(19.03.21)
Ben kendi analizime göre 7.07 maksimum dip nokta ama 7.18-7.25 arası pazartesi ya da salı alıma geçeceğim hedef 7.72 ytd
0
mcgrain
(19.03.21)
Böyle zamanlarda acele ile yatırım veya bozdurma yapmak doğru değil. Zarar edersiniz.

Dolar ve Euro'nun uzun vadede artacağı, paranızın değerini korumak için sepet (altın, dolar, euro) yapmak gerektiğini düşünüyorum. Ancak şu an bir kriz hali var. Bankalar vs. durumu görmek istiyor, alım-satım makasları çok yüksek.

Biraz beklemekte fayda var.


NOT: yatırım tavsiyesi değildir. Bir kaç saatte her şeyin değiştiği bir ülkedeyiz. Kimse ne olacağını kestiremiyor. Kur daha da uçup giderse, arkamdan küfretmeyin :)


.
0
kartallar yuksek ucar
(22.03.21)
(6)

xml fatura ne işe yarar?

Anjelik
nedir xml formatındaki faturanın fonksiyonu?
nedir xml formatındaki faturanın fonksiyonu?
0
Anjelik
(08.03.21)
faturada için bilemiyorum ama çok sayıda program ile kullanabileceğiniz ortak bir format gibi düşünebilirsiniz. excel bile XML açıp işleyebiliyor.

PDF ile bunlar mümkün değil. - efatura.orkestra.com.tr
0
celeron 300a
(08.03.21)
taglaniyor ve kolay parse ediliyor.
0
camussar
(09.03.21)
e-fatura sisteminin altyapısı xml üzerine.
0
rhan
(09.03.21)
faktoring firmaları efaturaların xml'lerini istiyor. çünkü faturayı kesip görüntüsünü alıp işlem yapabilirsiniz. xml'i olması demek faturanın sistem üzerinden gönderildiği anlamına geliyor.
0
naksidil
(09.03.21)
xml'i görüntülenecek bir dosya formatı olarak düşünmeyin. xml, faturanın içeriği ve şekli ile ilgili bilgileri içerir. bir programa xml verdiğiniz zaman içindeki bilgileri çok kolay okur ve çıktı almak için bir programa verdiğinizde tüm programlar aynı çıktıyı verir. ama çıktı aldığınız pdf'i programa verirseniz, PARSE etmesi zor olur. hele hele taranmış PDF'ler için bu iyice zordur, gereksizdir, yanlış bilgi aktarımına yol açar.

son kullanıcı için xml bilmek , xml fatura görmek çok gerekli değildir ancak benim gördüğüm kadarıyla henüz bu efatura meselesi tam olarak oturmadı. herkes birbirine html'ler, xml'ler bilmemneler gönderiyor. hadi efatura'lar sisteme hemen düşüyor ama earşiv faturaları sisteme düşmüyor , onları elle girmek gerekiyor.. tam anlamıyla oturduktan sonra , muhasebe programları bu konuyu iyice çözdükten sonra mantıklı bir yere gidecek bu hikaye.
0
co2s2
(09.03.21)
Ben muhasebe programına işlemek için gönderiyorlar diye düşünüyorum.

Bireysel müşterilerin ihtiyacı olmayabilir ama masraf gösterecekler, bu faturaları muhasebe sistemlerine işliyorlar. Tek tek uğraşmasın diye XML halini gönderiyorlardır.


.
0
kartallar yuksek ucar
(09.03.21)
(19)

Ev almalı mı?

kahpe ejder
Selamlar,Maddi bir soru sormak istiyorum. 5 aydır evliyiz, düğünden gelen altınlarımız var ve birikimin takribi ederi 500k civarı. Evin geliri 17k civarında. Bulunduğumuz muhitte ev almak istiyoruz. Beğendiğimiz ev 2 yıl sonra teslim 750 k civarı. Şimdi 500 peşinat 250 civarı 10 yıl kredi ile ev alm
Selamlar,

Maddi bir soru sormak istiyorum.

5 aydır evliyiz, düğünden gelen altınlarımız var ve birikimin takribi ederi 500k civarı.

Evin geliri 17k civarında. Bulunduğumuz muhitte ev almak istiyoruz. Beğendiğimiz ev 2 yıl sonra teslim 750 k civarı.

Şimdi 500 peşinat 250 civarı 10 yıl kredi ile ev almak mantıklı mı? Başka evimiz yok oturmak için düşünüyoruz.

Çekincem altın düşük, kredi yüksek, ev 2 yıl sonra teslim ve eve gelen gelir 10k ya düşebilir.

Siz olsanız ev alır mısınız? Yoksa bu dönemde altında kalmak mantıklı mı?
0
kahpe ejder
(17.02.21)
Sizin durumda alınır bence
0
mj23
(17.02.21)
Isin dogrusunu bilemem ama ben olsam ayni pozisyonda, 1 sene bekler altinin yukselmesini beklerim. Bu seviyeden satmam.

Hem ev insaatinin ilerleyip ilerlemedigini de gormus olurum (750k oldugundan hareketle, koklu bir firmanin buyuk bir projesi olmadigini varsayiyorum)

Haa bu denklemde kafama tek soru takilir; 1 sene sonra evin fiyati ne olur? Ve de altin o derece deger kazanir mi?
0
brkylmz
(17.02.21)
Firma köklü, yaptığı evlerin hepsini tamamlıyor. İl bursa.
0
🌸kahpe ejder
(17.02.21)
2 yıl sonra teslim alacağınız ev için konut kredisi çıkmaz. inşaat halindeki ev için konut kredisi çekebilmeniz için evin yüzdelik bir kısmının tamamlanmış olması gerek. 2 senesi olan bir ev için kredi çıkmaz.
0
silah taciri
(17.02.21)
Altın 2 yılda ciddi yükselir. Bu süre zarfında bekleyip kredi işine girmeden alma şansı olur hem de altın,dolar vs. yükselir.
0
skoylu
(17.02.21)
İki yıl sonra taşınacağım ev için 500 bin TL ödeyip bir de 10 yıl boyunca ödeyeceğim 250 bin TL kredi almak bence kötü bir fikir. Evi teslim alana kadar hem kira hem kredi ödeyeceksiniz. Gereksiz stres. Para biriktirip daha iyi fırsatları bekleyebilirsiniz.
0
dissendium
(17.02.21)
ben de en azindan yazi vs beklerdim bugunhn sartlari icin dediginiz gibi hem kredi yuksek hem altin dusuk su an almazdim. ama bir yil sonra sartlar degismediyse yapacak bir sey yok deyip alirdim ama su anda bekleme icin zaman var gibi goruyorum.
0
ala09
(17.02.21)
dissendium +1
hem kira hem kredi ödeyeceksem olmaz. kendi evimi alıyorsam kira ödememek için direkt yerleşebileceğim bir yer olsun isterim mümkünse.
bir de ev bitmeden tüm parayı teslim etmeyeceksiniz değil mi? aman ha.
0
gkhncnzdgn
(17.02.21)
Hocam sizin değişkenlerin hepsi sonucu olumsuz etkiliyor.

-2 yıl sonra teslim ev alınmamalı çok çok avantajlı değilse.
-Krediler uçuk seviyede bu oranlarla kredi çekmek çok karlı olmaz.
-Altın düşük seviyede bu fiyattan altın satılmaz.
-O gelirle 250bin lira için 10 yıllık kredi çekmek çok mantıklı değil. Süreyi daha da kısaltmalısınız. Boşuna fazladan faiz ödersiniz diğer türlü.

Bu dönemde eldeki nakitle ev almak mantıklı. Çok güzel fiyat kırabilirsiniz piyasa şu an çok durgun olduğu için. O sebeple elinizdeki paraya göre tamamlanmış bir yer alıp piyasa biraz daha düzelince upgrade etmek için kredi çekmek çok daha makul duruyor.
0
armagan abanuz
(17.02.21)
Ben olsam almam, 500 k ile yatırım yapardım
yatırımdan gelen yıllık temettü(ya da vadeli) geliri evin kirasını rahat öder sanıyorum

kiranız 3 3,5 olsa gelirinizle gayet rahat ödeyebiliyorsunuz
hem kira/gelir oranınız da baya düşük oluyor
0
megacracker
(17.02.21)
ev hazır olsa alın derdim ama ne kadar köklü olursa olsun 2 yıl sonra teslim edilecek eve girmeyin.

firma köklü demişsiniz mesela finansallarını biliyor musunuz? örneğin bankalara ne kadar borcu var v.s.?

çoğu inşaat firması bankadan binayı ipotekleyip kredi kullanıyor, hadi diyelim daireyi aldınız tapudaki banka şerhi yüzünden tapuyu alamama riskiniz var.

50-100 daha fazla verin tapu hazır daire alın. tapu ile parayı takas edin sözleşme v.s. değil.
0
nuisance
(17.02.21)
Ben altinin daha da dusecegini dusunuyorum. Mevcut gelir durumuyla 250yi daha kisa vadeli cekerek alirdim ben. 2 sene sonra ev bittiginde hem kiradan kurtulup hem de geliriniz artmis krediniz sabit kalmisken mantikli bir karar aldigini anlayacaksiniz. Eve kalan para 2 sene idare etmek icin yeterli bence.

Altinla ilgili dusuncem pandemiyle artan altinin pandemi giderken dusmesine dayaniyor.
0
pofudukayi
(18.02.21)
altinin kisa vadede (3-5 sene) dusecegini veya yukselecegini kimse garanti edemez. yukselmesini beklerken cok bekleyebilirsiniz + emlak fiyatlari artabilir.

Planlarinizi gelecekte su artacak bu dusecek gibi varsayimlar uzerinden degil mevcut durum uzerinden yapin. Bahsettiginiz senaryodaki en buyuk sorun gelirin 2 seneye 10 bine dusmesi.
0
hot potato
(18.02.21)
altın alırım seneyede o evi altından gelen parayla alırım. 500 binim cebimde kalır :)
0
ayseee
(18.02.21)
baya kötü fikir. yapmayın.
0
faaip de oiad
(18.02.21)
Faizler bence sene bitmeden düşecektir. Şimdi çekip yapılandırma şansını cebinizde bulundurmak iyi bir şey. Ama 500 bini 2 sene sonra bitecek eve yatırmak garip. Adam parayı faize atsa 6 bin lira para kazanacak aylık. 6-7 ay böyle yüksek faiz sürse 35-40 bin de öyle karı var.
0
baal
(18.02.21)
Şu ortamda 2 sene sonrası eve girilmez.

Müteahhitler çok değişken bir durum gösteriyor. İflas edebilir.

500bin TL az değil. Peşin para çok ciddi pazarlık yapabilirsiniz. Alırsanız da peşin alın, direk taşının...


.
0
kartallar yuksek ucar
(18.02.21)
2 sene çok uzun
bütçenize uygun evlere bakın 10 yaş civarı
0
bir soru sorcam
(18.02.21)
ben olsam ev almaz. altında kalmaya devam ederdim.
0
ycm
(18.02.21)
(12)

Ev aidatınız ne kadar arttı?

10032007
Özellikle büyük sitelerin aidat artış oranlarını merak ediyorum.
Özellikle büyük sitelerin aidat artış oranlarını merak ediyorum.
0
10032007
(13.01.21)
yazın 200 civaerıydı. Şu an 550 geliyor.
Göztepe'de bir site.
0
la traviata
(13.01.21)
bu seneki zam daha belli olmadı. belli olana kadar eski aidatı toplayıp belli olunca geçmiş farkları yansıtıyorlar.
0
inheritance
(13.01.21)
670 liradan 790 liraya çıktı.
0
nonik
(13.01.21)
%21.5 + pandemi sonrasi havuz ve sosyal tesisler acildiginda tekrar zam yapilacakmis
0
tahtakafa
(13.01.21)
%20.


.
0
kartallar yuksek ucar
(13.01.21)
nonik ile aynı yerde oturuyor olabiliriz. 670 liradan 790'a çıktı.
0
stewie
(13.01.21)
yönetim kurulu toplantısı koronadan dolayı yasak olduğundan ertelendi. geçen senenin ücretinden topluyorlar
0
kablelvuku
(13.01.21)
%26
0
tantunisultansuleyman
(13.01.21)
Kendi aralarında yaptıkları toplanti ile %35 e karar vermişler
0
a perfect lie
(13.01.21)
16
0
nuisance
(13.01.21)
%10
0
ben de
(13.01.21)
%20
0
Jux
(13.01.21)
(8)

Satın Alınan Ürünün Satıcı Tarafından İptal Edilmesi (Satıştan Kaçınma)

draconas
Merhaba arkadaşlar,İnternet üzerinden bir alışveriş yaptım. Bir müzik aleti aldım. Aldığım site dünyanın en büyük sitelerinden biri. Türkiye’de de hizmet vermeye başladı. Satıcı o site değil. O site üzerinden satış yapan üçüncü şahıs firması. Türkiyede fiziksel olarak mağazası bulunan bir müzik mark
Merhaba arkadaşlar,

İnternet üzerinden bir alışveriş yaptım. Bir müzik aleti aldım. Aldığım site dünyanın en büyük sitelerinden biri. Türkiye’de de hizmet vermeye başladı. Satıcı o site değil. O site üzerinden satış yapan üçüncü şahıs firması. Türkiyede fiziksel olarak mağazası bulunan bir müzik market.

Şimdi olaya gelelim; ben bu siteye girdim. Aradığım müzik aletini yazdım bir çok seçenek çıktı. Farklı fiyatlarda birçok satıcının ürünleri listelendi. Bende en düşük fiyatlı olanı seçtim haliyle.

Siparişi verdim. Sipariş onaylandı olarak bir posta geldi. Kredi kartımdan ücret çekildi. Sonra içime bir kurt düştü. Ulan olmaz ya dedim yine de bir teyit etmek istedim. Adamlara soru sordum. Bu müzik aleti orijinal ** marka ve model mi? Adamlar çat diye benim siparişi iptal ettiler. Bana soran yok. tek taraflı olarak satıştan kaçıyor. Satışa sunduğu parası ödenmiş olan ürünü satışa kapattı. Paramı iade etti.

Tabi benim bu yönde bir talebim yok. para iadesi istemedim. Ben ürünü satın aldım ve ürün bana gönderilmedi olarak değerlendiriyorum.

İptal gerekçeleri ürünün fiyatını yanlış girmişler. Bu noktada benim yapabileceğim bir şey yok. fiyatı doğru girseydiniz. Ben girdim ve en uygun fiyat veren satıcıdan ürünü satın aldım. Parasını ödedim. Zorla bu ürünü bana bu fiyata satın demedim.

Bu noktada kendimi haksızlığa uğramış olarak değerlendiriyorum. Konunun vicdani boyutunu değerlendirmenizi istemiyorum.

Bu konuda kanunen haklı mıyım? 6502 sayılı kanun kapsamında olayı değerlendirebilecek biri var mı?

teşekkürler.
0
draconas
(22.12.20)
amazon'un belki bir yaptırımı olabilir bu konuda. ayrıca mailinize gelen sipariş onay mailleri ile tüketici mahkemesine de başvurabilirsiniz. hele ki sözleşme vs oluştuysa eliniz güçlü olabilir.
0
reanarchy
(22.12.20)
ürünü gönderen yer türkiye sınırları içindeyse sizi şöyle alalım:

(bkz: türk esnafı)

ayrıca telefon açıp sormasaydınız büyük ihtimalle ürün size gelecekti. geçmiş olsun. satıcı stok hatası oldu der geçer. satış sözleşmesinde de yazıyordur zaten.
0
mr.goodcat
(22.12.20)
Fiyatı 1000 euro yerine yanlışlıkla 1000 tl girilmiş ürünü 1000 tl'ye alan arkadaşımızı haklı bulmuştu tüketici hakları mahkemesi.

Ama sürecin nasıl işlediğini bilmiyorum, sanırım sizin durumunuzdaki gibi satıcı satışı iptal etmek istemişti.
0
kobuzchu kiz
(22.12.20)
kurcalarsanız o fiyattan size vermek zorunlukları var bence. aklıma bir kaç sene önce yaptığım bir alışveriş geldi.

eve dijital bir piyano alacaktım, hangi modeli alacağımdan ise emin değildim. yine de aklımda bir model vardı. o arada yine euro ve dolar kurları ani bir patlama yaptı. daha önceden benzer bir acı tecrübe yaşadığım için dedim ki bu elektronik ürünlere zam gelecek , ben hemen acele alayım. sonra girdim adamların websitesine (amazon hepsiburada vs değil, distribütörün kendi websitesi) ürünü sepete ekliyorum, adres ve kredi kartı bilgilerimi giriyorum ama websitesi benden kaynaklanmayan bir sebeple hata veriyor. başka bilgisayarlarda denedim, limitim olduğuna emin olmama rağmen başka kartlarla denedim. olmadı. ben de bu arada çakal bir ekran görüntüsü alıyorum. sonra adamları aradım, dedim böyle böyle ben bu piyanoyu alamıyorum bir türlü, adamlar da gelin buradan satalım dediler ama mesai saati bitmek üzere olduğu için o gün gidemedim. öbür gün sabah gittim. adamların perakande satışı yine yokmuş, buradan satalım dediğini ben yanlış anlamışım, adam kendi bilgisayarına oturttu, al buradan dedi, tamam dedim. ama bir baktım piyanoya dün akşamdan beri %33 zam gelmiş. ee dedim ama bu iş böyle değildi, adamlar da evet doğru gece güncelledik dediler ama bir gün önce benim alamamın bununla alakalı olmadığını da teyit ettiler. neyse, ben dedim böyle alamam. sonra gittim bunlara bir mail yazdım, dedim böyle böyle bana şu paraya piyano satacaktınız ama kendi hatanız sebebiyle satamadınız vs vs vs.. sonra da bir baktım zam gelmiş. ben eski fiyattan almak istiyorum falan.. 1-2 kere gitti geldi yazışmalar, adamlar da en sonunda eski fiyattan vermeyi kabul ettiler (ama eğer o gün alabilseydim kartla 6 taksit olacaktı ama pazarlıklar sonunda nakit para istediler, fatura kestiler merak etmeyin, hepten türk işi değil yani) buna da şükür dedim, devam ettim.

yani biraz uğraşmakta fayda var. bir de doların euronun saçma sapan uçtuğu kaçtığı günlerde, alacağınız şeyleri acele alın, güncellemeler biniveriyor fiyatların tepesine.
0
co2s2
(22.12.20)
ne yapılabilir bilmiyorum ama aynısı 5 defa üst üste başıma geldi.

n11 den ensturman bakıyordum kendime, haliyle ilk önce mağaza(bildiğim fiziki dükkanı olup da n11 de satış yapan güvenilir mağazalar) ve fiyat olarak seçimimi yapıp sipariş verdim. 5 defa da farklı satıcı olmasına rağmen o ara dolar çok dalgalanıyor diye siparişimi iptal edip göndermedi.

ve düşün işte kredi kartından para çekiliyor, sipariş hazırlanıyor, gelecek diye beklerken çat iptal ediyor, paranın iade edilmesi için geçen süre falan, isyan ettim en sonunda. dehşet bir zaman kaybı yaşadım.

sadece senkop, dore ve zuhal müzikten alışveriş ediyorum artık. bu üçü dışında katiyen bi yerden bi enstruman falan almam.

muhtemelen aynısı çok defa başınıza gelecek haberiniz olsun, yaptırımı var mı yokmu bilmem ama site bazında bir yaptırımı yok bunun. muhtemelen sözleşmede de yazıyordur satıcıları koruyan bir madde. okuyup araştırın.

satıcıyla ters düşerseniz pislik yapar, teşhir ürünü gönderir, ikinci el gönderir, hasarlı ürün gönderir, siz bu sorunu farkedip müdahele edebilmek için hep kargo şubesinde kontrol etmelisiniz, enstrumanları çok iyi tanımalısınız, gitar gibi bişeyse, fenerle perdelere, üzerindeki kılcal çiziklere, sap şablonu ile sapta sorun olup olmadığına bakmalısınız, uğraşılacak bişey değil.

elektronik falan bişeyse daha da zor.
0
killerbee
(22.12.20)
Aynısı Mango'da benim başıma geldi. Şikayette bulundum ama sonuç alamadım. Yapacak bişey yok maalesef bu gibi bir durumda.
0
naksidil
(23.12.20)
Biraz da empati yapmak lazım. Bazen ne kadar dikkat ederseniz edin, teknik hususlarda bu tarz karışıklıklar olabiliyor. Belki o firmadan kaynaklı bile değildir, hizmet alınan yerden kaynaklıdır.

Normalde yapılabilirse, ürünü o fiyattan gönderip, "bundan da zarar edelim" diyerek, müşteri memnuniyeti yapması güzel olur. Ancak herkesin bunu yapabilecek gücü yok.

Ancak firma sizi bilgilendirmeden iptal ederek ayıp etmiş. "Kusura bakmayın, bir sıkıntıdan dolayı bu ürünün fiyatı yanlış listelenmiş. Bu fiyattan gönderemeyiz, siparişini iptal ediyoruz" deseler, daha şık olurdu.


.
0
kartallar yuksek ucar
(23.12.20)
@kartallar yuksek ucar : empati yapılacak konu var, yapılmayacak konu var. sen fiyatını yanlış giriyorsan bana ne? tacirin özen yükümlülüğü var.

benzer bir şey , futbol bahislerinde de yaşanıyor. adam bakıyor oynayacağı bir maç için oran çok iyi. hooop oynuyor, maçtan sonra "şu gün şu saatten şu saate olan bu oran geçersizdir" diyorlar, neymiş yanlış oran girilmiş. doğru oran girseydin, bana ne? yanlışlıkla düşük oran girsen ve ben oynayıp kazansam, sonrasında aaa yanlış girmişiz aslında şöyle olacaktı, al sana daha fazla para diyorlar mı? hayır. ya da yanlışlıkla düşük oran girsen, ben de stratejimi buna göre kurup yanlış oynamış olsam , özür dileyip para mı geri verecek misin?

hepsiburada'da amazon'da adamın yanlış fiyat girmesi de aynı şey bence. yüksek girsen , ben alsam, para iadesi yapacak mısın?
0
co2s2
(23.12.20)
(3)

Dışarıdan getirilenler için dezenfekte edici sprey?

goodman
Dışarıdan eve soktuğumuz ıvır zıvırları yıkamak yerine kimisi sprey gibi bir şey sıkıyorlar. Bu faydalımıdır bir de kullandığınız ürün önerisinde bulunabilirmisiniz?
Dışarıdan eve soktuğumuz ıvır zıvırları yıkamak yerine kimisi sprey gibi bir şey sıkıyorlar. Bu faydalımıdır bir de kullandığınız ürün önerisinde bulunabilirmisiniz?
0
goodman
(25.11.20)
Yıkanamayacak bir şeyse kolonya sıkıyorum, mesela yoğurt
0
gadlemler
(25.11.20)
Yoğurt yıkanır.

Ben yıkanabilecek olanları; sabunla etrafını (altı da dahil) yıkayıp, duruluyorum. Dışı plastik ve naylon olan, içine su almayan, her şey yıkanabiliyor. Bazı ürünlerin çift paketi oluyor, dikkatlice açıp, içindekini yıkamadan alıyoruz.

Yıkanmayacak olanları (Ekmek vs.) direk tüketiyorum.

Özellikle gıda ürünlerine dezenfektan sıkmak bana doğru gelmiyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(25.11.20)
Dezenfekte edici spreyler hiç masum değil. İçeriginde agır kimyasallar var. Bunu bilip kullanın
0
limonlu eksi
(25.11.20)
(15)

para harcamanın rahatsızlık vermesi

montakristokondu
Arkadaşlar yargılayıcı ve eleştirel tavırlar için bu soruyu sormuyorum öncelikle bunu belirteyim ben de durumun normal olmadığının farkındayım.küçüklüğümden beri biriktirmeye karşı bir takıntım var, bir şey alacak olsam biriktirir alırdım, ailemden toplu para istemezdim, gençken kyk biriktirip yurtd
Arkadaşlar yargılayıcı ve eleştirel tavırlar için bu soruyu sormuyorum öncelikle bunu belirteyim ben de durumun normal olmadığının farkındayım.

küçüklüğümden beri biriktirmeye karşı bir takıntım var, bir şey alacak olsam biriktirir alırdım, ailemden toplu para istemezdim, gençken kyk biriktirip yurtdışına gittim şimdi 4-5 bin tl bandı maaşlı bir işte çalışıyorum, bir ev alacak param var kenarda ve bunlarla yatırım yapıyorum, fon, hisse, temettü, kripto. sürekli sermaye büyütmeye yönelik bir eğilim içindeyim. örnek vereyim, para 290 bin iken 300 bin hedefi koyuyorum. maaşı da o hedefe ulaşmak için kullanıyorum.

ulan diyorum bu ay maaşımdan kuruş arttırmayacağım, hepsini harcayacağım, yok yine olmuyor.

velhasıl sağda solda hepimizin en az bir kere denk geldiği üstünde yırtık süveter olan toprak zengini trilyonluk emmi gibi öleceğim diye korkuyorum.

erkek, yaş yolun yarısının 5 eksiği.
0
montakristokondu
(24.11.20)
Kadın olsam kaçardım sana :) tamam güzel de ne soruyosun şimdi sen? Nasıl kurtulurum diyorsan birikim hedefi yerine şunu alıcam bunu alıcam diye hedef koy kendine. Harcayamadıktan sonra paranın ne kıymeti var.
0
antihero
(24.11.20)
Soru ne hocam? Bundan kurtulmak istiyorsanız kargo bekleme sevdasına tutulmanız lazım. Ben marketten vs alışveriş yapınca mutlu olmuyorum ama kargo beklerken mutlu oluyorum valla.

Hobi edinmeniz lazım. Epoksi, resim, ahşap yakma veya boyama vs gibi bir hobi seçin ve harcama yapın.
0
Fusha
(24.11.20)
kendinizce mutlu ve yeterli harciyorsaniz ne mutlu, kimsenin kafasina uygun yasamak zorunda degilsiniz.
0
duygusuzromantik
(24.11.20)
Senin yatırımdan anlamayan versiyonunum :) ortaokuldan beri biriktirdiğim parayla üniversite bitince farklı bir şehre taşındım, ev tuttum fln, yine o zamandan beri alıp sakladığım eşyaları evimde hala kullanıyorum. Ucuz bulduğum ve bozulmayacak olan şeyleri de alıp stokluyorum. Mutluysan devam et :) ama arada kendini şımartmak için ufak harcama hedefleri koyabilirsin.
0
pati
(24.11.20)
şöyle bir şey var, bir şeyin ederi neyse veririm rahatsız olmam, ihtiyacımı da alırım esirgemem yani aşırı cimriler belgeseli gibi bir durum yok, ama şu var mesela öğlen yemeğe gidelim diyor ofistekiler, tabi beyaz yakalılık var hep lüks yerlere gidilecek, gitmesen olmuyor, o durumlarda verirken rahatsız oluyorum. bunun dışında hep bir sermaye büyütme çabası. @r evo, süresiz mod kısmını düşünmem gerekiyor galiba, yarın bir araba çarpsa yokuz.
0
🌸montakristokondu
(24.11.20)
valla ben kadınım ama kaçmam size :) bunun bilinçaltınızda psikolojik bir sebebi var belli ki. biriktirmek güzel şey de tam @r evolution'ın dediği gibi süreniz belli değil, yarın kalp krizi geçirip ölmeyeceğiniz, araba çarpıp yatalak olmayacağınız ne malum? dünya malı dünyada kalır bu kadar biriktirme manyağı olmaya gerek yok. savurun demiyorum ama paranın harcanmak için kazanıldığını da unutmayın.
0
candide
(24.11.20)
maaştan değil de yatırımlarınızdan bir kazancınız olduğu zaman, normalde asla harcamayacağınız kadarlık kısmını "havadan gelmiş para" gibi düşünüp harcasanız iyi olabilir belki.

hatta bu harcamayı da teknolojik bir ihtiyacınızı gidermekte kullansanız çok yerinde olur, teknolojik ürünler kolay kolay ucuzlamıyor zaten yine yatırım gibi olur.
0
owaki
(24.11.20)
hocam selam,
benzer sureclerden gecmisiz.

sirf cevap yazabilmek icin giris yaptim, aksam aksam :)

bende surekli birikim yapardim. gelirimin yuzde yetmisini biriktirdigim zamanlar oldu. resmen varyemez amca gibiydim. cok param oldu ama mutsuzdum.


sonra bu konu hakkinda arastirma yapip, hem finans hemde isin psikolojisi tarafinda egitmeye karar verdim.

cok basit iki hap bilgiyi paylasmak istiyorum sizinle;

yatirim yapmayacaksan birikimin hic bir onemi yok. bence zaten bu asamayi cozmussunuz. hisse alimi, temettu geliri elde etmeye calisma, fonlar vs gayet yerinde ve dogru yaklasimlar.

ikinci muhtesem onemli bilgi su;
butce yonetimine gecmek gerek. ve gelirin en az yuzde 15nin eglence butcesi olmasi gerek.

eglence butcesi sadece eglenmek icin kullanilir. sinema, tiyatro, netflix, oyuncaklar, oyunlar vs.

eglence butcesi, biriktirilemez. devredemez. baska amacla kullanilamaz. yani gidip o paraya kiyafet alamazsiniz. kiyafet almak icin ayri bir kisisel butce, saglik, egitim, yatirim, genel giderler vs gibi her kalem icin ayri bir butce.

hic bir butce digerinin harcamasina karisamaz.

diyelim ayin son gunu. eglence butcesinde 100 tl para kaldi. o gece saat 12 den sonra o para ya cope gidecek ya da eglence icin kullanilacak :)

bu konular hakkinda okumalar yapiyorsaniz, muhtemelen babil'in en zengin adami kitabini gormustursunuz.

orada da butcenin yuzde 10nu biriktirmenin yeterli olacagini salik veriyordu.

benim bu butceleme methodunu anlatan profesor ise; en degerli butcenin eglence butcesi oldugunu, surekli buyuk birikimler yaparsaniz bir yerden sonra hayatinizin gri olacagini ve calismaktan zevk alamayacaginizi anlatiyordu.

butceleme de kendinize ozel kurallarda olusturabilme sansiniz oluyor. ornegin ben yuzde 3 yardim butcesi olusturdum. o butceyi sadece cevreme yardim etmek icin kullaniyorum. oyle bir butce olmasa da insanlara yardim ederim, problem degil. ama o zaman bunu takip etmesi cok guc olur. ve bazen yardim etmek istemeyip oteleyebilirim.

mesela gecmisteki garip dusuncelerim neticesinde soyle bir sey olustu; udemy de super kurslar var. ama gram alasim gelmiyor. 30 lirayi cope atsam umrumda olmaz, ama udemy vermek zoruma gidiyordu. egitim butcesi olusturdum. o para egitim disinda hic bir amacla kullanilamayacagi icin, illa bir sekilde orada harcayacagim zaten hissiyle harcayabiliyorum.

yine ayni sekilde, giyim butcem de var :)
0
foster
(24.11.20)
@foster uzun uzadıya yazmışsınız çok da tatmin edici bir cevap müziği kapatıp okudum. yıldızlı bir tik verdim farzedin, ufkumu açtı cevabınız teşekkürler. o kitabı da gördüm ama okumamıştım, bakacağım.
0
🌸montakristokondu
(24.11.20)
hayat kalitenden ödün vermiyorsan sorun değil aslında.

diğer türlü bu davranış bir tür istifçilik. okb konusunda tecrübeli psikolog/psikiyatr yardımcı olur.
0
orpheus
(25.11.20)
boşa tabii harcama, kendine yatırım yap. sana güzel bir örnek vereyim.

15 sene birlikte aynı şirkete girdiğimiz arkadaşım. seni cebinden çıkarır. ailesiyle yaşıyor hala ve ne kazandıysa %95'ini biriktirirdi. kendisine en ufak bir şey almazdı, kursa vs de gitmezdi. odun gibi geçti 15 yıl. 15 yılda hiç bir yere gelemedi. denetim şirketindeydik, 2 yıl çalıştı ayrıldı. 2 yılda ne yükseldiyse odur. hala bir yerde muhasebe elemanı. para biriktirmiştir mutlaka. ama maaşın kendine yatırım yaptıkça katlanacağını unutma. öyle bir yere gel ki, böylelerin 15 yılda biriktirdiğini bir kaç ayda kazan. yani, harcayarak bitiremeyeceğin kazancın olsun.
0
stewie
(25.11.20)
Her işte dengeyi, orta yolu bulmak lazım.

Paranızı hem gerekli şeylere harcayın, hem de kötü günler için bir kenara para koyun.

Para amaç değil, araçtır! Önce ne için para biriktirmeniz gerektiğine karar verin ve buna göre harcamalarınıza yön verin. Ama illa biriktirmeyim, harcayım diye de para harcanmaz. Kendinize bir hobi, keyif alanı bulun.


.
0
kartallar yuksek ucar
(25.11.20)
30 yaşında birinin 4-5 bin tl maaşla 300 bin tl biriktirmiş olması müthiş bir olay. Aç susuz gezmen lazım yani. Bence biraz tadını çıkarmaya başla artık, gerçekten yazık yani. Arkadaşların dediği gibi hobi, sosyallik, gezme tozma, kendine ayıracağın bir parayı bütçele ve harca. Elektronik olur, gezme olur, sosyallik olur bir şeylere aksın o para. Sürdürülebilir bir şey değil seninki çünkü, bir yaştan sonra depresyona girersin hayat geçti gitti ben ne yaptım diye.
0
roket adam
(25.11.20)
Ben de half life oynarken gidip sürekli healt doldururdum. Hep full healt ile gezme takıntım vardı. Sonra kafaya bir head shot. Herşey iptal.

Olumlu dünya. Borcun harcın olmasın, beslenme, barınma ve yaşlılığa teminat tamamsa, gerisini ye gitsin. Yoksa birileri yiyecek.
0
goklerdengelenkarar
(25.11.20)
Kimi işten çıkıp eve geldiğinde müzik dinlemeden, birkaç sayfa kitap okumadan uyumaz. Kimi maç izler sürekli.
Acaba fon,hisse,kripto işleriyle uğraşmak hobiniz gibi mi olmuş? Ya da zamanınızın çoğunu bunlarla geçiriyorsanız bi tür bağımlılık. Pek bilgim yok ama bunlar epeyi vakit alan şeylerdir diye düşünüyorum. Sanki tutumluluk ya da cimrilik değil sizinki. Parayla oynamak.
Her ne ise yarına çıkacağımızın garantisi yok diye düşünmek lazım.
0
oyokbuyoknevar
(25.11.20)
(9)

Bu nasıl %12 enflasyon?

Mehmet Ersoz
şubat 2019da 32 tlye aldığım akım korumalı priz şu an 64 lira. bu nasıl %12 enflasyon?
şubat 2019da 32 tlye aldığım akım korumalı priz şu an 64 lira. bu nasıl %12 enflasyon?
0
Mehmet Ersoz
(10.11.20)
geçen sene tam bu ay bim'den kilosunu 45₺'e aldığım hurmanın kilosu bugün 68₺. zaten çarşı pazar enflasyonu %40-50. tuik enflasyonu tuvalet terliği fiyatlarını baz alarak yaptığından 8-12 çıkması normal.
0
malheiros
(10.11.20)
akp enflasyonu o. maaş zamlarının falan belirlenceği dönemde eksilere kadar düşüyor.
0
hadsafhada
(10.11.20)
Bu tarz ürünlerin üretimini yapan bir firmadan olduğum icin soyliyim; covid sebebiyle fiyat artisi yapildi bazi ürünlerde çünkü talep azaldi.
Kısacası bu ürün gruplarina da vurmuş olabilir.
Onun dışında dovizin düşeceği, Çin'den üretimin Türkiye'ye akacagi falan filan söyleyen benden daha bilgili arkadaşlar aslında senin ne kadar ucuza aldigini, şükür etmen gerektiğini falan sana anlatabilir. Ama genelde böyle başlıklara gelmiyorlar prensip(!) olarak.
0
logisticsmanager
(10.11.20)
beğendiğim motor 85k'dan 191k'ya çıktı.
0
duyurukullanıcısı
(10.11.20)
Haklısın.
0
trixi
(10.11.20)
Geçen nisan ayında giydiğim montun cebinde bir fis buldum. Cin mısır 3,50tl . Tesadüf aynı marketteydim dedim bakayım şimdi kaç TL 4,00tl. Tek fark var arada geçen seneki 1kg bu seneninki 500gr
0
primetime
(10.11.20)
E doğru değil mi işte? %12 aylık enflasyon değil mi?

Aylık ortalama %10 olsa hesap doğru, ben mi yanlış bakıyorum olaya?
0
John Bloor
(10.11.20)
Enflasyon hesaplarken, priz 2 katına çıkmış %100 enflasyon diye hesaplanmıyor. Pek çok ürüne ve hizmete (kira vs.) bakılıyor. Hepsi de kullanım oranlarına göre ağırlığı farklı oluyor. Yumurta'nın ağırlığı ile ampulün ağırlığı bir değil.

Ancak enflasyon artışta ve artmaya devam ediyor. %20'lere dayandı.


.
0
kartallar yuksek ucar
(10.11.20)
@john aylık değil açıklanan yüzde 12. Yıllık.
Aylik %1 falan aciklaniyor iste.
0
logisticsmanager
(10.11.20)
(16)

Yakınlarınızdan corona olup, hayatını kaybeden oldu mu?

silver apple
Önceden genelde haberlerde duyuyordum ama bu sıralar coronaya yakalanan çok duymaya başladım. Komşular, iş arkadaşları vb...
Önceden genelde haberlerde duyuyordum ama bu sıralar coronaya yakalanan çok duymaya başladım. Komşular, iş arkadaşları vb...
0
silver apple
(09.11.20)
evet oldu
0
clones
(09.11.20)
Olmadi. Kuzenimin kayinpederi 17 gun entube kaldi 65+ yasi. Simdi cok iyi masallah. Umarim olmaz. Annem astim hastasi, korkuyorum
0
matilda
(09.11.20)
Eskiden yakınlarda duymazdım ama bu ara çok duymaya başladım ya. Yan binadaki yakın komuşumuz Ordu'da kapmış, hataneye almışlar. Babamın amcası, epey yaşlı o da kapmış durumu kötüymüş. Gidici diyorlardı en son. Bir kız arkadaşımız, bahçelievler taraflarında oturuyor. Kapmış, bütün aile evde 10 gündür.

Ölen olmadı ama çok olan duymaya başladım bu aralar. Dıdısının dısını duyduklarım da ayrı var yani. Bence durum sahiden kötü ya, eskiden burada hep sorarlardı yakınlarınız var mı kapan diye hep yok derdik. Şimdi var diyorum.
0
eazy
(09.11.20)
Is arkadasimin once babasi 10 gun sonra annesi vefat etti
Cok sevdigim bir mihmandarim, ustadim vefat etti
Esimin dedesi vefat etti
0
summatinyourteeth
(09.11.20)
oldu.
0
msb
(09.11.20)
2 kisi var. Biri 80 yasinda hic bir saglik sorunu olmamis/olmayan, eli ayagi tutan, her gun bisiklete binen sapasaglam biriydi. Digeri 45 yasinda, gut hastasiydi.
0
taurina
(09.11.20)
Uzak akrabalardan ölen 4-5 kişi var hepsi yaşlıydı.

Bir de arkadaşım vefat etti 35 yaşında gayet sağlıklıydı inanamadık.
0
jazzabel
(09.11.20)
Yakınlardan şükür olmadı. Babamın Bi arkadaşı öldü.
0
cosmicgadin
(09.11.20)
Maalesef. Uzun yıllardır yakın oldugumuz bir aile dostumuz. Çok üzgünüm günlerdir inanamıyorum. 48 yaşındaydı.

Bir de bir tanıdığımın babaannesi vefat etti.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(09.11.20)
Arkadaşımın eşi 37 yaşında kronik rahatsızlık ve sigara kullanımı yok. Malesef kaybettik.
0
suicides underground
(09.11.20)
Ölen olmadı ama çevremde korona gittikçe yayılıyor. İş çevremden, şirketten ve komşularımdan çok kişi korona oldu, oluyor. Dün yoğunluk haritasına baktım, her taraf kıpkırmızı...

Dikkatli olmakta fayda var.


.
0
kartallar yuksek ucar
(09.11.20)
amcam(75), halam(65), babaannem(99), teyzem,(60 küsür) eniştem(80 küsür), bir tane uzak akraba(o da 70 küsür) vefat ettiler.
0
rahmi pinkfloydoglu
(09.11.20)
yoğun bakımda bir hastamız var şu an, dedem.
0
roket adam
(09.11.20)
Yakın arkadaşlarımdan ve akrabalarımdan olmadı ama daha uzak olduğum arkadaşlarımdan, çevremden, iş hayatından tanıdıklarımdan maalesef 20'den fazla kaybımız oldu. Hele 4-5 tanesi hiçbir bilinen sağlık sorunu olmayan, düzenli spor yapan, sigara kullanmayan, 25-30 yaş arası gençlerdi.
0
iwasbornonamountainside
(09.11.20)
Butun bu Corona karmasasi ilk basladiginda (Nisan) bir arkadasimi (35 yas) kaybettim. Nasil oldu anlamadik, yogun bakim, entube derken cok hizli gelisti.

Annem ve teyzem (65 Yas) Mayis'ta oldular. Annem grip gibi atlatti, teyzem 2 gun hastanede yatti.
0
cleric
(09.11.20)
oldu
0
ehti
(09.11.20)
(9)

1,69'dan kredi cekip dolar almak

bollocks44
yarin sabah itibari ile mantikli bir hareket olacak midir?
yarin sabah itibari ile mantikli bir hareket olacak midir?
0
bollocks44
(09.11.20)
Aşırı mantıklı bir hareket.

Dolar yarın çakılacak.

Dayı demişti dersiniz.
0
himmet dayi
(09.11.20)
dünyanın en mantıksız hareketi
0
dafuq
(09.11.20)
@dafuq neden mantiksiz oldugunu da aciklasaydiniz
0
🌸bollocks44
(09.11.20)
Dayı haklı çıktı. Dolar'a güvenilmez. Risk almak da bir ticari başarı sonuçta.
0
neymis
(09.11.20)
cakildi dedigin de 10 kurus dustu, aksama cuma degerini de gecer.

bu dedigini haziran'da yapacaktin 0,79 iken.
0
baldur2
(09.11.20)
Maddi olarak doğru mudur derseniz, dövizin getirisinin faizin götürüsünden fazla olacağını düşünüyorsanız mantıklı.

Doların artacağı ortada ama paranız yoksa, bu tarz birikim yapmak bence çok doğru değil. Ufak ufak alarak biriktirin.

Pandemi başlarında mantıklıydı. Devlet negatif faizle para dağıtıyordu çünkü.


NOT: yatırım tavsiyesi değildir!


.
0
kartallar yuksek ucar
(09.11.20)
Ama diyeyim sakın eksisozlukte falan yazılanları ciddiye alıp böyle bir seye girişmeyin sonra çok pişman olursunuz. Bunlara kalsa 31 mart seçimlerinden sonra da dolar 10 tl'yi geçecekti şimdiye kadar hiç bir senaryoları gerçekleşmedi çünkü verdikleri bilgiler doğru değil sadece manupilasyondan ibaret. ABD doları şu an haddinden fazla değerli ve önümüzdeki günlerde (kimse zaman veremez) daha da değer kaybedecek.
0
acebi
(09.11.20)
Umarım beni dinleyip almamissindir dostum. Tık vermemissin gerçi ama olsun :)
0
dafuq
(11.11.20)
başka bir soruda yazmıştım, buraya kopyalayayım:

-

türkiye'nin riskleri yüksek olduğundan ve bazı temel adımları atmadığından, dolar başka para birimlerine göre TL karşısında aşırı değerlenmişti.

şimdi köpüğünü atacak.

şurada verilerle tane tane anlatmışlar:www.karar.com

mevcut başgan IMF ile anlaşmamak için inat edeceğinden, orada belirtilen rakamlara da inmez ama @sta'nin dediği gibi 7,19a kadar gelebilir.

tamamen ekonomi yönetiminin atacağı adımlara bağlı.
0
fever
(11.11.20)
(3)

trump merkelle neden el sıkışmamıştı?

avatar is back
çok meşhur olmuştu bu video https://www.youtube.com/watch?v=uLfukuEutIUben tüm niyet okumalardan ziyade, trump'ın biraz avelliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. muhtemelen hem duymamıştır hem de kafası başka bir dünyadadır. o günleri hatırlayan var mı? sebebi neydi acaba?
çok meşhur olmuştu bu video www.youtube.com

ben tüm niyet okumalardan ziyade, trump'ın biraz avelliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. muhtemelen hem duymamıştır hem de kafası başka bir dünyadadır.

o günleri hatırlayan var mı? sebebi neydi acaba?
0
avatar is back
(02.11.20)
Trump Financial Times gazetesine verdiği özel röportajda, "Şansölye Merkel ile harika bir görüşme yaptım. Beş kez elini sıktım ve sonra yan yana oturduğumuzda sanırım bir gazeteci 'onun elini sık' dedi. Ama, ben bunu duymadım" ifadelerini kullandı.
0
facebook
(02.11.20)
Bence de kafa başka yerde, duymadı o el sıkın poz alalım laflarını. Tavır yapıyor olsa espri yapmazdı, kerizliğine yani.
0
John Bloor
(02.11.20)
Nato için daha çok para istemişti. Merkel pek yanaşmamıştı. Aralarındaki gerilimin sebebi buydu. Hatta sonrasında abd, bir kısım kuvvetlerini, Almanya'dan Polonya'ya kaydırdı.

Nato sözleşmesine göre üye ülkeler GSMH'sının %2'si kadar askeri harcama yapmak zorunda. Trump, "ABD harcıyor, sizi koruyor. Siz para katkısı yapmıyorsunuz" diye kızıyor.

Ama elini neden sıkmadı, bilemiyorum. Duymadım dediyse, duymamıştır. Trump, bildiğin öküz. Aklında ne varsa, pata küte söylüyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(02.11.20)
(2)

Nisan'dan beri sigortam yatmıyor?

altin gol atan stoper
Selamlar,Özel sektörde çalışıyorum. Pandemi başladığından beri sigortam atmıyor, her ay 0tl olarak gözüküyor e devlette. Kısa çalışma ödeneği çıkmadığı için İşsizlik ödeneği alıyorum. Maaşımın yarısını devlet veriyor. İlk zamanlar sigorta durumunu muhasebeciye sordum, çoğu kişinin öyle dedi. Bazı ça
Selamlar,

Özel sektörde çalışıyorum. Pandemi başladığından beri sigortam atmıyor, her ay 0tl olarak gözüküyor e devlette. Kısa çalışma ödeneği çıkmadığı için İşsizlik ödeneği alıyorum. Maaşımın yarısını devlet veriyor. İlk zamanlar sigorta durumunu muhasebeciye sordum, çoğu kişinin öyle dedi. Bazı çalışanların yarım yamalak yatmış, bazılarına tam yatmış. Kimseden net bir cevap alamadığım için size sormak istedim. Ben umudu kestim ama, ödenmemiş ayların tutarının toplu bir şekilde yatma durumu olabilir mi?
0
altin gol atan stoper
(02.11.20)
işvereniniz toplu olarak yatırmaz.

şu anda mecliste pandemi sebebiyle borçlanma görüşülüyor, eğer onaylarlarsa siz dışardan sigorta primlerinizi ödeyebilirsiniz. (şu anda böyle yapılamıyor)

ama eğer onaylanırsa bile siz ödersiniz, işveren ödemez.
0
benaslinda
(02.11.20)
Kısa çalışma ödeneğinde sanıyorum sigortanız yatmıyor. Geçen günlerde Fox'da sanırım haber de söylediler. EST (Emeklilikte süreye takılanlar) çıktı bir de diye... Bu konuyu işlediler.

İK'ya veya SGK'ya sormakta fayda var. Haberi belki youtube'dan bulabilirsiniz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(02.11.20)
(15)

Mesut Yılmaz'ın vefatı ile ilgili ne düşünüyorsunuz ?

Avoiding The Puddle
Yeni nesil ANAP nedir bilmese de kendisi bir dönem siyasetinin etkin figürlerindendi ve en azından günümüz siyasetçileriyle kıyaslanamayacak devlet ahlakına sahipti. Artık 90'lar siyasetinden geriye bir Baykal bir de Tansu kaldı hâlâ hayatta olan.Siz ne düşündünüz ?
Yeni nesil ANAP nedir bilmese de kendisi bir dönem siyasetinin etkin figürlerindendi ve en azından günümüz siyasetçileriyle kıyaslanamayacak devlet ahlakına sahipti. Artık 90'lar siyasetinden geriye bir Baykal bir de Tansu kaldı hâlâ hayatta olan.

Siz ne düşündünüz ?
0
Avoiding The Puddle
(30.10.20)
Tansu Çiller ve Deniz Baykal'la birlikte bugünkü siyasal İslam yönetiminin güçlenmesine neden olan üçlüden biriydi, onun dışında, yaşı yetenler bilir, doksanlı yılların karanlık ve faili meçhul günleri aklıma geldikçe bugünlere şükredecekmiş gibi oluyorum bu arkadaşların sayesinde.
0
angelus
(30.10.20)
Mesut Yılmaz annemle aynı yaşta. O yüzden biraz korkuttu beni.
0
naksidil
(30.10.20)
kendisini pek sevmezdim, dick cheney gibi bir adamdır ama ölen birinin arkasından kötü konuşmam. umarım ruhu her neredeyse, huzur bulur.
0
stewie
(30.10.20)
Bulgaristan'da kumar oynarken yumruklanıp burnunun kırılması olayı geliyor aklıma, bir de sürekli "eeeee" diye konuşması.

Allah rahmet eylesin.
0
John Bloor
(30.10.20)
Benim icin karanlik bir donemin siyasi figurlerinden. Simdi internet var da kimin ne bok oldugu ayan beyan ortada.

Niyeyse pek ulkesini dusunen bir adammis gibi gelmezdi bana.
0
brkylmz
(30.10.20)
@angelus’un söylediklerine benzer şeyler söyleyecektim. Ülkeye hep zarar veren insanlardan biri
0
Unde bach canim
(30.10.20)
malum kesim arkasından 'namaza gidenleri sevmezdi' diye kusmuk saçmaya başladı bile. varın gerisini siz düşünün.

sevenlerinin başı sağolsun.
0
heidi'nin dedesi
(30.10.20)
rizeli olması nedeniyle tanışıklığı olan bir arkadaşın babasının onun yardımıyla bir yerlere geldiğini biliyorum. çocuğu mesut amca geldi mesut amca gitti muhabbeti yapıyordu. çok görgüsüz tiplerdi parayla hava atacak cinsten.

geçenlerde başka bir arkadaşım çocuğun motorla dağıtıma çıktığını gördüğünü söyledi. işler mesut beyli zamanlardaki gibi iyi değil demek ki.
0
bohr atom modeli
(30.10.20)
Kimse kusura bakmasin Binali bile bunun yaninda hatip gibi kalirdi. Bir cumleyi 5 dakikada kurardi. Siyaset gibi bir alanda nasil yukseldi, nasil oy aldi gercekten sasilacak sey. Gozluk, akilli, yetkili bir abiye benzeyen bir tipi var ordan yurudu herhalde. Kaygisizlar'da esprisi cok yapilirdi Mesut Yilmaz gibi konusma da anlat su olanlari dogru duzgun falan diye:)
0
speedy
(30.10.20)
@angelus +1 kendisi bence türk sağının elitist kesimindendi bence. zeki bir insan olduğunu düşünüyorum. eğer derin devlet varsa tansu çillerle mesut yılmaz bu grup tarafından kullanıldı.
0
mikahakkinen
(30.10.20)
Ölünün arkasından konuşulur, hatta cenazede sorarlar "nasıl bilirdiniz?" diye. Bu hakaret etme manasında değil tabii ama yanlış yaptıysa da söylemek lazım.

Ben kötü bilirdim...


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.10.20)
akp'nin yıllardır ekmeğini yediği mağduriyetin sebeplerinden biriydi. 28 şubat sürecindeki kararlar, imam hatiplerin ortaokul kısmının kapatılması, katsayı uygulaması aydın doğan karşısındaki durumu vs.. karadenizli siyasetçileri sevmediğim ve başbakan olmasına rağmen galatasaraylı olmasını göze sokarcasına hissettirmesinden dolayı pek iyi hatırladığımı söyleyemem.
0
jepa
(30.10.20)
(bkz: kör ölür badem gözlü olur)

memlekete gündem lazım, tvlere içerik çıktı, başka bir esprisi yok. negatif yönlerini yazan, 90'larda çocukluk yaşamış herkes az çok bilir.
0
kobretti
(30.10.20)
Karanlık dönemin karanlık prensi.
Anasol, d-anasol, anasol-m vs gibi ismini sayamayacağım garip garip toplama koalisyonlarda bulunmuş ancak halkın oy verip birinci yaptığı partiye kapısını kapatmış ve ülkenin kaosa sürüklenmesine sebebiyet verenlerden biri.

28 şubatın destekçisi, imam hatiplerin kapatılmasının sağlayıcısı ve kendisini protesto edip hakkını aramak isteyen halka “yarasa” demiş, o dönemki ekonominin çökmedinde payı olanlardan biri, say say bir çok falsosu olan biri.

İki de anektod geldi aklıma, biri kendimle ilgili, canlı olarak yakınen gördüğüm ilk ünlü olması. O zamanlar daha çiçeği burnunda genç bir bakandı, Özal başbakandı. Kabinede popülerdi, belki de bu yüzden çocuk halimle arabada tanıdığım tek siyasetçi olmuştu :)

İkincisi ise hem güldüğüm hem trajik bulduğum bir şey. Refahyol döneminde memur maaşları konusu gündemdeyken, muhalefet olarak hükümete yüklenip “en az yüzde 40 zam yapılmalı, bundan azını zam kabul etmeyiz, hükümet memura sahip çıkmıyor, zam isteriz de isteriz” minvali bastırırken; Erbakan, meşhur basın toplantısında yüzde 50 zam açıkladığında, bu sefer de hükümet devletin parasını çarçur ediyor, israf ediyor, fazla harcıyor vs diye çemkirmişti.

Bu arada yüzde elli zam da zammış hani, 4bin alıyorsun hopp altı bin oluyor. Bugun bile memurlar Mesut Yılmaz’ın itiraz edip eleştirdiği o zammın meyvesini yiyor.
0
epitaf
(30.10.20)
sarozda bizim arsanın yanındaki arsayı yandaşlarına imara 1 saatliğine açıp işlemlerini halledip tekrar imara kapatması geldi aklıma...
0
eja
(30.10.20)
(4)

sağlık çalışanları istifa etse, gelmiyorum artık ne yaparsanız yapın dese ?

aslindasorunumpsikolojik
hukuken ne yapabiliyor sağlık bakanlığı ?istifa etmek yasaklanmış.adam istifa dilekcesini verdi evinde oturuyor.polis gelip zorlamı hastaneye götürecek ?tazminatsız işten kovar en fazla, daha ötesi varmı ?almanca öğrenip almanyaya gitmesine engel olabilirlermi ?sanırım ülkenin önümüzdeki 15-20 senel
hukuken ne yapabiliyor sağlık bakanlığı ?
istifa etmek yasaklanmış.
adam istifa dilekcesini verdi evinde oturuyor.
polis gelip zorlamı hastaneye götürecek ?
tazminatsız işten kovar en fazla, daha ötesi varmı ?
almanca öğrenip almanyaya gitmesine engel olabilirlermi ?

sanırım ülkenin önümüzdeki 15-20 senelik tüm birikimini dolar borcuyla iç ettiler. yetişmiş insna gücünüde komple kaybetmesi için elinden geleni yapıyorlar.
0
aslindasorunumpsikolojik
(28.10.20)
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
Madde 18 – Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.

İstifasını kabul etmezse ve çalışan işe gitmezse bir ay içinde mazeretsiz 2 günden fazla devamsızlık nedeniyle tazminatsız işten çıkarır. Daha ötesi yok ama sicilinde "kovuldu" olarak görüneceği için istemeyebilir bunu çalışan.
0
himmet dayi
(28.10.20)
Hükümet istediğini yapar. Hala yasa maddesi, hukuk demek için son 5-6 sene Türkiye'de hiç yaşamamış, hiç takip etmemiş olmak lazım.

Ama gerçekte ne yaparlar, ne kadar sert bir tavır gösterirler bilmiyorum. Kestirmek güç. Genelde toplumdan gelen baskılara göre tavır alıyorlar.



.
0
kartallar yuksek ucar
(28.10.20)
Bildigim iki doktor, birkac ay once istifasini verdi, vize basvurusunu yapmaya hazirlaniyor. Iyi derecede Almanca biliyorlar.

Corona sadece doktorlarin degil, bircok is alanindaki insanin, en basit, en dokunulmaz gorulen haklarina ket vurdu. Kriz donemlerinde, savas donemlerinde boyle uygulamalara basvuruluyor.

Ornegin "sokaga cikma yasagi", Türkiye´de bir adamin bir lafina baksa ve kabul gorse de, Avrupa`nin bircok yerinde insan haklarina saldiri olarak goruldu. Yine bircok meslek kolu, savas donemi sartlarindaymis gibi calistiriliyor.

Polis getirip hastaneye goturmez ancak doktor olarak Türkiye´de calismaya devam edeceklerse, bir yaptirim ile ileride karsi karsiya kalirlar. Bunu ongormemek aptallik olur.

Almanca ogrenip Almanya´ya gitmelerine niye engel olunsun? Muhtemelen bu kis sonunda yine kaldirirlar yasagi.

Acikcasi bu sorulardan, zamanin ve bu zamanin getirdigi sartlarin iyi okunmadigini; diger ulkelerle hicbir kiyaslama yapilmadigini cikariyorum.
0
buf-e kür
(28.10.20)
Usulune uygun istifa etmemis oluyorsunuz sadece. Yani zorlayamaxlar. Sadece devlete geri donuste zorluk yasar. Ama hukumetin ne yapacagi bilinmez ozelde calismalarinin da onune bir sekilde set cekecek bi kanun filan cikartabilirler.
0
red g
(28.10.20)
(8)

uzun abi neden arap ülkelerine laf söylemiyor.

egokalp
fransadan en ufak bi hareket olsa. direk bizi hedef almasa bile hemen atar gider yapılıyor. şu an arap ülkelerinin çoğu türkiyeye ambargo uyguluyor. ne reis ne bir bakan söz söylemiyor neden? araplar fransadan daha mı güçlü?
fransadan en ufak bi hareket olsa. direk bizi hedef almasa bile hemen atar gider yapılıyor. şu an arap ülkelerinin çoğu türkiyeye ambargo uyguluyor. ne reis ne bir bakan söz söylemiyor neden? araplar fransadan daha mı güçlü?
0
egokalp
(26.10.20)
müslüman oldukları için.
0
insomniac
(26.10.20)
Suriye'ye soyledi iste, sonucu goruyoruz.
0
fortisvita
(26.10.20)
Dış basında Türkiye goygoylarında Arap basınına yer vermiyor kimse, Avrupa basını hakkımızda ne dedi etrafında dönüyor ya konu. Onun gibi bi psikolojidir belki.
0
gayda
(27.10.20)
ne yapacaklar üzerinde arapça harfler olan suudi bayrağını mı yakacaklar? kuran harfleri diyor milletin yarısı arapçaya.
0
bisorumvargaliba
(27.10.20)
Onların siyasi yönden konjüktürü ile Arap ülkelerininki aynı değil.

Macron'un hiçte yaptıkları ufak bir hareket değil. Bir zamanlar Osmanlı'dan emir alanlar,yine o günlerin bir şekilde geleceği çekincesini yaşıyorlar doğal olarak. Ve biliyorlar ki Türkler girdikleri yerden 600 küsür sene çıkmıyor.

O Arap ülkelerinin her daim ismi öne çıkanlarının zaten İsrail ve ABD uşağı olduğu ortada. Ciddi anlamada müslümanlara faydaları yok.
Halkları da zaten Türkiye'den yana.

Geçenlerde mısırlı bir gazeteci konuşmasında : Erdoğan, Suudi Arabistan'daki seçimde adaylığını koysa selman kazanamaz.. dedi .
Yine genel olarak bölgenin medyasının da cia ve mason kontrolünde olduğunu söyledi .

Eğer bir yaptırım uygulanacak olursa bunların başında Birleşik Arap emirlikleri gelir ki, Türkiye'nin aleyhine neredeyse her türlü uluslarası ittifakta ve planda bulunmuşlardır.

Emin değilim ama denildiği üzere onlara da laf söylenmemesi, doğrudan oradaki müslümanlara hükümetleri tarafından zarar vereceği nedeniyle de olabilir.
Her şeyin sırası var.
0
Erva
(27.10.20)
araplasmis bir turk oldugun icin.
0
baldur2
(27.10.20)
Macron ile Arap kralının, bu tonda konuşmaya vereceği reaksiyon aynı değil de ondan...

Macron, cevap verir. Onun oyları artar, uzunun oyu artar, yolumuza devam ederiz.

Krala bu şekilde "kafadan kontak" derseniz, ilişkiler tamamen kopar. Şimdilik Suudi Arabistan ve BAE bize düşmanlık yapsa da, ilişkileri tümden koparmak istemiyoruz demek ki...


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.10.20)
Çünkü macron'u hedef alırsan Fransa halkı bunu üstlenmeyebilir, üstlense de pek etkilenmez bizim ekonomi(kaybedilecek şey arap ülkelerine göre daha az). Ama Arap liderini hedef alırsan kabile devletleri olduğu için halkı da düşmanlık beslemeye başlar. Elinde olan ticaret ve turistten de olursun.

Zaten Fransa olayına takilmayin. İkisi de iç siyasete oynuyor şu an. Ben ilişkilerin zarar göreceğini düşünmüyorum. Yarali iki lider var. Yaralarını satıyorlar karşılıklı.
0
westblack
(27.10.20)
(17)

BİM çalışanı "çok aldın veremem" diyebilir mi?

ya ben lan neyse
bir ürününden çok almak istesem (indirimli ya da aktüel ürün değil) diğer müşterilere kalmadı, gerekçesiyle almama engel olması yasal mıdır? ben sürekli taşımak istemediğimden 10 tane 5 kg yağ almak istedim mesela...
bir ürününden çok almak istesem (indirimli ya da aktüel ürün değil) diğer müşterilere kalmadı, gerekçesiyle almama engel olması yasal mıdır? ben sürekli taşımak istemediğimden 10 tane 5 kg yağ almak istedim mesela...
0
ya ben lan neyse
(23.10.20)
Sigarayı vermiyorlar da diğer şeyleri bilmiyorum.
0
antihero
(23.10.20)
biz a101den bi palet su aldığımızı biliriz, kimse bişey demez. hele bu normal zamanlarda.
0
killerbee
(23.10.20)
verirler bence ama inisiyatif kullanmak durumunda da kalabilirler. atiyorum, yeni mal 1 gun sonra gelecektir, sen de sabah oradasindir adam diger musterileri dusunur vermez belki o kadar. bence muhattap olacagin kisiye bagli biraz sanki.
0
baldur2
(23.10.20)
başıma geldi ondan sordum.
0
🌸ya ben lan neyse
(23.10.20)
bazı bölgelerde esnaf bimden alışveriş yapıp küçük marketlerde satıyor. böyle durumlarda kasiyer al sat yaptığını düşünerek vermeyebilir.
0
mg3929
(23.10.20)
"Yasal mıdır?"
Bir firmanın bir müşteriye satış yapmayı reddetmesi yasal mıdır diye bakmak lazım galiba, bunun yanında süpermarketlerin kampanya açıklamarında genelde 3 üstü alımlar ticari değerlendirilir kampanyadan yararlandırılmaz gibi notlar olabiliyor.
E-ticaret sitelerinde de bir üyenin alabileceği ürün sayısı sınırlandırılabiliyor, bunlar yapılabildiğine göre bence diyebilir.
0
atom karincanin torunu
(23.10.20)
maksimum alma sınırı konabiliyor bazı ürünlere. ama en doğrusu Bim'in genel merkezine sormak
0
lcha
(23.10.20)
evet yasaldır. satmama hakkı saklıdır.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.10.20)
evet der
0
turbo sadık
(23.10.20)
şokta satılan patates kızartması ucuz diye her mal geldiğinde çevredeki restoranlardan sabah açılır açılmaz gelip hepsini alıp gidenler vardı. uzun süre çevredeki şoklarda sürmüş bu şekilde. çalışanlar tartışırken denk gelmiştim. hala devam ediyorlar mı bilmiyorum. sonra bir şekilde düzenleme yaptılar galiba. 10 tane 5 kg yağ da ticari gibi gözüküyor evet.
0
not dark yet
(23.10.20)
Hayati bir ürün olmadığı sürece satmama hakkı var evet.
0
fever
(23.10.20)
Bazen firmalarla birlikte özel kampanyalar yapıyorlar. Firma toplu satmama şartı getiriyor.

Tabii 3-5 tane değil de, özel indirim olan ürünlerde onlarca veremem diyebilir. Ordaki firmanın maksadı mümkün olduğu kadar çok kişiye ulaşıp, ürününü tanıtmak.



.
0
kartallar yuksek ucar
(23.10.20)
Diyebilir de 10 tane 5 kg yağ çok değil. 100 tane çok.
0
infernalcadre
(23.10.20)
20 şişe 5l'lik su almışlığım var bazen biraz şaşırmış bakıyorlar ama kimse birşey demedi.
0
nickyazmaksartmibulamadim
(23.10.20)
Bimde çalışıyorum ,Cuma aktüel ürünlerinde ,kampanyalı ürünlerde ,dışarıya göre ucuz olan atıyorum yağ gibi ürünlerde toplu satışı müsaade etmiyor üst yöneticiler kişi başı en fazla 2-3 tane mağaza sorumlusunun insiyatifine kalmış,tüm müşteriler eşit şekilde faydalansın diye. Adam geçen haftalarda 1 palet torku yağı almak istedi satmadık. Etik değil maksat tüm müşteriler eşit şekilde alabilsin mantığı.
0
Akabeatz
(24.10.20)
Mal BİM’in. İster satar ister satmaz. Hayati de olsa satmama Hakkı saklıdır.
0
Frederick Co
(29.10.20)
BİM'in dönem dönem bazı ürünleri zararına veya başa baş sattığı da oluyor. Malum durumlardan dolayı, fazla zam gelen ürünlere anında yansıtamıyor!

Yağ bunlardan biri, bu aralar fiyatı çok arttı. Fiyat geçisini aynı hızda yapamadılar.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.10.20)
(7)

1 hafta once gördüğüm arkadasim corona olmuş, ne yapmalı?

livaist
Gectigimiz pazartesi görüştük en son. Ilk persembe gunu rahatsizlanip yaptirdi negatif çıktı daha sonra da pazar gunu yaptirdi ve bu sefer pozitif cıktı. 1 hafta daha kendimi izole edecegim. Bende hic bir sorun yok ama tedirgin oldum, test yaptirmali miyim yoksa evde izoleyle bu bir haftayi bitirmel
Gectigimiz pazartesi görüştük en son. Ilk persembe gunu rahatsizlanip yaptirdi negatif çıktı daha sonra da pazar gunu yaptirdi ve bu sefer pozitif cıktı. 1 hafta daha kendimi izole edecegim. Bende hic bir sorun yok ama tedirgin oldum, test yaptirmali miyim yoksa evde izoleyle bu bir haftayi bitirmeli miyim?
Teşekkürler
0
livaist
(19.10.20)
İzoleyle bu haftayı bitirmen daha mantıklı. Hastaneye teste gidip kendini riske atma bence de, belirtin olursa gidersin.
0
roket adam
(19.10.20)
bence test yaptırmayın şimdilik çünkü yaptırırsanız eğer yoksa 14 gün evden çıkamazsınız o yüzden semptom olursa test yaptırmanız daha iyi olur.
0
matilda
(19.10.20)
gecmis olsun,

test yapmiyorlar hemen, o yuzden kendini izole etmeye devam et, bir belirti yoksa zaten test yapmazlar, iyi beslenmeye calis bu arada
0
exlibris
(19.10.20)
izole ol, evde başkalarıyla yaşıyorsan onlara da temas etme. iyi beslen, mümkünse D vitamini takviyesi al.

hastalığı ağır geçirenlerin neredeyse tamamında D vit eksikliği olduğu belgelendi.

magnezyum ve çinko takviyesi de alabilirsin, bağışıklığına çok yardımcı olur.

7 gün sonunda belirti göstermiyorsan, çok sosyalleşmeden ve maskeyle izolasyonu sonlandırabilirsin.
0
fever
(19.10.20)
Böyle bitir. Ve bir ay içinde böbreklerini baktır, kardiyolaga eko yaptır ve bacaklarına renkli dopller işte. Bu hastalığı atlatanlarda bacak ve kalp damar pıhtılaşmasu ve böbrek sorunları hızlıca gelişebiliyor
0
deer hunter
(19.10.20)
Teşekkürler herkese, evde izole kalmaya devam edeceğim. Bu arada ayni evde kaldığı annesine de test yapmamışlar,belirti gösterirseniz yaparız demişler. Sanırım bana hic yapmazlar yani. Evde kalip, iyi beslenmeye çalışacağım.
0
🌸livaist
(19.10.20)
Bazı özel hastaneler 200 TL civarı bir paraya test yapıyor.

En güzeli buluşmalarda vs. kendiniz dahil herkesi covid'li kabul edip biraz mesafeli davranmak.

Geçmiş olsun. Bir şey olsa, şimdiye kendini gösterirdi. Çok endişelenmeyin...


.
0
kartallar yuksek ucar
(19.10.20)
(6)

elimi attığım her alanda başarısız oluyorum

infirmary blues
duyuru sakinleri, bir nebze de olsa içimi dökmek, derdimi anlatmak istedim. aklınıza gelecek her alanda başarısız olmayı nasıl mı başardım, bilmiyorum. özellikle gönül işleri ve bilhassa da mesleki bağlamda bozguna uğrayıp duruyorum. aslında çok girişken, sosyal biriyim. ama bunun yanında yolu da he
duyuru sakinleri, bir nebze de olsa içimi dökmek, derdimi anlatmak istedim. aklınıza gelecek her alanda başarısız olmayı nasıl mı başardım, bilmiyorum. özellikle gönül işleri ve bilhassa da mesleki bağlamda bozguna uğrayıp duruyorum. aslında çok girişken, sosyal biriyim. ama bunun yanında yolu da hep bildiğimi düşündüğüm halde, yolda yürümeye başlayınca bozguna uğruyorum.

misal, yeni mezunken bulduğım işim. şantiyede saha mühendisiyim. zar zor kovalaya kovalaya yüzlerce cv görüşme derken işe girdim, dört ay sonunda olmadı, istifa. bir hafta sonra başka bir iş. modelleme. keyifsizlik, elimi yüzüme bulaştırıyporum şu esnada. işe başlarken inanılmaz hevesli ve öğrenmeye açığım. her şeyin bilgisine sahip olmaya çalışıp hiç bişey yapamamakla yüzleşiyorum. gönül meselelerinde, hepten beceriksizim onca eğreti ilişki. sıkışıp kaldım
0
infirmary blues
(16.10.20)
ben de öyleyim. bir çözüm bulursan bana da söyle :/
0
candide
(16.10.20)
Sabır mı eksik acaba? Dört ayda ne gördün ki, istifa etmek için çok erken. İlişkiler konusunda tavsiye veremem, kelin ilacı olsa başına sürer.
0
stewie
(16.10.20)
Gönül mevzularına hiç girmeyeyim ancak iş konusunda stewie +1 diyorum ve artırıyorum; işi sevmiyorsan ister sahada çalış ister ofiste, elbet hepsine bir kusur bulacaksın. Ya komple bırak başka bir şeyler yap ya da zorlansan da bıksan da nabıyorum lan ben bu mallarla desen de dört elle sarıl, biraz da kararsızlık kafasından oluyor bunlar bence.
0
vedatchilipeppers
(16.10.20)
Ben de iş konusunda öneri vermeye geldim. Benzer sebeplerle iki farklı işi bıraktım. Şu an dönüp baktığımda, ne tarz bir yerde, şartlarda vs çalışamayacağımı anlamış oldum diyorum. Daha iyisi için çabaladığın sürece, kaybedilen çok şey yok.
0
the coon
(16.10.20)
maalesef boyle. dunyayi 24-25'e kadar cok yanlis algiliyor ve buna gore donanimlaniyoruz.
bu donanimlar ve beklentilerimiz de bosa cikiyor.

sizde bi sikinti yok yani. caninizi sikmayin. ben ilk calistigim zamanlari kime anlattiysam ki hala daha simdi yaptigim seyleri soylesem herkes olm sen mal misin niye bunlari yapiyorsun diyor.

bu hayatta hicbir sey basari degil. buna sunu da ekleyeyim dayini babaniz olsa dahi bu boyle. ornegin para kazanmayi, parayi isletmeyi ve tutmayi bilmiyorsan, sana gelen imkanlar da kisa sureli olur. para gidince gokten gelen kaynak gidince sen de yok olursun.
soyle diyeyim, cogu insan parayi yonetmeyi, tutmayi, katlamayi bilmiyor. dusunun ki neredeyse kimse yok ki sayisal loto tutturmus olsun da o parayla hala daha zengin hayati sursun.
adamin para temeli yok. o parayi ceviremiyor. ekonomi elegi gelismemis. deliklerini kapamayi ya da deliginden buyuk kazanmadigini kazanamadigini bilmiyor. bu yuzden para eriyor.

eger ekonomi elegindeki delikleri kucultecek hamleleri ogrenir ve yaparsaniz para kendiliginden birikecektir.

is hayatinda iyi mi olmak istiyorsunuz. bunun karsiliginda bir sey sunacaksiniz.
ya zamaninizi ya gencligini ya da sosyal hayatinizdan feraget edeceksiniz ya da ne bileyim uykunuzdan...

benim su anki patronum, lisedeyken okumayacagim dedi, babasinin durumu da cok iyi. dedi okumuyorsan amcanin yanina git. beton dok amelelik yap..havalimaninda betona mastar cekiyor.
yoruldu ve dedi ki ben okuyacagim. babasi da izin vermedi. o da aksamlisesine kendisi kaydoldu. liseyi oyle.bitirdi bir yandan amelelik yapiyor.
sonra babasina ben bitirdim universite okuyacagim dedi. babasi yok dedi babasi para da vermiyor.

bu da hem iste calisiyor bir yandan ders calisiyor. sabah aksam santiyede. insaati kazaniyor. ikinci ogretimi yaziyir ki aksam ders sabah xalisabileceyim.

beton isi bitiyor, ekskavator operatorlugu yapiyor o bitiyor hastanede temizlik iscisi olarak.devam ediyor okula.yakin olsun diye. velhasil okulu bitiyor. baska santiyede ise giriyor. yagci olarak. adam 4 sene santiye sorumlusu olmasina ragmen asgari ucret almis. ortagi da oyle. simdi durumlari iyi.
ben kendime bakiyorum ben de ayni anlattiklari seyleri birebir yasadim, sanki beni anlatiyorlar.

soyle bi bakiyorum. insaaat sektorunde kendi cabalariyla bir seyler olusturan kim varsa hepsi ayni.

bir sey alacaksaniz hayatta once neyinizi karsiliginda vereceksiniz, onu dusunun o zaman daha az agir gelecektir size sonuclar.

iliskiler konusunda da boyle. bir seylerden feragat edeceksiniz.

benim bi kiz arkadasim vardi. baktim ki bu is tempozu ve konum ile ne birliktelik ne de evlilik plani olmaz. ha bunu ona en basinda da dedim, ama ne kadar yok dese de bekliyormus.
benim kiz arkadasim ile bi basarisizligim da yoktu.

santiyede kosturmacadan yemek yemegi unutuyirum diye. ufak kuruyemis paketleri yapardi. her hafta yollardi bunu sali ye bunu persembe ye cebinde dursun diye.
isg sinavina girecektim. temel.betonu acelesinden unuttum o aksam hatirlatti onun sayesinde girdim, ve kazandim. ama uzaktik alakasiz sebeplerden kavga ediyorduk, ve ben bi ise basladim mi 7-8 ay hic eve ugramiyorum. boyle iliski dogru olmaz.
ha ne oldu bunun karsiliginda, yasim 32 ama yasimdan cok santiyeyi anahtar tesliminde bulundum. 25 gun sonra bi hastaneyi daha gecici kabule sokacagim. baska bir yerden arkadas is almis beni cagiriyir beni bekliyorlar baslamak icin.

bi yerde basari varsa bir yerde eksiklik vardi. terazi gibi bu isler. bir yerden alip bir yere koyman lazim. termodinamik kanunlari burada da gecerli. yoktan var vardan yok olmuyor.
0
turbo sadık
(16.10.20)
Beklentileriniz çok yüksek belki de hayali.

İşten beklentileriniz nedir mesela? Bunlar sahadaki gerçeklerle uyuşmuyor. Oturup beklentilerini 2 ayak üstüne oturtun. İş yeri çalışıp, maaş almak içindir.

Aynı şekilde gönül ilişkilerinde de muhtemelen mükemmeli veya imkansızı arıyorsunuz. Her insanın az veya çok kusuru olur. Önemli olan sizin neleri tolere edip, edemeyeceğiniz. Oturup bunların bir listesini yapın. Örneğin sigara içen biriyle yürütemem diyorsanız, bu kişilerle gönül ilişkisine girmeyin. Kendinizi tanıyın yani.


.
0
kartallar yuksek ucar
(16.10.20)
(24)

Ev sorusu

pinkman1
31 yasinda bir erkegin anne babasiyla birlikte ayni evde kalmasi normal midir?Elimizde 5+1 ev ve tamamen ozgurlukcu, hicbir seye karismayan,saygili anne ve baba bulunmakta.Farkli eve cikacak maddiyat var bu arada.
31 yasinda bir erkegin anne babasiyla birlikte ayni evde kalmasi normal midir?
Elimizde 5+1 ev ve tamamen ozgurlukcu, hicbir seye karismayan,saygili anne ve baba bulunmakta.
Farkli eve cikacak maddiyat var bu arada.
0
pinkman1
(12.10.20)
Bana 18 yaşını geçmiş birisinin maddi olarak da zorlanmayacak durumu varsa ailesiyle yaşaması hiç normal gelmiyor.
0
sta
(12.10.20)
Değildir. Bence iş güç sahibi olmuş kendi parasını kazanan herhangi bir bireyin ailesiyle yaşaması normal değil (yaş üst sınırı veremeyeceğim ama 30 yaşına gelip hala kendi parasını kazanmıyor olması da normal değil zaten). Bence.

Çok sonra edit: yeterli parası olan yetişkin bir insan ayrı eve çıkmayıp ailesiyle yaşıyorsa o insanın birey olamamış olduğunu düşünürüm. Bunun kadını erkeği yok.
0
pati
(12.10.20)
turkiye'de son derece yaygin ve normaldir.
0
baldur2
(12.10.20)
Türkiye’de normaldir ama imkan varsa ayrı eve çıkılması tercih edilmelidir. Sadece maddi değil manevi imkanlar da önemli.
0
pass
(12.10.20)
Bana normal gelmiyor.
0
astrid
(12.10.20)
Türkiye'de normalleştirilmiş bir durum ama bana doğru gelmiyor.
0
fotrsapka
(12.10.20)
isterse 20+1 ev olsun, ayrı ev ayrı evdir.

Yemek önüne konuyor, çamaşırların yıkanır, faturalara karışmıyosun vs.
Ayrı evin tek mevzusu eve istediğinde kız arkadaşını getirmen değil ki, mevzu: sorumluluk bilip bilmemen.

o nedenle ailesiyle yaşayan bunları bilmez diyerek rahatsız eder (kadın erkek farketmez)
0
lcha
(12.10.20)
Kesinlikle normal olduğunu düşünmüyorum. Icha haklı. Anne babanın saygılı, hiç birşeye karışmamasıyla alakası yok, sorumluluk kazanmakla, kendine yetmekle, olgunlukla ilgisi var. Temel ihtiyaçları ailesi tarafından karşılanan erkekler çocuk kalıyor çünkü, sonra kadınlardan da benzer şeyler bekliyorlar.
0
roket adam
(12.10.20)
Türkiye'de normalmiş gibi düşünülüyor ama sonucu Icha çok güzel özetlemiş.
0
SiyamkedisiZorro
(12.10.20)
normal değil, hele ki ayrı evde yaşayacak parası varsa ve erkekse.
0
rose parks
(12.10.20)
Hiç normal değil. 23-24 yaşa kadar Türkiye için normal olsa da ondan sonrası artık Türkiye için bile normal değil
0
indifferent
(12.10.20)
Farklı eve çıkmak için bir neden olması lazım. Evlenmek, başka şehire taşınmak, evin iş yerine çok uzak olması, Evde huzurun olmaması vs. gibi.

Ben ayrı yaşayacağım diye, ayrı bir eve çıkmak çok mantıklı değil. Boş yere zahmet + boş yere masraf.


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.10.20)
yasim 32 ailemle yasiyorum :) erkegim. cok sukur isim de var.

bu arada kisa not duseyim kendi evinde kalmak gibi kendi kirani camasirini utunu halledebilmek gibi osuruktan teyyare seyleri de sorumluluktan saymak asiri ilginc.

ha diyorsan ki ben eve kari kiz atiyorum. biranin sarabin dibini buluyorum. gece sabahlara kadar disarilarda surtuyorum sabah eve geliyorum ailem de buna izin vermez ailemin kulturu de buna uygun degil, ciktigim kabugu da begenmiyorum
anormal gelir. sen eve cik tabii kardesim. temel ihtiyaclari giderebilmeyi de sorumluluk say.
edit, bu arada buna karsi cikanlar da.genelde kadinlardir cunku kadinlar evde daha fazla baski altindalar evde istediklerini yapamiyorlar. aileleri buna izin vermiyor. kadin ailesi ile yasacak eve sarhos kafa 12_1 de gelecek :)) bu mumkun mu? iste o yuzde anormal.
0
turbo sadık
(12.10.20)
Ayrı eve çıkmayı yücelten kadınlar seni manipüle etmeye çalışıyor, yeme.
0
arnold schwarzeneger
(12.10.20)
bence normal değil.

cinsiyetten bağımsız olarak bende kendi ayakları üzerinde duramayan, bağımlı bir aile ilişkisi olan ve birey olmayı becerememiş, konfor alanından çıkma cesaretinden yoksun, kendi bütçesini yönetme becerisi olmayan, annesine bu yaşta dahi donunu yıkatmaktan ve yük olmaktan rahatsızlık duymayan(yine cinsiyetten ve ama annem isteyerek yapıyor geyiğinden bağımsız) vesaire vesaire insan intibası uyandırıyor. tam olarak güven duymuyorum ve paylaşım alanlarımı sınırlı tutuyorum.

sağlık vb konular kapsam dışıdır.
0
Phoebe
(12.10.20)
turbo sadık harika özetlemiş.

Ben 30 yaşımdayım. Annemle yaşıyorum. Evde yemek yemem pek. Çamaşır-bulaşık desen zaten annemden daha iyisini yaparım. Ondan daha düzenli, disiplinli bi insanımdır. Eve getiremediğim kız arkadaşım olmaz. Tek gecelik dışında 3-4 gün özel zaman geçirmek istediğimde de para verip tatile yolluyorum. Hem ona hem bana iyi geliyo.

Annemle yaşıyorum, çünkü niye yaşamayayım? Babam yok, tek çocuğum. Annemin kuzusu olmadım hiç. Her zaman istediğim gibi yaşadım. 14 yaşında sigaraya başladığımda bile anneme ben sigara içiyorum dedim.

Şimdi kendi olamamış ergenler gibi “bana ne yaa ben ayrı eve çıkcam” desem çok saçma olur. Niye eşya aliim, ev kirası vereyim ki? Durduk yere hem de. Ev sahibi, bok püsürle uğraş dur bi de. Gereksiz.

Üniversitede 5 sene kendi evimde yaşadım. Hiçbir olayı yok aileden ayrı yaşamanın. Sen eziksen, ana kuzusuysan ailenle de yalnız da öylesindir. Objektif değerlendirme yapmaktan aciz, genelleme yapan insanları dinlememek gerek.
0
tek yaprak havlu
(12.10.20)
bence normal değildir. o yaşta ailesiyle yaşayıp bunalmayanlara da büyük saygı duyuyorum. yalnız yaşamak büyük oranda psikolojik bir rahatlık. eve sevgili atmak değil olay. yaşam koşullarını kendinin seçebilmesi. temizliğin gürültünün uykunun uyanmanın sohbetin partinin eve girmenin dışarı çıkmanın vaktine başka birini düşünmeden karar verebilme özgürlüğü. bunlar basit gelebilir ama bunlara bir kez sahip olduğunuzda, mahrum kaldığınız zaman ne büyük anlam ifade ettiğini görürsünüz. iki durumu da uzunca yaşamamış olanlar yorum yapmasa daha sağlıklı olur bence.
0
bohr atom modeli
(12.10.20)
Türkiye’de yaşıyoruz kültürümüze göre normal elbet ama bence mezun olan maddi manevi müsait insan evini açıp bir evi kendisi döndürmeli. İnsanın kendi evi çok başka, o sorumluluk biraz zor ama çok güzel bence.
0
cilekli pasta
(12.10.20)
Maddi durumum müsait, ailemleyim ama ayrı ev de açtım kendime.

Fakat Türkiye şartlarında, hele hele İstanbulda yaşayıp ortalama maaş alan birinin ya 2-3 arkadaşıyla bekar evi mantığıyla ayrı eve çıkması lazım, ki rezil bir yaşam, ya da fındık kadar evde istanbulun çevresinde dandik bir evde yaşayıp gezme yeme içme zevklerini komple feda edip birikim yapamaması gerekiyor.

Genelde erkek ayrı evde yaşamalı fikri de maddi durumu iyi olan arkadaşlardan geliyor ki aynı şekilde cevap veren 1-2 arkadaşın hem baba hem koca olarak maddi durumu iyi olduğunu biliyorum.

Turbosadık +1
0
KaraSakall
(12.10.20)
Bence normal.
0
Amaranta ursula
(12.10.20)
olabilir ama yaşantına bağlı olarak seni zorlayabilir de çok anormal denemez.
0
basond
(12.10.20)
genelleme yapılabilecek bir konu değildir. ne olacak yani, bir gün tek başına kaldıklarında holde ölü mü bulunacak bu insanlar? :) kaldı ki artık bu ülkede hayat şartlarının zorluğunu da düşünürsek, kendine ait özel bir odası varsa insanın, ailesiyle yaşamasında hiçbir sıkıntı yoktur.
0
matrix
(12.10.20)
Turbo Sadik noktayi koymus, uzatmaya gerek yok. 5 bin lira maas alip 2500 lirasini kiraya verenleri de hic anlamiyorum zaten.
0
baldur2
(13.10.20)
mesele çamaşır bulaşık sorumluluk falan değil. kız arkadaşınla buluştun ailenle yaşıyorsan eve mi getireceksin ya da sürekli otele mi para vereceksin. O yaşa gelip de bu konuda rahatsızlık hissetmeyende bir tuhaflık vardır bence.

Karşı cins mevzusunu geçelim. Normal arkadaş ağırlarken ne kadar rahat olabileceksin.

Hadi normal arkadaşı da geçelim, sürekli aynı ortamdasın ailenle ve bireyselliğin sıfır. Bahsedilen yaş cidden aileyle yaşamak için normal olmayan bir yaş. Benim üstte anlattığım kafa yapısında değilsen muhafazakar biriysen de evlenip kendi aileni kurarsın. Ben bu şekilde ailesiyle yaşayan birini tanıyorum. Kadınlar ciddiye almıyor bunu. Evlenmek istiyor, köye falan haber salmışlar birini bulsunlar diye. O kadınlar bile istemiyor bunu.

5000 maaş alıp 2500 ünü kiraya vermek bu konuda gayet normal bence. Tam hayatı yaşayacak dönemdesin. 2500 fazladan kenarı atsan 30 000 para yapar. 10 senede bir ev ya da araba anca alırsın ve hayatını verirsin.
0
indifferent
(13.10.20)
(20)

İş yerinde sürekli hediye için para toplanıyor

ya ben lan neyse
sürekli birilerinin ya çocuğu ya düğünü oluyor. kadının biri de üzerine vazife gibi hemen bir vatsap grubu kurup herkesi ekliyor "arkadaşlar x için 50 lira..."para topladıklarından 2'si bu yıl gitti bir de. bu ayıp değil mi arkadaş? bir kere sana niye vazife? sonra niye milleti vatsaptan mesajla rah
sürekli birilerinin ya çocuğu ya düğünü oluyor. kadının biri de üzerine vazife gibi hemen bir vatsap grubu kurup herkesi ekliyor "arkadaşlar x için 50 lira..."

para topladıklarından 2'si bu yıl gitti bir de. bu ayıp değil mi arkadaş? bir kere sana niye vazife? sonra niye milleti vatsaptan mesajla rahatsız ediyorsun? bir de liste yapmış. iş yerindeki herkesin adının karşısına -, + koymuş. gruptan fotoğrafını paylaşmış. bu ayıp değil mi?

x beyin çocuğu olmuş, kurtulmak için "tamam katılıyorum" yazdım. "ben y hanım için de topluyorum hangisine katılıyorsunuz?" yazmış. bak bak. yani ikisine de katıl diyor. bu son 1 ayda 3. isteyişi. y de gitti, başka yere tayin oldu. y ile 1,5 yıl çalıştık bir kere sohbet etmişliğim yok.

benim çocuğum olsa söylemem bile.

ayıp değil mi bu? objektif olun lütfen. kendileri öğle arası "yarın ne yiyeceğiz?" diye liste yapıyor, yılın son iş günü mangal yapıyorlar. ben 3 yılda 1 kere aralarına katılmayı bırak düzgün selam bile vermemişim, birinin çocuğu olup evlenince "z'ye 50 lira...." al sana 50.
0
ya ben lan neyse
(15.09.20)
ayıp bence. ben vermezdim tanımadığım, samimi olmadığım kişiler için. çocuğu oldu diye para toplamak nedir. çocuk yapmasaymış abi bana ne.
0
himmet dayi
(15.09.20)
Hayatımda bu kadar saçma birsey nadir duymusumdur. Beş kuruş vermem. Eklendiğim gibi de gruptan çıkarım. Onlar mesajı alır.
0
allah yazdiysa bozsun
(15.09.20)
Çok acayipmiş. Asla vermezdim banane.
0
yercekimini kendine ceken adam
(15.09.20)
çok anormal bir durum bu yahu, nerede çalışıyorsunuz? ben sizin yerinizde olsam ilk önce ik'ya durumu bildirirdim ancak çalıştığınız kurum pek o tarz bir yer değil diye anlıyorum. bu durumda o kadına gidip kendi işine bakmasını hiç kibar olmayan bir dille söylerdim. bu tipler zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışır bir de. burnuma yanık külotlu çorap kokusu geldi gerçekten okuyunca.
0
i am 6 do you wanna be 9
(15.09.20)
Bu işyerlerindeki para toplayanlara asla ve asla güvenmiyorum.
Önceleri katılıyordum. Artık açıkça reddediyorum ya da "ben kendi hediyemi vereceğim" deyip sallıyorum.
0
pro9it9is9
(15.09.20)
Valla staj yaptığım şirkette aksine, çocuğu olan, araba alan vs şirkete tatlı ısmarlardı. Hatta şirketten ayrılan eleman bile giderken tatlı ısmarladı.

Bi doğumgünü pastası için 5-10 lira toplandı birkaç kişiden. Garip bence 1 ayda 3 kere. Gereksiz. Vermeyin.
0
jelly bear
(15.09.20)
werderweremem
(15.09.20)
Pasta vs için çok büyük bir holdingde böyle sürekli para topluyorlardı. O zaman Whatsapp yok tabi rahatmışız. Ben bir dilim pastaya kaç para verebilirsem o kadar katkıda bulunurum pastamı da yer gelirim. Maksat adet yerini bulsun.

Bak allah gönlüme göre verdi şu an yaşadığım yerde doğum günü pastası ve atıştırmalıkları doğum günü sahibi alıyor. Medeniyetin gözünü seveyim. Pasta kesilmiyor iş arkadaşlarıyla falan ama o pasta alınıp mutfağa konuyor.
0
ozdek
(15.09.20)
Kesinlikle para vermem.
0
hayirsiz
(15.09.20)
Ayıp engelle geç
0
sekerse tehlike
(15.09.20)
"Hediye vereceklerime ben sahsen veriyorum, beni gruplara eklemeyin bundan sonra".

Adamin cocugunun oldugunu bilmeyecek kadar uzagim, bi de 50-100 lira para takiyorum. Meh.

Isyerlerindeki bu isguzarlara prim vermeyin. 3-5 kisi ayrilinca domino etkisi yaratir zaten bu durum, bi daha da kalkismaz bu islere.
0
brkylmz
(15.09.20)
İşyerindeki işgüzarlara prim vermeyin +1. Gruptan ayrıl geç ya. Bizde de var bunlardan. Bir kere hastalığım sebebiyle hastanede yatıyordum. Kendime değilim telefon çaldı işyerinden bir işgüzar arayıp X kişinin doğum günü pasta alıcaz sen de para vericek misin diye sormuştu. Ben hediye vermek yerine bağış yapmayı tercih ediyorum diyip geçebilir ve gerçekten istiyorsan bağış yapabilirsin bence.
0
suicides underground
(15.09.20)
Su an çalıştığım yer (yurtdışı) 3 senede 3 kere para verdim. Bu arada bu para verme isi de toplayan biri var, ona veriyorsun. Kimsenin pesinde koşulmuyor.
Orada 10 yildir calisan birinin cocugu oldu. Onun icin. Verdigim de 5-10 Euro iste.
Ikincisi de çok sevdiğimiz bir is arkadasimiz isten ayrildi. Ona aldik gene.
4-5 aylık stajyer arkadas stajini bitirdi. Ona aldik.
Bunlarin hepsi gizli tabi, kimse cetele tutmuyor yada rahatsiz etmiyor. Yani mail üstünden insanlara söyleniyor, vermek isteyen veriyor.

Para toplamakta yanlış bir şey yok. Ama bunu WhatsApp üstünden liste ile yurutmek kesinlikle profesyonel değil. misal 50 lira ohaymis. 20 kisi olsaniz 1000 tl para yapar. Kim is arkadasina 1000 liralik hediye aliyor bilmiyorum.
0
logisticsmanager
(15.09.20)
Özel hayatım dışındaki insanlara mesafeli olduğumdan bu tarz işlerin içinde de olmayı sevmiyorum. Zaten benim çalıştığım yerde kimse çetele tutmuyor. Ortaya söyleniyor ve isteyen bağışta bulunuyor. Yerinde olsaydım açılan gruplara bir tepki vermez, sorulursa da izah eder geçerdim. Yapılan şık bir davranış değil.
0
ruhen hastayim ben
(15.09.20)
bence samimi olmadıklarına katılma. hiçbir şey yazma. eğer ısrarla adını yazıp sorarsa katılıyor musunuz diye, cevaplarda yazıldığı gibi "ben ayrıca tebrik ederim" gibi bi şey yaz.

biz de sürpriz doğumgünü yapıyorduk eski işyerimde. ama iş gittikçe sıkıntılı bir hal aldı. bir sene sonra "sürpriz kutlamalar iptal" diye karar aldık. samimi olanlar gidip kutluyordu iş çıkışı. yoksa hakikaten sıkıntı.
0
lovemyself
(16.09.20)
katılma boşver. toy iken ben de katıldım bir faydasını görmedim.
0
dafuq
(16.09.20)
Zamanında bizim okulda hoca ayrılacak diye para topladılar hediye kravat vs aldılar adam sınıfın yüzde 80 ini bırakmıştı öyle gitmişti

Ulan öğrencisin ne haddine, ben vermedim ve dersi geçenlerdendim
0
yeahbutso
(16.09.20)
Wowowowoow çok acayipmiş yahu.

Bizde şöyle oluyor BCC'ye eklenmiş olarak çalıştığım kişilerin doğum günü, çocuğu, düğünü için şu şu hesaba dilediğiniz tutarı gönderebilirsiniz epostası geliyor. Birkaç gün kala bir eposta daha geliyor, bunun haricinde bir rahatsızlık verme durumu yok.

X departmanında bir kere bile muhatap olmadığım adamın çocuğuna neden hediye alayım diyorum para vermiyorum. Ama çok sık çalıştığım kişinin doğum günü varmış 10-15 tl ateşleyeyim diyorum. 8-10 kişi verse zaten bi pasta çıkar en kötü. Daha çok para toplanırsa hediye vs. de oluyor.

Senin durumunda ise hiç muhatap olmam. Emrivaki ise hiç sevmem, birkaç ısrar sonra bozarım muhtemelen.
0
chicha_v2
(16.09.20)
Zaman zaman her şirkette olur bu. İnsanların 20 TL, 50 TL gibi küçük paralar vermesi yerine, para toplu takılır. Böylece gidemeyecek olanlar da ufak bir katkı sağlar.

Bu abla olayı biraz abartmış. "Ben kendim takacağım, beni dahil etme bu tarz işlere" diye tatlı-sert çıkın. Bir daha eklemesin sizi...


.
0
kartallar yuksek ucar
(16.09.20)
Eski isyerimde para toplama olaylari insani sinirlar icerisinde yapiliyordu. Ondan dolayi katilmak dert olmuyordu. Gercekten ihtiyac varsa para toplaniyordu.

Sizin durumunuzda olsaydim katilmazdim.
0
cleric
(16.09.20)
(10)

satıcının whatsapp'tan yazması

lovemyself
bir ürün almıştım gittigidiyordan. beğendiği tekrar alacaktım. şimdi girdim siteye, sonra da satıcıya "renk seçimi oluyor mu" diye yazdım. bu dedi ki tabi oluyor. teşekkür ettim. sonra baktım ama bulamadım renk seçimini. tekrar mesaj attım, nasıl yapabilirim diye.adam hem siteden cevap yazmış, ardın
bir ürün almıştım gittigidiyordan. beğendiği tekrar alacaktım. şimdi girdim siteye, sonra da satıcıya "renk seçimi oluyor mu" diye yazdım. bu dedi ki tabi oluyor. teşekkür ettim. sonra baktım ama bulamadım renk seçimini. tekrar mesaj attım, nasıl yapabilirim diye.

adam hem siteden cevap yazmış, ardından da cep telefonuma whatsapptan yazmış, "isterseniz burdan yazın" diye. gece 12'de mesaj atmak nedir.

sizce bundan tırsmam boşa mı?
adama çemkirmek, siteye siyaset etmek istemiyorum çünkü adresimi bile biliyor adam, kargo bilgisinden numaramı aldığına göre. WhatsApp profilime bir erkek fotosu koyup, "ne diyon hemşerim?" mi yazsam, direkt engellesem mi. aya sinirim bozuldu yeminle..
0
lovemyself
(14.09.20)
Abartmışsın biraz. Hızlı iletişim için yazmış olabilir. Hemen sapık yaftası yapıştırmasaydın.
0
himmet dayi
(14.09.20)
o ihtimali de düşündüm aslında. ama siteden yazarken, geçmiş siparişlerden numaramı bulması ve "burdan devam edelim" demesi garip değil mi?
neyse, engelleyeyim o zaman sadece.
0
🌸lovemyself
(14.09.20)
geçmiş siparişten mi bulmuştur, yoksa sen mesaj attığında mı numaran görünmüştür? sahibinden'de numaran direkt gözüküyor. öyle bir şeyse engellemene de gerek yok. ama yazmaya devam ederse, olayı farklı bir boyuta çekmeye çalışırsa engelle geç.
0
himmet dayi
(14.09.20)
@himmet, Gittigidiyor'da numaran görünmüyor. "geçen almıştım" diye başlayınca, kargo bilgilerimden numarama bakıp bulmuş.
profil resminde arabada fotoğrafını koymuş. iyi ki sormuşum, beni çok germişti, fena korktum ne yalan söyleyeyim. genelin daha normal karşılaması beni biraz rahatlattı.

bu arada, son sorduğum mesaja, ki iki soru sordum toplamda, siteden hiç cevap yazmayıp, direkt cepten "buradan devam edebiliriz" demiş. sanırım kadınlar olarak biz geçmişte çok kötü deneyimlere sahibiz ve biraz abartabiliyoruz da bazen. gece gece önce şaşırdım sonra korktum durduk yerde :)
0
🌸lovemyself
(14.09.20)
rahatsız olabilirsiniz, satıcı rahat davranmış, saate dikkat etmemiş falan ama sizin düşündüğünüz gibi arayıp tarayıp bulunacak bir şey değil telefon bilginiz.
zaten bilgileriniz gayet açık şekilde görülüyor alışverişinizle birlikte.
birçok satıcı whatsapp'tan iletişim kuruyor gerektiğinde.
whatsapp'tan cevap yazmadan, muhatap olmadan gittigidiyor'dan mesaj atın sorunuz varsa.

ama tırsmak falan abartı bence de, yani o kadar da değil artık.
böyle sürekli korkularla yaşama kafasından çıkmak lazım.

edit:
kargo bilgilerinizden arayıp bulması zor bir şey değil.
bir oda dolusu kağıdı manyak gibi karıştırmasına falan gerek yok yani, kullanıcı adınızı yazınca çıkar kendi kayıtlarında.
0
blatta hiberna
(14.09.20)
Sen mesajı öğlen attın da cevabı gece 12'de yazdıysa, evet. Bence zaman olarak sıkıntı. Düşüncesiz bir mal olabilir. Yani çok iyi niyetli düşünecek olursam gittigidiyor'dan bildirim almadığı için 3 saatte bir mesaj geldi mi diye bakmaktansa direkt whatsapp'tan yazayım demiş olabilir.

korkulacak bir şey yok. ama dediğim gibi eğer konuşmada en ufak bir falso olursa, ne bileyim yürürse falan işte o zaman engelle geç. adresini biliyor diye musallat olmaz herhalde.
0
himmet dayi
(14.09.20)
Iyi niyetli ama düşüncesiz bir hareket bence.

"Ürüne kötü yorum vermeyin ki adresiniz elinde" diye gerilim katayım bari.
0
qxgviper
(14.09.20)
cevaplara teşekkürler.
site üzerinden yazışırken birden WhatsApp olayına girmesi pek şık gelmedi bana. bi şey de yazmadım, durduk yere adamı suçlar gibi olmasın diye. engelledim sadece.

şimdi ben bu cevabı yazarken de siteden mesaj atmış. "buradan da cevap atmanız yeterli :)" diye. engellediğimi anladı sanırım. ayh.
0
🌸lovemyself
(14.09.20)
adam sadece isiniz gorulsun hizli olsun diye yazmistir. abartmaya gerek yok
0
oscar
(14.09.20)
Benim anladığım renk seçimi vs. kısmına geldiyseniz, o an sipariş verdiğinizi düşünmüştür ve hızlı olması adına öyle yazmıştır. Kötü niyetli düşünmeye gerek yok.

Bence hiç cevap vs. vermeyin, kalsın öyle. Devamı gelirse, önlem alırsınız.


.
0
kartallar yuksek ucar
(14.09.20)
(11)

İşe girişte istenen 4A hizmet dökümü

chicha_v2
Bunu vermek zorunda mıyız ya?Kurumsal bir şirket (banka), noter tasdikli nüfus cüzdanı sureti bile istediler eyvallah dedim gittim aldım da tüm dökümü vermek istemiyorum. Vermek istemiyorum desem arıza çıkar mı? Giriş için vs. gerekli değil diye biliyorum.
Bunu vermek zorunda mıyız ya?

Kurumsal bir şirket (banka), noter tasdikli nüfus cüzdanı sureti bile istediler eyvallah dedim gittim aldım da tüm dökümü vermek istemiyorum.

Vermek istemiyorum desem arıza çıkar mı? Giriş için vs. gerekli değil diye biliyorum.
0
chicha_v2
(10.09.20)
is basvurusunda dogru beyanda bulunup bulunmadigini gormek icin istemis olabilirler. vermiyorum dersen, saklayacak birseyin var o zaman diye dusunurler.
0
buenosdias
(10.09.20)
Ne kaybınız olacak ki? Bankanın bu tarz bilgiler istemesi anormal bir durum değil bence.
0
kanlakarisikyagmur
(10.09.20)
gerekli olup olmadığını bilmiyorum. eğer zaruri değil diyorsan; vermek istemiyorum deme. sadece vermek istemediğin kısmını verme. sorarlarsa aa eksik mi dur bakayım falan de. sonra yine verme.
0
awlmi
(10.09.20)
evet cv de bulunan şuralarda şu kadar süreyle çalıştım kısmı oradan teyidleniyor, doğru bilgi verip vermediğinize bakmak için, kvkk sebebiyle referans sorgusu yapmak çok zora girdi.

vermek istemiyorum diyen adaya neden vermek istemediğini sorarım. mantıklı bir cevabı olacağını sanmıyorum. nasıl ki işveren şartları size anlatırken yalan söylemediyse sizden de yalan söylememeniz bekleniyor.
0
benaslinda
(10.09.20)
ise baslarken son 6 aylik evrak verin. evraklari alan muhtemelen yarim asgari ucrete calisan stajyerdir ama diyelim ki"aa 6 ay olmaz tumunu getirin sonra ok mi?" derse ok deyip sonrasinda vermeyin. hatirlatirlarsa filan da "aa aklimdan cikmis hemen masama donunce halledicem" deyip yine vermeyin. bir sure gecince unutulur zaten veya ertelersiniz en azindan. niye sakladiginizi anlamadim ama en makul yol bu gibi geldi bana
0
ala09
(10.09.20)
CV veya mülakatta yanlış veya eksik bilgi vermedim de tüm iş hayatım boyunca ne zaman ne kadar maaş aldığım bilgisini işverenle paylaşmak istemedim sadece.

Israr ederlerse vereceğim yani sakladığım bir şey yok yani :)
0
🌸chicha_v2
(10.09.20)
@benaslinda, referans sorgusu yapmak neden zora girdi? yani eski müdürüm veya iş arkadaşlarımın iletişim bilgilerini vermek kvkk'ya muhalefet mi teşkil ediyor?
0
in a world of magnets and miracles
(10.09.20)
yanlış veya eksik bilgi vermediyseniz önemli değil, verdiğiniz departman ik, sizin için özel bilgi olan şey onlar için o kadar önemli değil :) dediğim gibi sadece verilen bilgileri teyidlemek için istiyorlardır..

@ in a world , eski müdür ve iş arkadaşlarınızın numaraları değil de, eski şirketinizi arayıp "in a world ile ilgili referans sorgusu yapmak istiyorum" dediğimde sorduğum sorular kişisel bilgi olduğu için şirketin bana o bilgileri vermesi için sizin yazılı onayınız gerekiyor artık.

he tabi çoğu şirket hala uygulamıyor ama kurallara uyan firmalar, iki taraf için de tabi, referans sorgusu yapmak zorlaştı..
0
benaslinda
(10.09.20)
Bir arkadaşım normalde eski işinde 4bin alıyorken görüştüğü yere 5 bin alıyorum diyip 5 küsur 6 bin alma pazarlığı yapmıştı. Mesela öyle bir durumda bu sorun olur belki. Aklıma geldi yazayım dedim.
0
nhk ni youkosu
(10.09.20)
Bir önceki işyeri kurumsal değildiyse ve eski maaşını fazla söylediysen bile sigortayı eksik gösterip kalanı elden veriyorlardı dersin.
0
kimlanbu
(10.09.20)
Vergi dairesi için şart bu.

Vergi dilimleri var. Bu sene ilk 8 ay çalıştıysan, vergi dilimi ona göre değişiyor. Normalde bunu bildirmezsen, sıfırdan başlıyor. Geçen senelerde, bu yüzden iş değiştiren binlerce kişiye ceza kestiler.

Şirketten senin adına yatıracağı vergiyi ve net maaşını tespit etmek için istemiştir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(10.09.20)
(3)

Normal Sağlık Sigortası ile Tamamlayıcı Sağlık farkı

iddaaci
Merhaba, nedir fark? Yani aynı şey mi yoksa?
Merhaba, nedir fark? Yani aynı şey mi yoksa?
0
iddaaci
(09.09.20)
yanlış bilmiyorsam sgknız varsa özel hastanelerde doğacak masrafın bir kısmını sgk kalanını tamamlayıcı sigorta ödüyor. özel sağlık sigortası ise sgk olan kısmını da kapsıyor
0
oekuklu
(09.09.20)
Normal sağlık dediğiniz özel sağlık sigortası ise özel sağlık sigortası anlaşmalı özel hastanelerde tedavi görmenizi sağlar. Örneğin Acıbadem'e gidip sgk lıyım derseniz ve Acıbadem'in SGK anlaşması yoksa bütün ücretleri cebinizden ödersiniz. Özel sigortanız varsa ve acıbadem ile anlaşmalı bir sigorta şirketi ise poliçe limitlerinde poliçeden karşılanır, poliçe limitleri üstünde hizmet alırsanız üstünü cebinizden ödersiniz.
Tamamlayıcı sağlık sigortanızın çalışması için SGK'nız olması gerekir. SGK nın kapsadığı bakım ücretlerinin üzerinde bir tutar çıkarsa tamamlayıcı sağlık sigortası poliçe limitlerince devreye girer. Bu poliçeyi de sgk anlaşmalı hastanelerde kullanabilirsiniz.
0
erty_ksk
(09.09.20)
Tamamlayıcı sağlık sigortası: SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde geçiyor. Özel hastanelerin %90'ı SGK ile anlaşmalı zaten.

Özel sağlık sigortası tüm özel hastanelerde (sigortayla anlaşmalı) geçiyor. SGK ile anlaşması olmayan hastane kullanacaksanız, avantajlı olabilir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(09.09.20)
(6)

Avukat ve HR arkadaşlar

maksat muhabbet
Arkadaşlar sorumu direk soracağım, bam güm bam güm.Soru:Ben yeni işe başlayan birine iş öğretmek zorunda mıyım? Böyle bir mecburiyetim var mı? Sözleşmemde, buna dair hiçbir madde yok.Thx!
Arkadaşlar sorumu direk soracağım, bam güm bam güm.

Soru:Ben yeni işe başlayan birine iş öğretmek zorunda mıyım? Böyle bir mecburiyetim var mı? Sözleşmemde, buna dair hiçbir madde yok.

Thx!
0
maksat muhabbet
(08.09.20)
Sizden daha alt seviyede başlamışlarsa:
İş öğretmezseniz iş paslayamazsınız, kendi bacağınıza sıkmış olursunuz.
İkinci olarak altınızdakileri iyi yönetemezseniz, hızlı yükselemezsiniz. İnsan yönetmek, iş öğretmek de aranan bir yetenek.
0
archmage mahmut
(08.09.20)
Aslında sormak istediğim İŞ kanunu bağlamında. Yani birine iş öğretmedim diye, yasal olarak kusurlu duruma düşer miyim?

yoksa zaten, bir süre sonra beni işten çıkaracaklar zaten.
0
🌸maksat muhabbet
(09.09.20)
Ilk gunden boyle bir gorev de yüklemiyor kimse sana. Is kanunu da yüklemiyor.

Insaniyet namına isten ayrilacagin zaman senden sonra gelecek kisiye sorumluluk devirlerini yaparsın o kadar.

Kimse deneyimlerini, kisayollarini, pratiklerini bir başkasına aktarmanı isteyemez ve bekleyemez. Sen kimden nasıl öğrendiysen o da o sekilde öğrenmeyi öğrenecek.

Sen ise girdiğin zaman senden önceki kisi yönetimin direktifleriyle seni karşına alıp sana isini öğretmediyse (ki bunu yapmışsa bile onun ve senin kendi aranizdaki yazılı olmayan mutabakattir) senin de kimseye öğretmek gibi bir misyonun yok.
0
pass
(09.09.20)
işçinin işverenin talimatlarına uyma borcu, yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi vb. haller kanunla ve yargıtay içtihatlarıyla düzenlenmiştir. Bunlara yönelik maddeler ise sözleşmenizde mutlaka vardır. İşvereniniz tarafından size iş öğretmeye yönelik talimat verirse bunu yerine getirmelisiniz diye düşünüyorum.
Tabi bu öğretme nasıl olur sizin bileceğiniz iş.
0
emininsel
(09.09.20)
İşveren işten çıkartıyor ve sizin yerinize birini almışsa, bir rapor hazırlayın. Sorumluluklarınızı, neler yaptığınızı ve neler yapılması gerektiğini yazın. Konuyla ilgili kişiler varsa, telefonlarını verin. Yeni gelen kişiye ve iş yerinizdeki yöneticinize bunları verin. Güzel olur.

Eğer iş yeri ile iyi ayrılıyorsanız, yapılacak işler yanında nasıl yapılacağıyla ilgili de bilgi verirsiniz. Yoksa hiç gerek yok.


.
0
kartallar yuksek ucar
(09.09.20)
Şöyle biraz anlatır gibi yap, kalanlar 'ortak'ta de, geç..
0
conta
(09.09.20)
(5)

Ev sahibim evi satıyor. Kanuni haklarım nelerdir ?

nuevo
Merhaba ev sahibim evi satıyor. Benim kanuni haklarım nelerdir ? Yeni birisi evi aldığında evi boşaltmak zorundamıyım ? Eğer evi boşaltmak zorundaysam ne kadar sürem var ? Bana yardımcı olursanız sevinirim.Bu arada evi satacak olan emlakçıya sorduğumda evi yeni birisi aldığında kira kontratınız geçe
Merhaba ev sahibim evi satıyor.

Benim kanuni haklarım nelerdir ? Yeni birisi evi aldığında evi boşaltmak zorundamıyım ? Eğer evi boşaltmak zorundaysam ne kadar sürem var ?
Bana yardımcı olursanız sevinirim.

Bu arada evi satacak olan emlakçıya sorduğumda evi yeni birisi aldığında kira kontratınız geçersiz oluyor ya yeni ev sahibiyle anlaşacaksınız ya da evi belirlenen süre içinde boşaltacaksınız dedi. Beni kandırmaya çalışıyor olabilir gözüm pek tutmadı :)

Not :
Kira kontratımız her yılın nisanında yenileniyor ve 2 yıl 5 aydır evde ikamet etmekteyiz.

Herkese çok teşekkür ederim şimdiden.
0
nuevo
(08.09.20)
Ev satıldıktan sonra yeni ev sahibinin yaşayabileceği başka evi yoksa ve direkt yerleşmek istiyorsa, mevcut kontratı iptal eder, başka oturacak evi yoksa ihtar çeker onda da hukuki olarak en geç 6 ay içerisinde boşalt der. Daha öncesinde imkansız çıkarması. Yani, bugün satsa Mart 2021'e kadar oturursunuz.

Ha problem çıkmasın istiyorsanız ve ev sahibi daha erken çıkmanızı istiyorsa anlaşırsınız (ben öyle yaptım) bana yeni ev bulduğumdaki emlakçı komisyonunu ve taşınma ücretimi ödemesi karşılığında 1 ay içerisinde evden çıkacağımı taahhüt ettiğim sözleşme imzaladık karşılıklı ve çıktım :)

aha bu da link: www.milasonder.com

Emlakçı evi sorunsuz satıp komisyon almak derdinde, o nedenle "ev satılınca kapı dışarı koyar seni" vs. diye gözünü korkutmaya çalışacak. Ciddiye alma dişli ol :)
0
lcha
(08.09.20)
awlmi
(08.09.20)
Ev satılırsa, yeni ev sahibiyle konuşmanız lazım. Çık derse 6 ay içinde çıkmanız lazım.

Ancak bunlar hep karşılıklı rıza ile olacak işler. Konuşup oturmaya devam edebilirsiniz. Mart'ta değil de Haziran'da boşaltırım diye konuşabilirsiniz. Acil ihtiyacı yoksa, insan evladı ise anlayış gösterir...


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.09.20)
yukarıda arkadaşların bahsettiği 6 ay içerisinde çıkma mevzuu da kesin değil bu arada kanunen.

yukarıda arkadaşın da dediği gibi eve kendisinin ihtiyacı olduğundan ve kendi oturacağından dolayı size ihtar çekmeli. sonra siz bu sürede olur da çıkmazsanız dava açarak mahkemede kendi ihtiyacı olduğunu ispat etmeli. ve kanunlarımız her zaman kiracıdan yanadır. ispatı zor bir husus bilginize.
0
al sana nick it
(08.09.20)
Nasıl ki ev sahibi insan ise diyorsak; kiracı da insan ise, anlaşamazsa çıkar.

"İlla oturacağım" diye olayı mahkemelere intikal ettirmek yanlış. Ev sahibi çık diyorsa, "benim anlaşmam vardı. işimi şu kadar sürede halledebilirim" dersin ve o sürede taşınırsın. Bence diğer türlüsü yasal olsa bile etik değil...


.
0
kartallar yuksek ucar
(09.09.20)
(5)

kby bayrağına gıcık olan insanlar

i ve been mistreated
kürdistan bölgesel yönetimi - çavuşoğlu görüşmesine verilen tepkilere sosyal medyada denk geliyorum. neden bu bayrağa bu kadar sert tepki veriyorlar? renkler kürtlerin renkleri olabilir. bu pkk demek olmuyor ki. başka bir sebep mi var?konuya tamamen dışarıdan bakan, taraf olmayan bir insanım. bizim
kürdistan bölgesel yönetimi - çavuşoğlu görüşmesine verilen tepkilere sosyal medyada denk geliyorum. neden bu bayrağa bu kadar sert tepki veriyorlar? renkler kürtlerin renkleri olabilir. bu pkk demek olmuyor ki. başka bir sebep mi var?


konuya tamamen dışarıdan bakan, taraf olmayan bir insanım. bizim millet tepkisini genellikle laf sokma ve küfür türü şeylerle gösterdiği için insanların ideolojilerini, ne düşündüklerini anlamakta çok zorlanıyorum.
0
i ve been mistreated
(07.09.20)
Hani bir laf var ya; iş tutarsın aldırmaz, ılık dersin kızar. O hesap işte. Hiçbir şeye kızma, bozulma ama kby bayrağına bozul. Söylesen tesiri yok, sussan gönül razı değil. Ne bileyim başkan. Şimdi türlü rezilliğe karşı çıksan Allah korusun ucu haşmetlimize bile dokunabilir. Ama böyle daha hoş. Evdesin, hakaret ediyorsun güzel bence.
0
allah yazdiysa bozsun
(07.09.20)
Erdogan'in arka planinda bu bayrakla cekilmis tonla resmi var ama algici comarlar baska seylerin derdinde.
0
Avoiding The Puddle
(07.09.20)
Türkiye, çok yanlış bir politika izleyerek, Irak merkezi yönetimini atlayıp, direk IKBY ile iş tuttu. İnsanlar uyardı ama hükümet dinlemedi. Sonunda IKBY ne yaptı? "Ben bağımsızlık ilan edeceğim, ayrılacağım" diye referandum yaptı. Hem de Türkiye'nin yarısını içine alan bir Kürdistan haritası ile...

Mantalite olarak IKBY ile pkk arasında çok bir fark yok. Fark 4 parçalı Kürdistan'ı ben yönetirim, sen yönetirsin kavgası. Bu harita neden Türkiye'nin yarısını içeriyor dediğinde geveliyorlar...

IKBY ile iyi ilişkiler kurulabilir, ticaret yapılabilir vs. vs. Ancak Irak merkezi yönetimi gözetiminde olmalı ve ayrılığa giden yolu engelleyecek şekilde olmalı. IKBY'nin Irak'tan ayrılması en çok bize ve İran'a zarar verir.

Bayrağa gıcık olma diye bir durum yok. IKBY bayrağının çekilmesi bu açıdan zararlı.


.
0
kartallar yuksek ucar
(07.09.20)
Tepkiler tamamen halkın birbirine siyasi propagandası.

“Ben daha milliyetçiyim hayır ben daha çok milliyetçiyim. Ben kabul edemem hayır ben daha çok kabul edemem” tiyatrosu. Boş işler.

En az 20 senedir bizim sınırdaki askerimiz o bayrağın karşısında nöbet tutar.
0
pass
(07.09.20)
su ulkede araplara yapilan pozitif ayrimciligin yuzde 10'u cumhuriyet tarihi boyunca kurtler'e yapilsaydi, turkiye guney kore'den daha gelismis bir ulkeydi simdi. hatta pozitif ayrimciliga da gerek yok. normal, esitce davranilsaydi yeterdi.
0
baldur2
(07.09.20)
(17)

Babamla kavga ettim. Fikirlerinize ihtiyacım var.

altin gol atan stoper
İyi geceler herkese24 yaşındayım, bu zamana kadar babama sesimi dahi yükseltmedim fakat bugün ipler koptu. Bayramdan önce telefonunda bir sorun vardı ve halletmem için bana verdi. Sorunu hallettim. Daha sonra kimlere mesaj attığını merak ettiğim için whatsappı kontrol ettim. (daha önceden sabıkası g
İyi geceler herkese

24 yaşındayım, bu zamana kadar babama sesimi dahi yükseltmedim fakat bugün ipler koptu. Bayramdan önce telefonunda bir sorun vardı ve halletmem için bana verdi. Sorunu hallettim. Daha sonra kimlere mesaj attığını merak ettiğim için whatsappı kontrol ettim. (daha önceden sabıkası geniş, o yüzden hep kuşkularım var) kuşkularımda yine yanılmadım. bir baktım ki, bir sürü eskorta mesaj atmış. O olaydan sonra telefonu verirken "şu mesajları atıyorsun, bari sil" diye söyledim sessizce. O günden sonra selamı sabahı kestim. En son bayram sabahı geldi yanıma "insan babasının bayramını kutlar vs." diye konuştu ve tartıştık. Şu an biraz gergin olduğum için olayı yüzeysel anlatıyorum. Ama çocukluğumda da birçok vakit annemi aldatma girişminde bulundu kendisi.

Her neyse. Tahmin edebileceğiniz üzere teknolojiden anlamayan birisi. Bugün ikinci el telefon almış ve telefonun ayarlarını yapmam için odama göndermiş telefonu kardeşimle beraber. Neyse telefonu ayarladım vs derken bir baktım twitter hesabı var. Twitter'dan hepinizin tahmin edebileceği profilleri takip ediyor, iğrenç videoları favorilerine eklemiş, bir o kadar da iğrenç mesajlaşmaları var. Bir de utanmadan kendi fotoğraflarını koymuş. Tabi ben bunları görünce kan beynime sıçradı. Balkona çağırdım ve orada baya yüksek sesle tartıştık. İlk defa bağırdım ve ilk defa fiziksel temasta bulundum kendisine. Ona göre bunlar çok normal şeylermiş, sadece bakıyormuş, bi sakıncası yokmuş. Ama millete attığı mesajlar vs. Görseniz bir hayli niyetli yani. Annem sesleri duydu ve yanımıza geldi. Odadan göndermeye çalıştım fakat gitmedi. Şimdi babama göre bu yaptıkları o kadar normal ki, hiç çekinmeden anneme gösterdi ve kendini acındırmaya başladı. Annem de birden babamdan yana saf tutmaya başladı. Tabi ben iyice şok oldum. Açıkçası Benim bu denli çıldırmamın sebebi de anneme üzülmemdi. Ama o da baya normal karşıladı. İlkokul mezunu, ekonomik özgürlüğü olmayan, kocasının eline bakan bir kadın. Her ne kadar kızsam da elden bir şey gelmiyor işte. Yarım saat falan konuştuk. Ben olayın ciddiyetini ve yanlışlığını anlatmaya çalıştım fakat anlatamadım hiçbirine. Daha sonra da pes ettim.


Şimdi ben uzun zamandır iş yerime yakın 1+0 ev bakıyordum fakat maaşıma güvenmediğim için cesaret edemiyordum. 3000 liraya yakın maaşım var, iş yerinin civarındaki evler de 1500₺'den başlıyor. Faturalar vs. Dahil. Sizce bu durumda geçinebilir miyim? Ya da bu şekilde geçinebilen var mı? Diğer yandan da seneye bugünler askerlik tecilim bitiyor. Sizce tecilin bitmesini beklemeden askere mi gideyim? Beni frenleyen en kilit nokta küçük kız kardeşim. 13 yaşında ve liseye yeni başladı. Birçok şeyiyle ben ilgileniyorum ve şu ana kadar evden ayrılmamamın en büyük sebebi de onun varlığı. Kafam bir hayli karışık. Olayı yakınlarıma anlatmaya utandığımdan kimseden fikir de alamıyorum. En son burası geldi aklıma. Dediğim gibi; hala elim ayağım titriyor, kendimi iyi ifade edemediysem kusura bakmayın. Değerli fikirlerinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler...


düzenleme: öncelikle yorum yapan herkese çok teşekkürler. birkaç kişi hadlerini aşmış maalesef. onlara cevap verecektim fakat neyse ki silmişler mesajlarının bir bölümünü.

yukarıda da dediğim gibi; babamla değil kavga etmek, sesimi dahi yükseltmedim, en ufak saygısızlık yapmadım bu zamana kadar. dünkü verdiğim tepkiden ötürü ben de pişmanım, fakat küçüklüğümden beri içime attıklarımın bir patlaması oldu diyebilirim. keşke yaşanmasaydı, keşke bayramdan önceki yaşanan olayda konuşsaydım ama olan oldu artık. sanırım benim bakış açım ve değer yargılarım birçok insanınkiyle uyuşmuyor. bu kadar insan babamı haklı bulduğuna göre benim bakış açım yanlış demek ki. ama hala bu tarz olayları yediremiyorum. evli bir insanın bunu yapması kesinlikle hoş değil. daha fazla lafı uzatmak istemiyorum. tekrardan yorum yapıp fikir veren herkese teşekkürler...
0
altin gol atan stoper
(07.09.20)
Bence bu durumu görmezden gelmeye çalışın, yani bilmemek size huzur verir. Siz ayrı eve çıksanız da durum değişmeyecek sadece olanı yoksayacaksınız. Bu arada eskort muhabbeti de bence çok normal, ihtiyaç nihayetinde
0
olaylar olaylar
(07.09.20)
Babanızın düzeleceğini sanmıyorum, kötü bir iş yapıyor diye değil ama sonuçta annenizin bir şey deme şansı yok, tüm enerjisini de kendisi internete vermiş.

Önerim anneniz ile konuşup boşanmayı düşünüp düşünmeyeceği. Görüştüğü akrabaları, yakınları var mı? Siz de evinizde kalırsınız, siz ve kardeşiniz evden çıktıktan sonra hayatını sürdürebileceği yolları da bu sırada sağlamış olursunuz.

Ebeveynlerimiz bağımsız birer insan, babanız dahil hiç kimseye fiziksel şiddet uygulamanızın bir bahanesi olamaz, bunu mutlaka düşünün, şiddet bir iletişim, cezalandırma yöntemi değil. İnsan olarak pek bağınız yoksa, annenizin daha mutlu olacağını düşünüyorsanız ona göre annenizle konuşun, nasıl destek olabileceğini anlatın benim önerim.
0
kaset
(07.09.20)
Eskort tutmasını anneniz onaylıyorsa size laf düşeceğini sanmıyorum ama kendini Twitter'da ifşa edilmeye müsait bir duruma düşürmesi tehlikeli işte. Kendi fotoğraflarını kaldırtabiliyorsanız yapın -yani platformu kullanma amacı insanlarla buluşmak değilse. Video izlemeye devam etmesi olağan şey.
0
ryhmer
(07.09.20)
ebeveynin diğer ebeveyni aldatması konusunda insanlar bunu kabul etmek istemiyorlar ama maalesef bu o iki insanı ilgilendirir, sizi değil.
tabii ki yüzgöz olması, göreceğinizi bile bile gözünüze sokması nahoş.
onunla ilgili iki çift laf eder, bunlarla muhatap olmak istemediğinizi söylersiniz olur biter.

annenizle babanızın evliliklerini bilemezsiniz.
cinsel hayatlarını bilemezsiniz.
belki cinsel hayatları yok, annenizin de işine geliyor bu durum.

burada başka bir sürü duyuru açılmıştı böyle.
annesinin boşanma avukatına kadar düşünenler falan vardı.
bu öyle bir şey değil.
böyle bir fantezileri bile olabilir.
ya da annenizin belki işine bile geliyor, "aman benimle uğraşmasın, başkasıyla ne yapıyorsa yapsın" diyor olabilir.

ya da bir şekilde boşanmak istemediği için görmezden geliyordu belki.
sonuçta bu bir kadın-erkek ilişkisi.
sizin anneniz ve babanız olmaları bu insanları mükemmel kılmıyor maalesef.
o yüzden anneniz yerine onun hakkını aramaya çalışamazsınız.
ancak sizden yardım isterse bir şey yapma girişiminde bulunabilirsiniz, ki şu anda bir destek sağlayacak maddi gücünüz de yok.

sonunda anneniz de sizinle hemfikir olmadığında işte böyle hayal kırıklığı yaşanıyor.
maalesef bu konunun ikisinin arasında olduğunu kabullenmek zorundasınız.
gerçi artık çok geç ama bunu kendi davanız haline getirmeyin bence.
babanızla makul bir şekilde konuşun.
telefonunu karıştırmayın, ne kadar anlayacağı tartışılır ama ondan da size karşı belli bir saygı çerçevesinde davranmasını, bazı şeyleri gözünüze sokmamasını rica edin, konuyu kapatın.
yapacak bir şey yok, siz babanızdan boşanamazsınız neticede.
bu onların evliliği.

annenizin de üstüne gitmeyin, kadının vardır bir bildiği.
belki yıllardır bilmezden geliyordu küçük düşmemek için.
çocuğuyla bu konuda yüzgöz olmak istemiyordu belki.
adalet duygunuzu anlıyorum ama işte maalesef işler böyle yürümüyor.
görmezden gelmek ya da bildiğinizi unutmak, babanıza gücenmemek çok zor ama bir şekilde durumu olduğu haliyle kabullenmeniz lazım.
yarın öbür gün anneniz gelip size başka bir şey söylerse, o zaman o yönde hareket edersiniz.
0
blatta hiberna
(07.09.20)
Evden giderseniz babanızı boş bırakmış olursunuz, annenizin, kardeşinizin ve sizin hakkınız olan paralar uçar gider. Bu kadınlara harcadığı paraları bir bahane ile babanızdan almaya çalışın.

Türkiye'deki çoğu ilişki de kadın tarafı eşinin kendisinin aldatmasına, aldatmaya kalkışmasına karışmıyor, normal karşılıyor. Bunun eğitimle, ekonomik özgürlükle alakası yok. Ülkedeki evlilik ankayışı koca için; Evine geliyor mu? Çocuklarının başında babaları var mı? Faturaları ödüyor mu? sınırlarında. Babanızın bu kadınlarla ilgili mevzusunu anneniz kesin biliyordur ama her insanın ilişkisinden, evliliğinden beklentisi farklı. Anneniz bu beklentilerini karşılıyor. Büyük ihtimal umurunda değildir artık. Siz de bu adamı kontrolünüzde tutup, görmezden gelin.

Sizin onların özel ilişkisinde bu şekilde taraf olmanız, babanıza bu şekilde davranma hakkınız yok. Cidden böyle davranarak annenizin evde ne kadar küçük düştüğünün farkında değil misiniz? Oğluyla kim oturup, bak senin kocan internette kadınlara bakıyor yanlış bu sözlerini dinlemek ister? Kimse istemez, hiçbir anne istemez.
0
GoodMorningTeacher
(07.09.20)
Baban tam olarak kaç yaşında bil isyorum ama, 50 olsa, bu yaş ve üzeri çoğu kişi internetin ne/nasıl bir şey olduğunu anlayamamış kişiler.

Babana o twitterın vs vs oyun gibi geldiğini düşünüyorum. Rahatça annene gösterebilmesi bile ve de annenin babanı desteklemesi, ikisinin de olayın aslında ne olduğunu tam olarak israk edememesi gibi. Benim annem 60 yaşında facrbok ta yaptıklarını görünce öldüresim geliyor. Belki yüz defa anlattım ama yok, algılayıp şekli çok farklı.
***
Baban yukarıda dediklerim gibi değil de, herşeyi farkındaysan gerçekten eskortlara para verip birlikte oluyorsa ve annen de buna razı geliyorsa, ne yazıkki çocuğa bir laf demek düşmez.

Ama elbette seni rahatsız eden bu duruma katlanmak zorunda değilsin. Ben ve birçok tanıdığım istanbulda senin kazandığın paralarla tek başına yaşıyor. Bn ailemle bşr sorunum olmamasına rağmen yıllardır onlardan ayrı yaşıyorum.
***
Olayın diğer ve aslında herkesin görmezden geldiği bir başka boyutu da, babanın cinsel arzularının canlı olması ve bunu gidermeye ihtiyacı olması. Bu çok insani, ve o yaştaki bir erkek için de, türkiyede olması neticede çok sıkıntılı bir durum. Ben acımılımdır böyle erkeklere hep ne yazıkki. Benim akrabalarımda da var. Babanın tek eğlencesi, tek arkadaşı, internet olmuş. Ya da eskortlar. Umarım anöatabilmişimdir. Sakin olun, anne laf demiyorsa çocuğa tepki göstermek düşmez. En fazla rahatsızlığınızı dile getirisnçz.
0
mahone
(07.09.20)
40 yaşındayım, bu yaşıma kadar göre göre ve yaşaya yaşaya öğrendiğim 5 tane önemli şey varsa biri de annem ve babam bile olsa iki insanın arasına girmemek gerektiğidir. Bence kendine aşırı görev üstlenmişsin. En fazla yaptığı davranışın düşük seviyeli bir davranış olduğunu ve gerçek kimliğinin ve fotoğrafının deşifre olmasının senin adına gurur kırıcı olabileceğini söyleyebilecek konumdasın.

Edit: Yazdıklarımın sonraki kısmını sildim.
0
pass
(07.09.20)
pass +1

söylenmesi gereken her şeyi söylemiş.
0
chetinn
(07.09.20)
verilen cevaplar çok tuhaf. benim babam böyle bir şey yapsa asla kabullenmem. onun yaptığı işler benim sosyal yaşantımı çevremi etkileyecek. ne demek eşiyle kendi arasında yahu. aile sadece anne babadan oluşmuyor. asla izin vermem engelleyebildiğim kadar engellerdim ben olsam. kriz çıkartırdım her türlü.
0
xrated
(07.09.20)
bu durum bana çok itici geldi. hep de sosyal medyada, facebookta özellikle mesela tanıyor olabileceğin kişilerde çıkan değişik tipli kadınların profillerine baktığımda(genelde escort, transbirey falan oluyor) gerçek ad ve soyadlarıyla fotoğraflarıyla acayip yorumlar yazan tipleri görüyorum.

hani bu tür insanlara merakım yok ama bu yorumlar çok dikkatimi çekmeye başlayınca denk geldiğimde bakar oldum. tabi bakınca da daha çok tanıyor olabileceğin insanlarda çıkmaya başladı a.b.v...

hep düşünmüşümdür, ya bu insanların ailesi eşi dostu tanıyanı yok mu, bilmem kaç bin takipçili hesaba kendi fotoğrafıyla yavrum çok güzelsin görüşelim falan diye şeyler yazıyolar.

ben çok yadırgadım, annenizin maddi özgürlüğü falan yoksa, amaan erkektir ne de olsa bişey yapmaz sade yazar eder deyip kendini avutması olağan. mevcut konfor alanının dışına çıkma ve köklü değişimlerden korkması da olağan.

tamamen örnek veriyorum, aynı şeyi kadın tarafı yapsaydı cinayete varan sonuçlar doğrurdu, bu olayın ne kadar uç noktada olduğu bu ufacık örnekten belli.
0
hem şişko hem deli
(07.09.20)
Annen belli ki kendi durumundan ötürü olaya raziymis gibi yaklasiyor. Başka türlüsü de beklenemezdi. Sen de karıştırıp iyice ortaya dökme bariz biraz saygı kalsın arada. Bilmediğin şey seni üzmez. Evden ayrılmak şu aşamada pek mantıklı gelmedi.
0
elorelia
(07.09.20)
boyle bir olaya kesinlikle senin gibi bakardim ve maalesef kesinlikle senin gibi hataya dusmus olurdum. Bir insanin senin "baban" olmasi onu mukemmel kilmiyor hatta yine maalesef normal sayilabilecek bazi isteklerden onu munezzeh kilmiyor. belki farkli bir sekilde, gercekte sizi uzen ne ise ona dokunabilirdiniz. ornegin eskorta gitmesi maddi zorluk yaratiyorsa bununla ilgili konusabilirdiniz ya da kardesinizi koruma ic gudusuyle sinirlendiyseniz onun da mesajlari gorebileceginden bahsedebilirdiniz.
Anneniz nasil bir insandie bilemeyiz ancak onu cok sikintiya sokacak gururunu koracak bir davranista bulunmuşsunuz.
Evden ayrilsaniz da her gun kardeşinizi dusuneceksiniz.
Bence kendi yolunuza bakin. Ayri bir evde gecinmeyi dert edeceginize bu evde para biriktirin, kendiniz ve kardesiniz icin bir seyler yapin.
kucumsemek icin degil ama turlu dertler var hayatta bu basiniza gelenin dunyanin en buyuk derdi olmadigi konusunda hepimiz sizi temin edebiliriz.
umarim her sey iyi olur.
0
sparkle kiddle
(07.09.20)
baban sana güvenip telefonunu vermiş.sen onun özeline girmişsin.

o mesajları şimdiye kadar görmemiştin.hiç görmemiş gibi devam edebilirdin.

özel hayatına haddinden fazla müdaha etmişsin adamın.bence o evde halen olman babanın iyiliğini gösterir.

bahsettiğin rakamlara istinaden geçinmen çok zor.
0
since1907
(07.09.20)
Haklısınız ama kavga le gürültüyle çok bir yere varamazsınız. Tatlı tatlı nasihat edin.

Babanız sadece takip edip, mesaj mı atıyor. Gerçekten aldatma eyleminde de bulunuyor mu? Eğer aldatıyorsa, ya siz evde kalın, ya da annenizi ve kardeşinizi de yanınıza alıp, öyle ayrılın.



.
0
kartallar yuksek ucar
(07.09.20)
biraz fazla reaksiyon veriyorsun gibi geldi bana. annen bile bu durumdan rahatsız değil, sen neden bu kadar tepki verdin.
0
dafuq
(07.09.20)
Pass'a katılıyorum ben de.
0
roket adam
(07.09.20)
Öncelikle tartışma, kavga etmek yerine sakince iletişim kurup onu bazı şeylere ikna edin.

Bi kere gerçek adıyla ve fotosuyla hesap açıp böyle kişileri takip etmesinin, mesaj atmasının deşifre olmak açısından ne kadar riskli olduğunu anlatın. Konuyu "biri görür ve yayarsa rezil olursun" diye anlatın.

Sonra da cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında bilgi verin ve kendisini düşünmüyorsa da annenizi düşünmesini söyleyin, yine konuyu "birileri duyar"a getirin.

O parayla kira tutup tek başına geçinmek zor, ev arkadaşıyla olabilir. Ama kız kardeşinizi ve annenizi bırakmayın bir süre daha.
0
John Bloor
(07.09.20)
(13)

en çok Corona neden Ankara'da?

tabudeviren
İstanbul'un nüfusu 16 milyon Ankara'nın nüfusu 6 milyon.buna rağmen Ankara'daki vaka sayısı İstanbul'un 2 katından fazlaymış.bunun sebebi ne olabilir?
İstanbul'un nüfusu 16 milyon Ankara'nın nüfusu 6 milyon.
buna rağmen Ankara'daki vaka sayısı İstanbul'un 2 katından fazlaymış.
bunun sebebi ne olabilir?
0
tabudeviren
(02.09.20)
Bakan bayramlar dugunler dedi :d saka midir nedir. Plajlarda kimse ustuste degilmis gibi; Izmir’i, Mugla’yi falan vaka artisi olan sehirlerden saymadi.
0
invictae
(02.09.20)
sebeplerden biri hakkında tamamen fikir yürütüyorum; ankara'da kamu çalışanı oranı daha fazla ve evden çalışma oranı istanbul kadar yüksek olmadığı, kamu çalışanlarının büyük çoğunluğu da maskesini çenesine takan kuruyemiş bıyıklı tipler olduğu için daha hızlı yayılmış olabilir. yine kamu kaynaklı iş seyahatlerinin yüksek oranda olması da bir etken olabilir. arz ederim.
0
i am 6 do you wanna be 9
(02.09.20)
Cok fazla kapali alanlarda takiliyor insanlar bence sebeplerden biri bu, bir digeri de coronaya inanmayacak kadar cahil egitimsiz insan fazlaligi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.09.20)
yazlık bir yerdeyim, gelenlerin çoğu Ankaralıydı. Geze geze geldiler, geze geze gittiler.
0
gelmeistemem
(02.09.20)
Bakanın söylediği tam açık değil ama orandan bahsediyor. Muhtemelen nüfusa oranlanmış hali 2 kat civarı. Neyse, bu kısım çok önemli değil. Sorduğunuz soruya cevabı tam olarak bulamadım ben de. Şöyle bir durum olabilir, kamuda işe giden çok fazla var gördüğüm kadarıyla ama bunun aksine kurumlarda bilgilendirme çok az. Bizim fakültede pozitifler olduğunu asla bildirmediler, kulaktan kulağa yayıldı. Bölümlerini bile bilmiyoruz, haftada bir-iki gün -ki bu bizim için, yoksa hergün gidenler de var- okula gitmeye devam ettiğimizden temaslı olabiliriz. Bir de direkt vatandaşla yüzyüze temas eden bir sürü kamu kurumu var. Toplu taşımalar tıklım tıklım çoğu zaman.

Ama bu durum ne kadar açıklıyor bilmek mümkün değil. Çünkü tüm Ankara'da mı yaygın, yoksa belirli yerlerde mi toplanıyor, elimizde hiçbir veri yok. Belki de bambaşka sebebi var. İşçilerin memurlardan daha çok işe gittiğini düşünmek çok daha mantıklı ama bu da Ankara'nın durumunu tam açıklamıyor sanki.
0
evrim halkasi
(02.09.20)
Yalnız yanlış anlamadiysam şu anki aktif vaka sayısı iki katı ankara'nin. Yoksa iyilesenleri, ölenleri vs saysak ıstanbul'da ülkenin geri kalanindan fazladır vaka sayısı ki zaten birkaç ay önce vakaların %60'i ıstanbul'da diye beri açıklanmıştı.
0
austra
(02.09.20)
Kamu çalışanlarına test yapıldığı için. Eminim İstanbul da sayı daha fazladır
0
Mistyimage
(02.09.20)
Ülkenin batisinda Güneyinde alt alta üst üste denize girip gezip ankaraya dönüp düğüne fln katılıp bonus alıyorlar demek ki :) bi de evet avm kültürü de fazla.
0
superfluid
(02.09.20)
Belediye başkanının çıkıp gerçek sayıları açıklaması ve diğer il belediye başkanlarının da sayıları açıklamasını istemesi ile alakalı olduğunu düşünüoyurm ben.

Eleştiride bulunmuştu hatta, sadece Ankara'da bile bu kadar ölüm varken Türkiye genelinde nasıl bu kadar az oluyor diye

www.youtube.com
0
pislick0
(03.09.20)
Çok test yapıldığı içindir
Bakan bi zahmet açıklasa da durumu bilsek
Sanki devlet sırrı
0
photo85
(03.09.20)
ankara da bilinçli kesim çok olduğu için hepsi hastaneye başvurmuş olabilir. bir de yazlık bölgelere en çok 06lar geldi.
0
mikahakkinen
(03.09.20)
Buna ben de çok şaşırıyorum Başlarda olsa anlaşılırdı. Umreden, yurtdışından gelenler hep oraya gidiyordu.

Twitterda biri sürekli Ankara'da kimsenin maske takmadığını söylüyor, aslı var mı bilmiyorum, şaşırtıcı geliyor bana.
0
hair freak
(03.09.20)
Covid artık her yerde ve çok fazla. Kendinize dikkat edin.

Sayılar hikaye. Bakan tabii ki az açıklayacak. İranlı yetkililer, gerçek sayının %5'ini açıkılıyorduk demişlerdi. Her ülke eksik açıklıyor. Bunu kavga sebebi haline getirmemek lazım. Yürümesi gereken işler var.


.
0
kartallar yuksek ucar
(03.09.20)
(10)

düğün işleri maliyeti hk.

baldan kaymak
ortalama maliyetler en az 150k gorunuyor. bu ortak alinan fiyat.baska ufak bir hesaplama ile, karsi taraf icin bir butce sunup bu butceyi yonetmesini istemek; boyle olmasi cok mu sacma olur? sebepleriyle guzel hakkaniyetli bir butce sunup, istedigi seyleri onceliklendirerek yapmasi daha iyi olur gib
ortalama maliyetler en az 150k gorunuyor. bu ortak alinan fiyat.

baska ufak bir hesaplama ile, karsi taraf icin bir butce sunup bu butceyi yonetmesini istemek; boyle olmasi cok mu sacma olur? sebepleriyle guzel hakkaniyetli bir butce sunup, istedigi seyleri onceliklendirerek yapmasi daha iyi olur gibime geliyor. ne dersiniz?

kadın duyurucular ozellikle belirtirlerse kendilerini harika olur. onların gözunden nasil gorundugune bakmak istiyorum.
0
baldan kaymak
(02.09.20)
En guzeli bence. Şeffaf olup bütçem bu kadar üzerine çıktığımızda borç demek bunu da beraber ödeyeceğiz ileride bu seneple senin önceliilerine göre yönetelim derseniz bence gelin hanım çok mutlu bile olur.
0
cilekli pasta
(02.09.20)
Şahsen ben bir dügüne hele ki şu zamanlarda öylesine para harcamazdım. yani o kadar paranın harcanabilecegi daha mantıklı şeyler elbet vardır. Yani kendimizi Galler prensesi sanmamıza gerek yok. Ayrıca bir erkek olsaydım. Karşımdaki kadın kişisinin 150bin liralık gibi bir masrafa giriyor olmam yüreğini sızlatmıyorsa o kadın kişisi hakkında kafamda kezban imajı oluşurdu. Bence çok ama çok daha düşük bir bütçe çıkar evet benim bütçem budur de. Sade ve mantıklı bir düğün organize edin. Düğünden sonra da ikiniz yaptığınız tasarrufu daha faydalı şeylere harcarsınız. Yok kadın kişisi ve ailesi çirkefe yatıyorsa çok şanslısın demektir. Evlenmeden tanımış ve gittigin yolu bir kere daha düşünmüş olursun
0
limonlu eksi
(02.09.20)
Buna bile gerek yok. Lütfen size böyle harcamalar yaptırmayı normal hatta olması gereken bir şey olarak gören insanlardan uzak durun. 2020’deyiz artık.
0
ruhen hastayim ben
(02.09.20)
Bana kalsa bu dönemde nikahı basar akrabasız ve geleneksiz bir şekilde evlenirim ama herkesin evlilikten beklentisi farklı. Bir defa evleniyoruz kafasındaysa ne kadar mantıklı da konuşsanız işe yaramayacak. Siz yukarda denildiği gibi şeffaf bir şekilde açıklayın alacağınız tepkiye göre hareket edersiniz.
0
jazzabel
(02.09.20)
pandemide düğün olmamalı. biri orada hastalanırsa vebaline girmiş olursunuz. bu parayı evinize harcayın, kendinize harcayın.
0
nzessia
(02.09.20)
düğün maliyetinden kastın sanırım "evlilik maliyeti" yoksa sadece düğün masrafı 150k ise über zenginsindir ki o zaman burada ne işin var zaten ya da düğün çırağanda ve son nefesini vereceksin:)

evlilik maliyeti için 150k çok normal. (yeni evlendim 120k masrafım oldu)
(bkz: https://eksisozluk.com/entry/112072111)

karşındaki insanın anlayışına bağlı olarak tabii ki söylemelisin fazlası beni aşar diye. bana ne beni ilgilendirmez her şeyin en iyisi olacak demez zaten normal bir insan. diyorsa da allah bir ömür sabır versin nafaka kredini de şimdiden çek bence.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(02.09.20)
Düğün işleri bu ara herkes için sıkıntılı. Düğüne gidip, covid kapan çok kişi var.

Nikah hem daha hesaplı olur. Hem de davetlilerinizin daha çok hoşuna gider. Eğer illa göbek atacağım diyen varsa, ufak bir grup eğlenmeye devam edersiniz...



.
0
kartallar yuksek ucar
(02.09.20)
o parayla çok daha eğlenceli şeyler yapılır yazık
0
bir soru sorcam
(02.09.20)
Bence nefis bir fikir.

Baştan toplam bütçe şu ona göre düşün denildiği durumlarda, kişi kendini o limit içerisinde daha iyi planlıyor. Yoksa her harcama için öyle mi olsun böyle mi olsun diye tartışılırken insan yoruluyor diye düşünüyorum.
0
lcha
(02.09.20)
yakın zamanda evlenecektim ve ben karşımdaki beyden hiçbir şey talep etmedim özellikle maddi açıdan o ise geldi 70k var buna göre şekillenmemiz lazım dedi tabi dedim sıkıntı çıkarmadım hatta 20k artmıştı bile ama gel gelelim neden olmadı, ben bu kadar alçak gönüllü oldum destekledim ve düğünüme 2 hafta kala hem aldatıldım hemde hakaretlerle karşı karşıya geldim :)
Nacizane tavsiyem;şuan (hatta mümkünse hiç) düğün yapılmaması görüşündeyim çünkü boş bişey onun yerine kendinize harcayın tatile gidin mesela ne bileyim bana artık düğün saçma sadece elalem ne der diye yapılan bir organizasyon gibi geliyor. Ayrıca eğer benim bütçem bu gelin hanım bu şekilde gideriz derseniz cileklipastanın dediği gibi mutlu olabilir ve ona göre kendini oda şekillendirebilir ki bunu yapmıyorsa boşver yani zamanını harcamaya değmez öyle bir insana.
0
madurumdamadurum
(08.09.20)
(9)

iş yerinde tartışma

nzessia
bir yıl önce bir iş yerinin yeni bir biriminde işe başladım. bu yeni birimde benimle birlikte başlayan kişi ile oldukça sorunlu bir iş ilişkisi ortaya çıktı. kendisi işe uygun olmayan, analitik kapasitesi düşük, anti sosyal hareketleri olan bir arkadaş. işe uygun olmadığını, işi sevmediğini kendisi
bir yıl önce bir iş yerinin yeni bir biriminde işe başladım. bu yeni birimde benimle birlikte başlayan kişi ile oldukça sorunlu bir iş ilişkisi ortaya çıktı. kendisi işe uygun olmayan, analitik kapasitesi düşük, anti sosyal hareketleri olan bir arkadaş. işe uygun olmadığını, işi sevmediğini kendisi de ifade etti. bu süreç içerisinde ortak iş çıkarmamız beklendi ve ben önceki deneyimime istinaden ondan daha fazla rol üstlendim, onun açıklarını kapadım. ister istemez bu noktaya geldik, çünkü kalitesi çok düşük işler çıkarıyordu. işin yapısına çok girmek istemiyorum ancak bu müdaheleleri yapmasaydım iş çıkarmamız mümkün olmazdı, ben de başarısız olurdum.
kimin ne kadar katkı sunduğunun ise ölçülmediği bir çalışma ortamı var, özellikle covid ile birlikte üst yönetimle ilişkimiz iyice koptu.
neyse bu arada kendisiyle de zıt bir ilişkim olmadı, arkadaşlık da kurduk. ancak iş sebebiyle gerildiğimiz süreçler de meydana geldi. bu süreçte tüm gün başını ve kafasını sallıyordu örneğin. geçtiğimiz hafta da verdiğim bir geri bildirim hoşuna gitmedi ve benimle konuşmayı kesti. asla kişisel beceriksizliğine yönelik bir geri bildirim değildi, sadece iş ile ilgiliydi. merhaba ve günaydın dediğimde yanıt alamadım. gene elini bacağını sallamaya başladı. benim de bir gün canıma tak etti ve ne sorun varsa konuşalım dedim. bu da bağırdı çağırdı, evet gidelim herkese iletelim dedi. aşkı memnu final sezonundaki behlül gibi koşarak yöneticilere gitti. beni psikolojik şiddet ile suçladı. onu yetersiz görüyormuşum yaptığını beğenmiyormuşum vb. bu kadar mükemmeli hedeflemek benim seçimimmiş. bu arada kendisi iş arayan da bir insan. ancak sonra yöneticilere böyle şikayet etmemiş beni. ben onun özgüvenini düşürmüşüm, yetersiz hissettirmişim (wtf?). sonra ben yöneticilerle konuştum. yöneticiler tabii ki ne şiş yansın ne kebap modunda davranış sergilediler. hiyerarşik olmayan bir yapı yaratmışlar falan filan gibi açıklamalara girildi. sanki ben hiyerarşi kuruyormuşum gibi algıladım. benim deneyimime istinaden süreci daha iyi yönetmem gerekirmiş vb.(yöneticisi değilim??) sonra da işleri bölelim görelim kim nasıl performans gösteriyor kararı çıktı. şu an hala aynı ofisteyiz ve ben hiç iyi hissetmiyorum. her an panik atak geçirecek gibiyim. her an istifa edebilirim. bu konuda önerileri olan arkadaşlar varsa sevinirim. kendimi de suçluyorum, bir kere bu konuyu yöneticiye taşımıştım genel bir biçimde, ancak çocuğa acıdığım için üzerine gitmemiştim konunun. şu an çok pişmanım.
0
nzessia
(31.08.20)
İyi niyetin size zararı olur. Kılıçları çekmişsiniz bu saatten sonra kimseye acımayın. İşinizi yapın ve gerisine karışmayın. Ne yaparsa yapsın.
0
ykyt
(31.08.20)
Üzdü mu gazla gitsin. Neden bu kadar dert ettiğinizi de anlamıyorum. Çok rahatsizsa isfita etsin size ne
0
allah yazdiysa bozsun
(31.08.20)
İşten istifa etmek gibi fevri kararlar almayın bence. Nasılsa işleri bölelim, görelim kim nasıl performans çıkarıyor kararı çıkmış. Siz kendi performansınıza, iş kalitenize ve etiğine güveniyorsanız, gerisi karşı tarafın problemi.

Şu kısacık iş hayatımda anladım ki, iş yerinde yöneticilere, her ne kadar kendinizi haklı görseniz de, bu su götürmez bir gerçek olsa bile, şu çalışan böyle yapıyor, şöyle kötü çalışıyor vs. demenin hiçbir faydası yok. Genelde iki çocuğunu birbirine düşürmemek için iki tarafa da birbirinin haklı olabileceğini göstermeye çalışan ebeveyn tavrı takınıyorlar. Dediğim gibi kendi yaptığınız işe odaklanmaya çalışın bence.
0
yuzır
(31.08.20)
Yöneticiler olayın az-çok farkındadırlar ama siz olayı yansıtmadığınız için teferruatını bilmeyebilirler.

Siz olayı anlattıysanız gerisine karışmayın. Bundan sonrası yöneticilerin bileceği bir iş. Sakin bir şekilde işinizi yapmaya devam edin. Mümkünse arkadaşınızla da arayı resmi bir seviyede iyileştirin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(31.08.20)
Krizi gayet başarılı yönetmişsin. Korkması ve gitmesi gereken kişi sen değilsin ki. Niye sen istifa ediyorsun onun yerine.

Panik atağın sebebi de sinir boşalması. Geçer. Dışarı çık bugün biraz mümkünse. Güneşte dur. Pelte gibi olursun.
0
pass
(31.08.20)
Asıl party şimdi başlıyor. Sen nereye gidiyorsun.
Ona kimin daha iyi olduğunu göster!
0
ir10
(31.08.20)
bence de üzülmeni gerektirecek bir durum yok.

işinden yana sıkıntı yoksa, kaldı ki kim bilir kaç zamandır orada çalışıyorsun insanlar senin nasıl birisi olduğunu zaten öğrenmiştir.

yap işini, çekil. bu kadar.
0
hem şişko hem deli
(31.08.20)
Bence olgun davranmanın, insan olmanın bedelini ödüyorsun hayatın her alanında bir çoğunun yaşadığı gibi. Buz gibi ve kendinden emin dur. Asla endişelerini, moral bozukluklarını belli etme. Onun kendisini rezil etmesine ve küçük düşürmesine izin ver. Sen kendinden emin olan cool adam/kadın ol.

Sen şimdi şaşırıyorsunya böyle mi hissettirmişim, öyle mi düşündürmüşüm diye. Pek ala bunu yapmış olabilirsin. Çünkü böyle embesil tipler kendinden emin, işini bilen insanların duruşu altında bile ezilirler. Suçlayacak adam arıyor ve çirkefleşerek üste çıkıyor aklı sıra,başka bir şey değil. Yöneticilerle de istediğiniz kadar kopuk olun beceriksiz biriyse bundan haberdarlardır ve sadece ortalık karışmasın istiyorlardır. Kimin ne olduğuyla hiç bir alakaları yoksa da zaten o zaman bu olay sonrası senin hakkında ne düşüneceklerini de o kadar önemseme.

Senin burada eksiğin ve öğrenmen gereken iyi niyetli ve profesyonel olmanın iş hayatında yeterli olmadığı gerçeği, güçlü olmanın ve etrafındakilerin senden yeterli miktarda korkması gerektiği. İnsanlara çok fazla iyi davrandığında senden çekinmezler ve bunun sonucunda ya seni saymazlar ya da böyle en ufak olayda seni pataklarlar. Mesafeni koru ve kimseye acıma. Daha bir dünya şey anlatırım da hepsini öğreneceksin zaten düşe kalka :)
0
cosmicgadin
(31.08.20)
Hocam hatanız "iş yetişsin" diye fedakarlık yapmanız. İşin yetişip yetişmemesi sizin probleminiz değil, yöneticinizin problemi. İş yetişmezse siz değil, yöneticiniz başarısız olur. Kim nasıl iş yapıyor, yetişir mi yetişmez mi vs. yöneticinin görev tanımı bu yani.

Dolayısıyla en güzeli şu, işler net bir şekilde bölünsün, üstünüze düşeni yapın, gerisini ellemeyin. Elemanla da siz değil yöneticiniz uğraşsın.

TR'de hakkıyla yöneticilik yapabilen birine denk gelmedim, onu da not olarak düşeyim. Sizin yöneticiniz de çok iyi görünmüyor, olayın bu noktaya gelmesine müsaade etmemesi gerekiyordu. Hatta şu an gözlerinde siz "sorun çıkaran eleman" olmuşsunuzdur muhtemelen. O yüzden enayiliğin anlamı yok, iş batarsa batar, siz de başka yere geçersiniz. Kendinizi yormayın.
0
plutongezegendegilmi
(31.08.20)
(33)

"madem yemek yapmayacaktın, neden evlendin?"

mezzosprite
arkadaşlar, bu devirde evlilik gerçekten hala bu mu demek, yoksa ben dışardan aşırı modern göründüğü halde kölelikte takılı kalmış marjinal bir aileye mi denk geldim?ikimiz de aynı mesleği icra ediyoruz, aşağı yukarı aynı maaşı alıyoruz, ben yine de mutfağa daha çok giren ve temizliği tek başına yap
arkadaşlar, bu devirde evlilik gerçekten hala bu mu demek, yoksa ben dışardan aşırı modern göründüğü halde kölelikte takılı kalmış marjinal bir aileye mi denk geldim?

ikimiz de aynı mesleği icra ediyoruz, aşağı yukarı aynı maaşı alıyoruz, ben yine de mutfağa daha çok giren ve temizliği tek başına yapan tarafım. adam sadece kendi ütüsünü yapıyor, kahvaltıya yardım ediyor, aklına eserse de ayda yılda bir akşam yemeği hazırlıyor. bulaşıkları makineye koymuyor. bu durumdan rahatsız olduğum ve eşit sorumluluk paylaşımı istediğim için bir kez kaynanamdan şaka yollu, kocamdan da pek çok kez ciddi ciddi "o zaman neden evlendin" lafını duydum. hatta kocam "iki işi birlikte yürütemiyorsan çalışmak zorunda değilsin" bile dedi. kadın olarak tüm bu ev işlerini memnuniyetle yapmalıymışım. o da erkek olarak mutfağa girmek zorunda değilmiş. bunlar marjinal söylemler değil mi?

lütfen saldırgan olmadan içtenlikle cevaplayabilir misiniz, zaten canım çok sıkkın...

teşekkürler
0
mezzosprite
(25.08.20)
freebird5406_2
(25.08.20)
kafa yapinin hic uyusmadigi biriyle mi evlendin yani?


kisisel gorusum bunlari soyleyen yobazdir ve hiyardir. evlenmeyi birak sosyal cevremde barindirmam.
0
hot potato
(25.08.20)
@hot potato, bu konu dışında çok uyumluyduk. bu konudaki beklentileriyle ilgili birtakım işaretler vardı ama bu kadar katı olacağını bilemedim...

edit: aslında bu işaretleri gördüğümde ona sordum. "sen beni tanımıyor musun, katılmaz olur muyum" dedi. ben de tanıdığım kadarıyla %50-50 olmasa da %40-60 katılacağını düşündüm. hatta bu konuşmayı ona hatırlattığımda "sözümün arkasındayım ama her şeyi paylaşmak istediğini nerden bileyim" dedi. daha detaylı konuşmalıymışız.
0
🌸mezzosprite
(25.08.20)
Valla evlenmeden önce bunlarla karşılaşacağın bir durum olmuştur illaki, yani erkeğin böyle olduğunu anlamış olman lazımdı aileyi boşver
0
olaylar olaylar
(25.08.20)
Yani boyle cetvelle kim ne kadar is yapti diye olcen biriyle ben de evlenmezdim acik soyleyim. Duydugunuz sevgi duzeyi yeterli degil demek ki yoksa muhtemelen balla borekle beslerdiniz ve kendinizi ustu kapali "ezilen kadin" pozisyonuna da sokmazdiniz. Aldiginiz maasin esitligine kadar dem vurmussunuz muhtemelen o adam sizin 100 misliniz kazanan bi fabrikator olsaydi tutumunuz degisecekti. Adam utusunu de yapiyor, kahvalti da hazirliyor, yer yer aksam yemegi de yapiyormus.

Bu arada 'kaynana' sozcugu birtek bana mi asiri kaba geliyor?
0
msb
(25.08.20)
hot potato + 1.
Dünyanın sosyal yapısı gereği, söylemler ne olursa olsun ev işi öncelikle kadına kalıyor, bu gerçeği kabullenmiş de olsak sizinkilerinki biraz aşırı geldi bana.
0
firez
(25.08.20)
bence de kocanı yeterince sevmiyorsun; daha ayak yıkama, boklu donları kirli sepetine atma ve tırnaklarını kesme işlerine bile gelmeden yan çizmişsin. adamın duygularıyla daha fazla oynamadan ayrıl, yazık resmen tanıyamamış seni hiç, kim bilir onu sevdiğini düşündü...
0
Bruce
(25.08.20)
bas edit, erkegim. ve acikcasi bence bu isler maalesef kadina ait. en iyiyi sona sakladim.

esinize katiliyorum. yapmak istemiyorsaniz birini tutun. yine de en iyiyi sona sakladim.

evlenirken bunlari kabul etmistiniz. tamamdir.
0
baldan kaymak
(25.08.20)
@msb, eşit olmayacağım biriyle evlenmezdim. maaş belirtmem gereksiz olmuş olabilir ama aynı işi yapıyor olmamız, aynı mesaiyi yapmamız, aynı düzeyde yorulmamız önemli bir nokta diye düşünüyorum. seven kadın ballı börekle besliyor da seven erkek nasıl oluyor da işten BİRLİKTE dönüldüğünde salondaki koltuğa uzanıp "acıktım, yemek pişmedi mi daha" diye mutfağa seslenebiliyor?
kaynana ve koca sözcükleri bana da çok itici geliyor evet.
0
🌸mezzosprite
(25.08.20)
Çalışma saatleriniz nedir?

Ben eşimden çok sonra eve gelebilirdim. O da akşam yemeğimizi hazırlardı.

Yani belki siz önce geliyorsanız, sizin hazırlamanız mantıklıdır. Ama yani kurulan cümle biraz gereksiz ve ciddi mi?

Arada biz de bu tarz şakalar yaparız. Kayınvalidelerin söylediklerini çok önemseme derim ama eşitlik maaşla da olmaz yani o bakış açısını kaldırmanız gerek.
0
makarnacanavari
(25.08.20)
@makarnacanavarı, işe birlikte gidiyor, işten birlikte dönüyoruz..
0
🌸mezzosprite
(26.08.20)
Çok üzüldüm. Keşke evlenmek gibi ciddi bir işe kalkışmadan birlikte hayatı paylaşıp birbirinizi tanısaydınız. “Seven insan balla börekle besler” savunmasını da ciddiye alamıyorum. Aksine korkutucu buluyorum. Seven insan karşısındakinin hayatını kolaylaştırır. Ben olsaydım böyle bir birlikteliği devam ettirmezdim.
0
ruhen hastayim ben
(26.08.20)
Sizin eşinizin ev işi yapacak kapasitesi var aslında. Kendi ütüsünü kendisi yapıyormuş. Ama neden size düzgün yardım etmiyor, ev işlerini paylaşmıyor onu anlamadım. Yani üşenmeyip ütü yapıp, elinden iş gelirken sizinle tartışması arasını bozmayı göze alması garip geldi.

Birde evlenmeden önce ne yapıyor ne yapamıyor bilmiyor musunuz? Yolun başında ev işlerine dair hiç konuşmadınız mı? Belki birbirinizin huyunu suyunu bilemeden, tanıyamadan evlenmişsinizdir. Siz ilk yıllarda ev işleri konusunda ciddi tavır almazsanız birkaç yıla işler daha kötü hal alır.

www.instagram.com
0
GoodMorningTeacher
(26.08.20)
Evet, o zaman sıkıntı. En azından yemeği siz hazırlıyorsanız o da mutfağı toparlayabilmeli.

Söylediği cümle çok sıkıntı. Yani beyin yok gibi. Kusura bakma.

Ha ben senin yerinde olsam yapmam. Yemek hazırlamam. Menemen, yumurta, peynir, zeytin falan. İş yoruyor artık böyle diyebilirsin.

Ya da sadece kendi ütüsünü yapıyorsa sen de sadece kendine yemek yapabilirsin. Keyfi bilir.

Eşimin tek iyi özelliği böyle şeylerde yardımcı olması sanırım. Bulaşıklar ondadır mesela. Ütü ondadır. Sevmem ben bunları. Banyoyu yıkar. Kendiliğinden görev dağılımı oldu bizde. Siz de bu şekilde görev dağılımı yapabilirsiniz.
0
makarnacanavari
(26.08.20)
biraz mizahla karışık yazacağım:

eşin tam bir ataerkil yarı alfa ama beta erkek (çünkü ütü yapıyor). ya kılıbıklığa doğru ilerleyecek ve evdeki bütün işleri yapacak ya da ayrılacaksınız. bu kılıbıklık arkadaş ve aile çevresinde sürekli aşağılanmasına neden olacak. aile dedikodularının baş kahramanı olacak.

ayrıca senin çocuk yapmanı isteyecek ve sonrasında da işe dönme istersen diyecek. sonra sana tüm işleri kitleyecek.

böyle adamlarla başa çıkma metodu hem işten ayrılmak hem de yardımcı tutmaktır. keyfine bak bacım kariyer falan hikaye bana şimdi bakacak bir koca bulsam işi gücü bırakır evde otururum.
0
ozdek
(26.08.20)
iyi ki yazmışım buraya, baya ümitsizliğe kapılmıştım.. şimdi biraz daha güçlü hissediyorum. güzel cevaplarınız için çok teşekkürler <3
0
🌸mezzosprite
(26.08.20)
Eşinizin bakışı elbette normal değil. Diğer özelliklerini bilmemekle beraber, pek kaliteli bir imaj yaratmıyor. Bu tarz sıkıntılar yaşamamak adına gerçekten kısa süre de olsa aynı evi paylaşmak fayda sağlıyor.
0
gazozailacatmauzmani
(26.08.20)
"evlenmeden önce bilmiyor muydunuz?" ya da "ailesiyle tanışınca anlamadınız mı?" gibi soruları geçiyorum, zaten birçok kişi yazmış.

bulaşık makinesine tabak koymak nasıl bir iş ki?
ziyafet sofrası hazırlamıyorsanız, iki kişinin salata malata derken beş tabağı çıksa, saniyenin onda biri falan sürüyor bir makineye tabak koymak.
evlilikte bunu şikayet konusu yapmak eşitlik, ev işinde ortak paylaşım falan konusu değil artık bence.
"o kadar kısa sürüyorsa o koysun" diyorsanız da, "hayatım şunu makineye koysana" diye eline tabak verdiğinizde "sen de ne biçim kadınsın?" diyeceğini sanmıyorum.
adam ütü yapıyor diyorsunuz, hiçbir şeye dokunmayan biri değil ki.

ama karşımdaki bunu tartışma ve eşitlik meselesi haline getirse, ben de "neden evlendin o zaman?" diye sorabilirdim.
yarın öbür gün çocuğunuz olacak, yaşlanacaksınız, birinizden biriniz hastalanacak vb.
evlilik böyle bir şey çünkü.
"bundan şikayet ediyorsa, yarın ne olacak?" diye düşünürüm.
artık yanındakinin önüne bir kase yemek koymak da zul gelmemeli insana.
kaldı ki, yemeği de arada bir yapıyormuş.

bunu bu şekilde hak arayışı ve benlik iddiası haline getirmek, "ben üç yaptım, sen beş yaptın" meselesi yapmak bence antipatik bir şey.

madem "çalışmak zorunda değilsin" diyor, yani sizin geliriniz olmasa da olur, o zaman haftada bir kadın tutun, temizliği o yapsın.
siz de rahat edin, o da rahat etsin.
yani illa adamın eline vileda vermek mi buradaki mesele?

kayınvalidenizin söylediği şey yersiz ve biraz bayağı ama işte dediğim gibi, bunlar "sen yapmadın, ben yaptım" tartışması haline gelirse, taraflar psikolojik olarak savunmaya geçer.
oğluna da biraz düşkünse, haddini de aşar.
ikisinin de söylemleri doğru değil ama normal.
burada "evlenmeden önce..." konusu devreye giriyor.

kendimi düşünüyorum.
karşımdaki bir şeyden şikayet ederse, "e ama..." derim.
ama "şunu şuraya koyar mısın?" dese, "tabi" der, dediğini yaparım.
insan psikolojisi böyle bir şey.
üslubunuzu değiştirmeyi deneyin.

bulaşık makinesine tabak dizmek, yemeği o akşam kimin yaptığı gibi şeyler evlilikte tartışmaya değecek şeyler değil bence.
umarım evlilik hayatınız boyunca tek deriniz bu olarak kalır.
"konu yemek ya da bulaşık değil, böyle demesi" diyorsanız da, yukarıda yazdığım gibi olayı tartışmaya çevirirseniz, taraflar kendini savunmaya geçer.
temel insan psikolojisi.

"ben üslubumu ona göre mi ayarlayacağım?" diyorsanız da, boşanın o zaman.
benim yazdıklarım bu deveyi gütmeye yönelik şeyler.
karşınızda böyle tepki veren biri varsa, dediğinizi yaptırmanın, iletişim kurmanın, çözüm bulmanın yolunu arayacak olan sizsiniz bu durumda maalesef.
0
blatta hiberna
(26.08.20)
@blatta+

Cevapların üzerine ekleyebileceğim pek bişey yok ama, bana da biraz haksız gibi geldin. Sorumluluk paylaşımını farkında olmadan rahatsız edici bir noktaya getirmiş olabilirsin. Eşinin tek yaptığı ütü kahvaltı vs. değildir, fazlası vardır ama sen zaten eşitliğe inandığın için gözüne gelmiyordur. "O zaman neden evlendin" ütüsünü kahvaltısını yapan adamın bulaşık tartışmasında söyleyeceği şey değil. Altı başka şeylerle doludur bu cümlenin.
0
IncredibleMau
(26.08.20)
ozdek +1

adam calismak zorunda degilsin demis zaten. ben yerinizde olsam hayatta calismam birakirim herif calissin, evi cekip cevirir arta kalan zamanimi da kuaforde gecirirdim ya, mis gibi.

su dunyaya hatun olarak gelmek varmis ya :)
0
cooperr
(26.08.20)
Seven insan balla börekle besleyecekse, bunu sadece seven kadının değil seven erkeğin de böyle yapması lazım. İşe beraber git beraber dön ama eve gelince sen ayakları uzat yat kadın dinlenmeden yemeğe girişsin.

Buna alıştığında bu sefer her gün taze yemek isteyecek her gün sebze yemeği isteyecek her gün artacak istekleri.

Kaynananın bu şekilde konuşması da gayet kötü. Siz evlisiniz diye senin onların kültür ve kafa yapısına sahip olmanı bekleyemezler, bu karar senin kadar eşinin de kararıydı. Demek ki seni değiştirmeyi kafalarına koymuşlar.

Evli değilim ve hiç evlenmedim ama, sözüm parama geçmiyorsa boşanırdım ben bu adamdan. Çünkü dediğim gibi zaman geçtikçe ve istediğini aldıkça daha fazlasını isteyecek ve hayır dediğimde kötü ben olacam. Neden? Onlar öyleler diye, yani keyfî. Ağır bir şey bu.
0
muhayyer divan
(26.08.20)
Esiniz zamanla is yapmaya yanassa bile bu sefer pasif agresif modlara gecmesi olasi. Burada duzgun bir iletisim sart. Cani kimsenin gercekten istemedigi zaman yapilmamali.
0
karpuzpeynirekmeksu
(26.08.20)
Eşinizi seviyorsanız kurbağa taktiği izleyeceksiniz. Kurbağayı direk sıcak suya atarsan kaçar ama soğuk suya koyup, azar azar ısıtırsan kaçmaz...

Mesela bulaşıkları makinaya koy diyeceksiniz. Alıştırıp, 1-2 ay sonra başka bir şeye geçeceksiniz. Bazı erkekler böyle maalesef...



.
0
kartallar yuksek ucar
(26.08.20)
konu sahibesi eşini dinleyip işi bıraksa, tüm işleri o da yapsa, bu kafa yapısındaki biri o zaman der ki: 'sen tüm gün evdeydin, en çok ben yoruldum'. Adam işsiz kaldığında, temizlikçi olmadığında kadına destek olacak mı bu kafa yapısında birisisiyse? Kuzenim evlenince eşi işten ayrıldı, 3 hizmetçisi vardı. Evde yemek bile yapmazdı. Kocası iyi biri, kadına değer verir, bir sıkıntı çıkmadı.
Bir arkadaşımın eşi 1 yıl işsiz kaldı. Adam tüm gün evde olmasına rağmen bardak bile yıkamazdı. Kıza da bu senin görevin derdi. İşten sonra bir de ev toparlardı kız.

Kocanız evlenmeden önce aileleyle mi yaşıyordu? Hiç beraber yaşamadınız mı?
0
gelmeistemem
(26.08.20)
Öncelikle geçmiş olsun.
Eşiniz ciddi ciddi söylediğini düşündüğünüz şeyleri şaka yollu söylüyor olabilir mi ?
Yine de kayınvalidenizden sizin özelinizle ilgili paylaşmadığınız birşeyin cevabını alıyor olmanız oldukça yanlış siz oğluyla evlendiniz kendisiyle değil.

Evli ve birden fazla çocuklu biri olarak birçok arkadaşın da dediği gibi bir sürü sorumluluk o veya bu şekilde zaten sizin omuzlarınıza binecek. Ama daha çiftken bu aşamadaysanız lütfen buna katlanmayın ve siz de oturup konuşun gerekiyorsa da anlaşarak bitirin.

Birçok eski insan gibi bir kere evlendim bir şekilde devam eder çocuklarım için yaşarım ızdırabına dönmesin hayat sizin için.
0
hayyam ara
(26.08.20)
herkes şaşırmış seni desteklemiş ancak türk erkeklerinin %99.9u bu şekilde zaten.
madem bu önemli kriter, ev işi yapan erkek bulunca kaçırmayın basın nikahı.
eğer ev işi yapmak istemiyorsan bir yardımcı tut, çevremdeki çoğu kadın böyle yapıyor. kocan yardım etmez, unut bunu. adam sana istersen çalışma, yeter ki ev iş yap demiş. klasik türk erkeği işte :)
bu duruma neden bu kadar şaşırılmış ben de ona şaşırıyorum.
0
abelardo
(26.08.20)
Erkeklerin hiçbiri "aman hayat arkadaşım yorulmasın, beraberce yaparız" kafasında değil. Bunu cepte bilin. Aralarındaki tek fark kadın yardım isteyince yardım edenler ve yardım etmeyi tümden reddedenler. Eşiniz tümden reddetmiyormuş. Bu iyi bir başlangıç. Eşim de ben de çalışıyoruz. Eşim işten daha geç geliyor ve evin pek çok işi bana bakıyor. Benim eşim yardım etmeyi reddetmiyor, ancak ben yardım etmesini değil sorumluluk almasını istediğimde sıkıntı çıkıyor. Yavaş yavaş alıştırıyorum (18 senenin sonunda).
Bir; "çalışmak zorunda değilsin" lafını diyebilen birine haftalık temizlikçi ücrteti çok da koymasa gerek. Temizlik işlerini lütfen hemen bu kişiye devredin. Bu ödemeyi de eşiniz yapsın.
İki; gündelik yemek işlerini sohbet ederken beraber yapmayı alışkanlık haline getirin. Bu da beraberliğin bir parçası. Bazen insan işi yapmaya erinmiyor da kendisi iş yaparken eşinin içeride tv seyretmesi koyuyor. "Bu evin hizmetçisi miyim" duygusu pek fenadır. Bunu eşinizle açık konuşun
Üç; fazla titizlenmeyin. Her gün yerleri silmek, ya da mutfağın her daim pırıl pırıl olması şart değil. Temiz olsun yeter. Bir arkadaşım her mutfaktan çıktığında çaydanlık dahil her şeyini yıkıyor, yerleri silip öyle çıkıyordu. Gerek yok, canınızın kıymetini bilin.
Dört; aslında en başa yazılmalı belki. Bu tartışmaya kayınvalidenizi kesinlikle dahil etmeyin. Bu sizin kendi özeliniz. Eşinizi annesine şikayet etmeyin. Eşiniz sizi annesine şikayet ediyorsa çok ciddi konuşun. Bu konuda bile üslup "o zaman neden evlendin"e gidiyorsa bunun daha çocuğu var, işsizlik durumu var. Evin içindeki evde kalır.
Maalesef modernlik bu coğrafyada sadece görseldir.
0
SiyamkedisiZorro
(26.08.20)
Evde, birileri ev işinin, sadece kadın olduğunuz için sizin göreviniz olduğunu düşünüyor. Bir de üzerine, ekonomik özgürlüğünüzden vazgeçmenizi tavsiye ediyor. İleride, çok daha ileri gideceği belli.


Kusura bakmayın ama o evdeki kişi sizin 'eşiniz' değil, o oyunda beraber, yan yana değilsiniz.

Siz de oturup ciddi ciddi 'niye evlendiğinizi' bir düşünün ve tartışın evdekiyle.

Kadınlar, size yardım etmek zorunda değil erkekler. Yardım etmek, zaten bir sorumluluğu üstlenmiş birine gönlünden kopanı yapmak oluyor. 'Yardım' çok yanlış bir kelime.
0
buf-e kür
(26.08.20)
Hocam ben anlamıyorum ki evlenmeden önce hiç mi görmedin bunları?

Neyse, bu kafa yapısındaki birini bu yaşında düzeltemezsin. Yol yakından boşan ya da onun sana atadığı rolü benimse. (bu kötü haber)


Cevapları okuyunca duruma komple acıdım:
Maaş farkı çok olan evliliklerde az kazananın hizmetçi olarak görüldüğünü, ütü yapmanın ve arada bir kahvaltı hazırlamanın "e yeter işte" diye algılandığını bilmiyordum. Doğulu bir baba ve batılı bir anne ile büyüdüm böyle bir tutum görmedim.

Kendisine ya da kadına saygısı olmayan kişiyle birlikte olmak zor. Onlarca farklı açıdan onlarca cevap gelmiş. Hangisi kafana daha çok yatarsa onunla ilerlersin. Ama bana annem şunu öğütledi:
İlk evlendiklerinde babam sorumsuzluğundan fatura filan ödemiyor annemden yapmasını bekliyormuş. Annem de sallamamış, evde elektrikler kesilmiş, sonrası hop babamın sorumluluğu.
Bir de anneannemden örnekliyorum:
Bir bayram sabahı dedemin takımını ütülerken dalgınlıkla yakıyor. Dedem 83 yaşında ödene kadar kendi ütüsünü kendi yapardı. Yemeği de kafasına göre bölüşürlerdi.

Özetle 1926 doğumlu adam ve 1960 doğumlu adam bu kafadaysa 2020lerde biraz daha farklı bakmak gerekiyor gibi düşünüyorum.

Ailemin kadınlarından öğrendiğim kadarıyla ben böyle yetiştiğim için "ehe çalışmayacaktıysan neden evlendin güzelim" leşliğini de sindirebileceğimi pek sanmıyorum.
0
lcha
(26.08.20)
ben olsam anında boşanırdım. ne olursa olsun. bakın buraya parmak basmak istiyorum, ne olursa olsun...

ekonomik bağımsızlığınız var, siz köle değilsiniz. lütfen kendinize bu muameleyi yaptırtmayın.
0
timmie
(26.08.20)
Timmie +1
Umarım hizmetçilik yapmaya devam etmiyorsunuzdur.
0
sta
(26.08.20)
aile değişik ya da size uygun değil. Babam annem ev hanımı olduğu halde yardım ederdi, bize annemden çok baktığı oldu. O yüzden evlilikten önce tanıyamamış olabilirsiniz, çok üzüldüm ama bu saatten sonra düzelebileceğini hiç sanmıyorum .
0
kestane gürgen palamut
(26.08.20)
içtenlikle cevap verirsem kocana karşı saldırgan olmam gerekir. ama burada seni suçlayanlara, nasıl görmedin canımcılara hak vermiyorum. işte görmüşsün, bazen karşıdaki insan kendini gizler, bazen sen göremezsin, ne yapalım olmuş. harika müneccimler olmak zorunda değiliz hakça olanı yaşayabilmek için.

ayrıl coco diyorum.
0
snape i başından beri tanırım
(26.08.20)
(3)

İşten ayrılayım mı?

jacque
2016'dan beri bu çalıştığım altıncı yer. Bu altı yerden yalnızca bir tanesinde maaş ve sigorta problemi yaşamadım. Diğerlerinden ayrılma sebebim maaşımı alamamam veya sigortamın yapılmamasıydı.1.5 senedir çalıştığım (düşük ücretli ve geç ödeme yapan) iş yerimden Haziran ayında ayrıldım ve iki hafta
2016'dan beri bu çalıştığım altıncı yer. Bu altı yerden yalnızca bir tanesinde maaş ve sigorta problemi yaşamadım. Diğerlerinden ayrılma sebebim maaşımı alamamam veya sigortamın yapılmamasıydı.

1.5 senedir çalıştığım (düşük ücretli ve geç ödeme yapan) iş yerimden Haziran ayında ayrıldım ve iki hafta sonra Türkiye'de kendi alanında tek olan bir vakıfta işe girdim. Şartları ve maaşı benim için çok iyiydi ama işe girdiğim gün zaten iki personeli olan ofisteki personellerden bir tanesi istifa etti. O gün, maaşların 2-3 ayda bir yattığını ve şu anda da 5 aydır yatmadığını öğrendim. Maaşı aylık yatırmıyorlarmış, ellerine para geçince toplu olarak yatırıyorlarmış. Ayrıca aylık 500 TL olan Sodexo'ları da yatmıyormuş.

Ben de işe yeni girdiğim için benimkini ilk ay yatırırlar diye düşündüm. İkinci ay yatmazsa da ayrılırım diyordum ama ilk ayda da yatmadı. Hatta 500 lira olan Sodexo bile yatmadı.

1) Maaş için bir tarih vermiyorlar, Merkez Bankası'ndan ödeme beklediklerini söylüyorlar. Merkez Bankası ve Vakıf ne alaka? Ayrıca Merkez Bankası ödemeyi neden yapmasın?!

2) Vakfın 500 lira ödeyecek hali bile yokken benim 4 bin liralık maaşımı ödeyebilmelerine hiç ihtimal vermiyorum. Kaldı ki ayrılanların maaşları ve ihbar tazminatları da içeride kalmış, henüz alamamışlar.

3) Şu an dışarıdan freelance çalışarak aylık 2 bin TL gelirim oluyor. Bu vakıfta hiçbir iş yapmıyorum, tüm gün bomboş oturuyorum. Ofiste de benden başka kimse yok zaten. Bildiğiniz tek başıma tüm gün oturup diğer işlerimi yapıyorum. Hatta iki haftadır evdeyiz ve bir gün bile arayıp ne yaptığımı sormadılar. Annem ayrılma, en azından sigortan yatsın diyor. Ama bir noktada benim daha fazla para kazanmam gerekiyor çünkü Ekim'de nişanım, Mayıs'ta da nikahım var ve ev eşyaları almaya çalışıyoruz şu an.

Bu freelance işimi (reklamcılık) büyütüp bir ortağımla birlikte ofis açmayı planlıyordum. Burada işlerin yoğun olmamasını başlarda sevmiştim çünkü diğer işime daha fazla vakit kalıyordu. Ama dediğim gibi para kazanmam da gerek. Düzgün bir işe girersem muhtemelen freelance için hiç vaktim kalmayacak ve ofis işi iyice ertelenecek. Ama burada da kaldıkça param içeride birikecek ve aylık 2 bin lira ile geçinmeye çalışacağım.

Siz olsanız ne yapardınız?
0
jacque
(24.08.20)
Yeni iş bulup bırakırdım en kısa sürede.
0
dissendium
(24.08.20)
işten ayrılmayın ve madem vaktiniz var; freelance işlerinize devam edin. neticede içerde paranız birikmeye devam edecek.

bu sırada elbette 6+ verebilecek işlere de bakın. zira 4 sabit + 2 de freelance, şu halde net 6 kazanır durumdasınız.
0
fever
(24.08.20)
Bu, çok can sıkıcı bir durum. Ne aldığının hesabını bilirsin, ne harcadığının. Acil para lazım olur, gidip İK'ya ayrı, Muhasebeye ayrı dert anlatırsın vs.

Sizi işe alan kişiyle bir konuşun. "Daha ne kadar devam edecek bu iş?" diye. Umut yoksa, bu işten çıkmadan iş arayın, bulunca bırakırsınız.

Fransa'da hiç bir iş yapmayan, ısrarlarına rağmen iş verilmeyen bir kişi, dava açıp, tazminatını alarak ayrılmıştı. Kısa vadede karlı gibi gözükse de, sizi köreltir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(24.08.20)
(8)

N95 maske?

pass
Aldınız mı? Dışarda olduğum günlerde 2-3 maske atıyorum. Mesela bir hastaneye girmişsem çıkınca mutlaka atıyorum. N95 almama gerek var mı? Yıkanabilir maskelerin koruduğunu düşünmüyorum. Ama gündelik kullanım için N95’le ilgili fikirlerinizi merak ettim.
Aldınız mı? Dışarda olduğum günlerde 2-3 maske atıyorum. Mesela bir hastaneye girmişsem çıkınca mutlaka atıyorum. N95 almama gerek var mı? Yıkanabilir maskelerin koruduğunu düşünmüyorum. Ama gündelik kullanım için N95’le ilgili fikirlerinizi merak ettim.
0
pass
(24.08.20)
Mart ayında pandemı başlarken şirketten vermişlerdi, nefes alması acayip zor 10 dakika ya takabildim ya takamadım öyle diyeyim size. Ben cerrahi maske kullanıyorum, neden n95 almama gerek var mı dediniz onu anlamadım?
0
paramolacak
(24.08.20)
gerek yok n95'e, sizi nefessiz bırakır.

- temassız günlerimde örn: ailemi, dikkat ettiklerini bildiğim eşim dostumu ziyarette yıkanabilir takıyorum. bunu takmamdaki amaç onlara herhangi bir zararım olmasın.
- market, kargo ve kalabalık olmayan toplumda vs cerrahi takıyorum.
- hastane ve aşırı kalabalık içinde iki kat cerrahi takıyorum.

tüm cerrahileri hemen atıyorum. maddi açıdan sordunuz sanırım ama çaresi yok, böyle.
0
bisorumvargaliba
(24.08.20)
Maddi açıdan değil de daha iyi koruyup korumadığı açısından sormuştum.
0
🌸pass
(24.08.20)
Cerrahi maskeler, siz hastaysanız, karşı tarafı sizden korur. Eğer biri Covid19'sa ve maskesizse, siz de cerrahi maskenizle onun çevresinde bulunursanız, Covid19 kapma olasılığınız %90'larda...

Bu sebeple, kapalı ve kalabalık yerlerde ben n95 maske takıyorum. Açık havada normal maske. Zaten bu aralar n95'lerin fiyatı 15tl civarına kadar indi. Bence risk almaya gerek yok.
0
PhoenixRising
(24.08.20)
N95 maske sağlık çalışanları için. Normal maske kullanın yeterli.

Yoğun bakımdaki hastalara verilen bazı gazlardan dolayı, covid daha uçucu hale geliyormuş. Bu yüzden her taraflarını sarıp, N95 maske kullanıyorlar.

Normal ortamda 1,5 metre uzakta durmak yetiyor. Virüs yere çöküyor. Öksürünce yüzünüze, gözünüze gelmesin, yeterli.

Bu arada Güney Kore'den bir vaka okudum: Bir kafede, klima önüne oturan bir hasta, kafenin tamamına covid bulaştırmış. Sadece maske kullanan garsonlara bulaşmamış. Maske kulanın!


.
0
kartallar yuksek ucar
(24.08.20)
Pandemi ülkede duyulmadan önce epey araştırıp n95 kullanılması gerektiğine karar vermiştim. 3-4 tane duruyor o zamandan. 1-2 sefer dışında kullanamadım. Ancak havaalanı vb yüksek riskli olduğunu düşündüğüm yerlerde taktım. Kullanım açısından da aslında sıcaklar henüz başlamamışken öyle aman aman bi zorluk yaşamadım. Yazın deneyeyim dedim, çok darladı. Cerrahi maskenin koruyuculuğunun yeterli olduğunu düşünmüyorum. İşim gereği sürekli adliyedeyim, bu nedenle sonbaharda n95'e döneceğim.

Ben yerinizde olsam alırdım.
0
sacrilegious
(24.08.20)
bulabiliyorsanız n95(ffp3) almanızı öneririm.
0
sacrilegious
(24.08.20)
Bi zamanlar maskeye gerek yok diyenler vardı
N95 sağlık çalışanı için cümlesinin meali : elimizde yeterli n95 yok bırakın drlar kullansın

Kalabalıkta mutlaka n95 ama dikkat ven-til-siz olacak ! Ventillisi sizdeki virüsü dışarı yayıyormuş
0
photo85
(24.08.20)
(27)

banka memurunun hatasi, siz olsaniz ne yapardiniz?

buenosdias
gecen yuklu miktarda dolar cektim. yuksek cekimlere yeni vergi gelmis. memur benden almamis. bugun merkezden aradilar. 350 kusur lira bir ucreti var. odemezsem memurdan kesilecekmis. memurun odemesini istemiyorum ama ben de odemek istemiyorum. merkezle, mudurle istisare edip bana cozumle gelin dedi
gecen yuklu miktarda dolar cektim. yuksek cekimlere yeni vergi gelmis. memur benden almamis. bugun merkezden aradilar. 350 kusur lira bir ucreti var. odemezsem memurdan kesilecekmis.

memurun odemesini istemiyorum ama ben de odemek istemiyorum. merkezle, mudurle istisare edip bana cozumle gelin dedim. telefondaki bayan baya bozuldu.

yaptigim cok mu yanlis?
0
buenosdias
(21.08.20)
iyi demişsiniz, memurdan da kesmesinler ama kendileri çözsünler. bozulursa bozulsunlar. hep vatandaşa hep vatandaşa..

müdürleri ne boka yarıyor, oturdukları yerde oturuyorlar, arkadanızdayım çok yükseldim şuan :)
0
gadlemler
(21.08.20)
yaptiginiz tabii ki yanlis. yaptiginiz 350 liram gitmesin. siz alim emri verseniz almasa sizi zarara ugratsa neyse ama yasa belli, zaten odemeniz gereken bir ucret bu. Tabii ki siz odeyeceksiniz.
0
sparkle kiddle
(21.08.20)
Memurun bireysel hatasından ziyade yazılım hatası olarak diretin. Memur kendisi oturup mu hesapşayacak vergiyi. Çekim işlemini yaptığı ekranda çıkarsalarmış vergi ödenmesi gerektiğini, vergi kesilip kalan tutar verilseymiş size. Yani öncesinde de sizi bilgilendirip. Banka kendi hatasını memura yüklüyor gibi yani
0
senolll
(21.08.20)
Tabii sizin de ödemeniz gerekir orası ayrı mesela.
0
senolll
(21.08.20)
Bankanın hatası memurun değil bu. Sisteme şu kadar dolar çekeceğinizi girince otomatik vergi hesaplanması gerekir. O vergi nakit mi hesaptan mı düşecek seçtirilir. Ama yeni değişiklik olduğu için henüz hazırlanamamışlar.
Tabii bu demek değil ki devletin zorunlu kıldığı vergiyi ödememe hakkınız var. Vergi sizin kanuni borcunuz devlete gidecek borç neyin indiriminin peşindesiniz ki? Banka hesabınıza bloke koyup veya bakiye varsa otomatik olarak çekebilir gayet.
0
cilekli pasta
(21.08.20)
o parayı gözünün yaşına bakmadan banka memurundan alırlar. etik olarak herket etmek istiyorsan gidip ödemen lazım o parayı.
0
foolrules
(21.08.20)
Yanlış bence. Adam hata yapmış bu hatayı düzeltmek senin elinde. Parasını ver adamların
0
izmitcan
(21.08.20)
diret. parayı memurdan keseceklerse sen öde ama suçu bankaya at. memur her gün çıkan şeyi takip edemez, ekran da kesilecek ve bana ödenecek miktarlar ayrı ayrı yazılmalıydı de. baktın olmuyor memurdan kesecekler sen ödersin. ama çözümü olur illaki
0
avatar is back
(21.08.20)
Kendi hatalarını memurdan çıkarmaya çalışıyorlar, ki memur da hatasız denebilir mi, bilmiyorum. Bence verme. Senlik hiçbir şey yok, bütün vergi algı masraf yönetmeliğini bilmek zorunda değilsin, onların işinin parçası o sana hatırlatmak.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.20)
Düzen bozuk. Bunu şu an değiştirmek mümkün değil. Ortada insani bir hata var. Bu hata yüzünden memurun hesabında olması gereken para sizin hesabınızda. Erdemli bir şekilde o parayı ödemek ya da başkasına ait bir parayı gönül rahatlığıyla harcamak gibi 2 seçeneğiniz var.
0
but that was just a dream
(21.08.20)
Parayı çalayım mı çalmayayım mı diyorsun, doğru mu?

Çalma.
0
baal
(21.08.20)
her şubenin kendi bütçesi var, şube bütçesinden ödemelerini isteyebilirsiniz
0
yemrem
(21.08.20)
cilekli pasta +1

yaptığınız çok yanlış.
bunu sormanız bile bir o kadar yanlış.
0
blatta hiberna
(21.08.20)
Hata bankanın ancak memura yüklemek yanlış. Banka yazılımında bu tahsilatın mutlaka görünmesi ve son kullanıcıya (burada banka memuru) uyarı vermesi lazımdı, 350 TL tahsilat yapılmadan döviz çıkışı engellenmeliydi yazılımsal olarak. Belki de döviz çekim ekranında bu vergi tutarının hesaplandığı ve giriş yapılabileceği bir alan bile yoktu, neye istinaden senden 350 TL alacaktı. Bunun inisiyatifi şube personeline bırakılamaz. Teknik açıklaması bu.

Belirttiğin tutar ne bilmiyorum, zorunlu bir vergi mi? Eğer öyleyse bu para devlete gitmesi gereken bir vergi, başka bankadan çekiyor olsan tahsilat sağlanacaktı. Dolayısıyla ödemen gerekir bana göre. Herkes hata yapabilir hocam birbirimize yardımcı olmakta fayda var, hatanın bedelini şube personeli ödememeli.
0
Lethe
(21.08.20)
bi dakka bi dakka.

siz dövizi bozdurup tl olarak mı çektiniz, yoksa döviz olarak mı çektiniz?

bözdurduysanız kambiyo vergisi var ve banka sisteminin bunu atlaması sözkonusu değil. o yüzden bu şekilde olmadığını, doğrudan döviz çektiğinizi varsayıyorum.

doğrudan nakit döviz çekiminde vergi falan yok. sadece merkez bankası nakit döviz çekimlerinde bankaların komisyon almasına "izin verdi". yani illa alacak diye bir şey yok. üst sınırı var ama oranı şu olacak diye bir şey de yok. tamamen bankanın inisiyatifinde bir komisyon.

banka sizi mikmeye çalışıyor. ya komisyon almıyorlardı, baktılar yüksek nakit çeken bir herif var, merkez bankası'nın verdiği izin akıllarına gelip "ulan dünyanın dolarını çekti, izin de verilmişken şu hıyardan komisyon alalım" falan dediler muhtemelen.

ya da gerçekten bankanın komisyon uyguladığından memurun haberi yok. komisyonsuz verdi parayı, banka da memuru sıkıştırıyor, komisyonumuzu niye almadın sen salak mısın, şimdi senden kesicez diye.

velhasıl döviz bozdurma durumunda olduğu gibi size düşen, devletin zorunlu kıldığı vergi vs. gibi bir borç yok. kendi paranızı çekmişsiniz. banka da uyanık olup zamanında komisyonunu alaydı. almadı mı? alışveriş bitti geçmiş olsun.

şimdi aylar önce ev kiraladığınız emlakçı sizi arayıp "sizden zamanında eksik komisyon almışız, verin yoksa elemandan kesicez" dese sitterelaa demez misiniz? demezseniz götürüp verin.
0
kibritsuyu
(21.08.20)
Baal güzel söylemiş.
Bu şey gibi sanki. Önünde yürüyen adam cüzdanı düşürdü alıp cebe atmak düşürmeseydi demek gibi.
etik olarak, yasal olarak, insan olarak bu senin zaten vermen gereken bir para.
tereddüt edip sorman bile hoş değil.
0
Giovanni Pipitto
(21.08.20)
önünde yürüyen adam cüzdanı düşürdü, alıp cebe atmak ve düşürmeseydi demek gibi değil.

markete gittin bir ürün aldın, parasını verdin, alışveriş bitti. dükkandan çıktın giderken çırağın arkandan koşup "abi 10 lira daha ver, aldığın şeye meğersem 2 hafta önce zam gelmiş" demek gibi.

merkez bankası bankalara nakit döviz çekimine komisyon alma iznini 5 ağustos'ta verdi. aradan 2 hafta geçti. bugüne kadar banka komisyonunu oranını yansıtsaydı, işlem anında uygulayıp, alışveriş bitmeden de alsaydı. alışveriş bittikten sonra arayıp "ehe ehe gomisyon" diyene ben olsam para mara vermem.
0
kibritsuyu
(21.08.20)
15.000 dolar üzerinde çekim yapılırsa vergi oluyor.
Bu arada parayı ödemezsen, daha sonra aynı bankayla çalışacak mısın? Çalışırsan işleri zora sokmasınlar? Veya 350 lirayı çıkarmak için ota boka komisyon kesmesinler?
0
etna
(21.08.20)
350 lira için burada vicdan rahatlatma aramak ve ödememek hem yanlış hem ayıp...
0
pass
(21.08.20)
memurun hatası falan değil, tamamen bankanın çakallığı. zorunlu olmayan ve kafalarına sonradan dank etmiş bir komisyonu size yaslamak için "memurun hatası, memurdan kesicez" diyip vicdan kozunu kullanıyorlar. "yeni VERGİ gelmiş" diyorlar bakar mısın, vergi diyor ki müşteri onu zorunlu bir şey zannetsin de ödesin. yok öyle bir vergi.

ha gerçekten memurdan da kesebilirler tabii bankacılık vicdansız bir piyasa. ama bankacının vicdansız olması, almaları zorunlu olmayan bir komisyonu zamanında almayıp, kafalarına dank edince size yaslamaya çalışmalarını haklı göstermez.

yine de vicdanlı davranıp, memura mobbing yapacaklarını düşünerek lanet olsun diyip verebilirsiniz. ben olsam altını kazıp "ne parası, neyin parası, ne vergisi, adı ne, kodu ne, ne zaman çıkmış sorup tatmin edici cevaplar almadan vermezdim.

her vicdanımıza oynayıp "çocuk hata yapmış, vermezsen ondan kesicez" diyene "ne parası bu" diye sormadan para vereceksek işimiz var.
0
kibritsuyu
(21.08.20)
bugün bu parayı öderseniz sistemleri iyileştirmemelerine ve başka memurlardan da bu paraların kesilmesine yol açacaksınız.

az yesinler ve sizden komisyonu almadan işlemi kapatamayacakları bir yapı kurgulasınlar.
0
kenarortay
(21.08.20)
kibritsuyu +1

vergi yok, bankaların alma "yetkisi" var. Bazı bankalar alıyor, bazıları almıyor. Bunlar demek ki almıyormuş ki sistemde öyle bir şey yok. Memura yıkmak da bankanın çakallığı. Aslında daha büyük bir sistem sorunu bu.

Fakat şu da var, banka herkese böyle bir kesinti olduğunu bildirdiyse (sözleşme değişince önceden mesaj atıyorlar normalde "şu tarih itibarıyla şöyle olacak" diye) halihazırda olan banka hesabınızdan kesebilir de, eğer legal altyapısı varsa. Ama yok ki telefonla arıyorlar.

herkes bu kadar vicdanlı olduğu için hiçbir sistem düzgün çalışmıyor Türkiye'de. ABD gibi herkes tuttuğunu öpse dava açsa hakkını arasa, eminim her şey daha dikkatli yapılırdı. (bizde çakallık açısından tuttuğunu şaapıyorlar o kötü, o ortadoğu çakallığı. Ben hak aramaktan bahsediyorum)
0
nhk ni youkosu
(21.08.20)
Dolar hesabından çektiyseniz zaten bu aldıkları, bankaya kalan bir para. Biraz zorlayın derim. Almasınlar sizden de...

Ama para hesabınızda TL olarak duruyor ve siz döviz yapıp, çekmişseniz %1 vergisi var. 35000 TL'lik döviz alımına 350 TL vergi alınıyor. Bunu sizin ödemeniz lazım. Götürüp, verin parayı.



.
0
kartallar yuksek ucar
(21.08.20)
Odemek istemiyorum nedir ya
Kyk borcunu odemek istemiyoruz diyenler gibi olmus biraz :)

Bi hata olmus, sistem ya da insan hatasi... gerekce gosteriliyorsa odenmeli tabi ki de
0
Kittie
(21.08.20)
ne kadar da okumayı sevmeyen bir milletiz. istenen paranın ne olduğunu oturup eşşek gibi açıklıyoruz, hala aldığı borcu geri ödemek istemeyenle kıyaslıyorlar.

hayır ablacım kyk borcunu geri ödemek istemeyenle hiç alakası yok. kyk borcu dediğin borç aldığın para ve elbette geri ödemen lazım.

bu para, bankanın senden alacağı komisyon komisyon. zamanında almamış, sonra alası tutmuş. "bu seferlik de komisyon almayalım" demeyip müşteriyi darlıyorlar. üstelik de "memur hata yapmış, sen vermezsen memurdan keseceğiz" diyerek vicdan yaptırıp almaya çalışıyorlar.

bu komisyon var ya bu komisyon, arkadaştan istedikleri. hesabı açtırırken "hesap işletim ücreti yok, almayacağız" dedikleri hesap işletim ücretini istemek gibi, aidat yok denen kredi kartına aidat almaları gibi, dosya masrafı almadıkları kredi için iki gün sonra dosya masrafı istemeleri gibi, havale eft ücreti yok diyip ilk eft'de ücret yasladıkları gibi.

illa kıyaslayacaksanız eşdeğer şeylerle kıyaslayın. cüzdanı düşüren adamın cüzdanını ceplemek gibi değil, aldığın kredi borcunu geri ödememek gibi değil, başkasının hesaba yanlışlıkla yatan parasını geri vermemek gibi değil.

bankanın işlem yapılırken almadığı ücreti günler sonra pişman olup istemesinden başka bir şey değil.
0
kibritsuyu
(21.08.20)
@ buenosdias

Öncelikle merhaba.

Sizden talep edilen ücret, bir vergi değil komisyondur. Önceleri bankaların böyle bir yetkisi yok iken Merkez Bankası'nın 4 Ağustos'ta yayımladığı tebliğ ile bu komisyonu tahsil edebilme serbestliğine sahip oldular.

Gerekçe olarak da bankaların, efektif (fiziki) döviz ödeme maliyetlerinin artmasını gösterdiler.

İlgili komisyonun banka yazılımına entegrasyonu henüz sağlanamadığı için tahsilatı banka veznesindeki memurlarca manuel olarak gerçekleştiriliyor. Bu gerçekleştirme işi uygulama henüz yeni olduğu için personelin dikkatinden kaçabiliyor. Kaçtığında ise kendisine rücu ediliyor.

Hesaplamama göre USD ise 15-16 bin arası bir meblağ çekmişsiniz. Parayı hesabınıza yatırdığınızda böyle bir masraftan haberiniz olmadığı daha doğrusu bankacılık sisteminde böyle bir masraf olmadığı için haklısınız.

Bence masrafı ödeyiniz fakat masrafı mutlaka hesaptan tahsil ettiriniz. Hesap hareketlerinde izlenebilsin. Sonra masraf dekontunu bankadan yetkililerce imzalı kaşeli olarak talep edip hakem heyetine başvurun.

Uygulamanın yasal zeminini merkez bankası tarafından yayımlanan "Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliği Uygulama Esasları Yönetmeliği" oluşturuyor lakin önceden müşteriye bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmediği için hukuki olup olmadığının tartışmaya açık olduğunu düşünüyorum.
0
digits
(21.08.20)
Hakkınızda yakında icra takibi yapılsın da akıllanın.
0
Gaip
(21.08.20)
(6)

Ben oturacağım diye evden çıkartan ev sahibi

glore
Ev sahibim ben oturucam diyerek beni evden çıkarttı. Bununla ilgili noterden ihtarname çekmesini istedim. Çektim dedi. İhtarnamenin fotoğraflarını taratıp bana gönderdi. Ben de ihtarnamenin gelmesini beklemeden evden taşındım. Muhtemelen muhtara gitmiştir diye düşünüyorum ama emin değilim, muhtara u
Ev sahibim ben oturucam diyerek beni evden çıkarttı. Bununla ilgili noterden ihtarname çekmesini istedim. Çektim dedi. İhtarnamenin fotoğraflarını taratıp bana gönderdi. Ben de ihtarnamenin gelmesini beklemeden evden taşındım. Muhtemelen muhtara gitmiştir diye düşünüyorum ama emin değilim, muhtara uğrayıp bakacağım. İhtarname'de Mesken ihtiyacı sebebiyle kendim oturacağım şeklinde yazıyor.

Bugün öğrendim ki evi başkasına kiralamış. Bu şartlar altında benim izlemem gereken yol nedir?

1. İhtarnameyi bulamazsam mail olarak gönderilen (üzerinde kayıt numarası yer alan) ihtarnameyi kanıt olarak sunabilir miyim?
2. İhtarname gerçek değilse (photoshop vs..) ise evrakta sahtecilikten dava açabilir miyim?
3. 1. sorunun cevabı evet ise evde kendi oturmayıp, başkasına kiraladığı için ne yapabilirim bu konuyla ilgili?

Bu işi almak isteyen avukat arkadaş varsa özel mesaj atarsa birlikte çalışabiliriz.

Düzeltme: Şimdi farkettim ki Muhattap adı soyadı doğru, TC'de bir rakam fazla koymuşlar, bu yüzden ulaşmamış olabilir ihtarname.
0
glore
(18.08.20)
avukat değilim ama evden çıkmışsın artık. o işler ev sahibini kafasına göre kiracıyı evden çıkarmasın diye. ihtar çekse bile size tebliğ edildi mi. ondan sonra belli süre içinde çıkma zamanınız oluyordu. yine çıkmasanız mahkeme vs

şimdi çıkmışsınız tekrar girmeniz için içindeki kiracının çıkması lazım vs.
0
efruz
(18.08.20)
amaç eve tekrar geri girmek değil. Yeni evimin kirası Eski kiramdan %50 daha fazla ve buradaki problem yeni evimin kirasından ziyade haksız yere tahliye.

Ev sahibi yeni birine evi kiralayıp daha fazla para almak için dolandırıcılık yapıyor. Bunu normal karşılamam.
0
🌸glore
(18.08.20)
Anladım Şöyle birşey buldum internette. Ama siz tahliye olmamışsınız kendiniz çıkmışsınız.

"Türk Borçlar Kanunu’nun 355. Maddesi ile ; kiraya verenin kendisi, eşi, altsoyu veya üstsoyu veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ihtiyacı nedeniyle kiraya verilen yerin boşaltılmasının sağlandığı durumlarda (Borçlar Kanunu md. 350 ve devamı) , bu taşınmaz haklı bir sebep olmaksızın 3 yıl süre ile bir başkasına kiraya verilemez. Kiraya veren tarafından kiralama yasağına uyulmaması halinde, eski kiracının son kira döneminde ödemiş olduğu 1 yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemesi gerektiği düzenlenmiştir.

Bu düzenleme uyarınca; kiracıların haksız yere evlerinden veya işyerlerinden çıkartılarak buranın başka kişilere kiraya verilmesi ile kiracı zarar ederken kiraya verenin kar elde etmesinin önü kapatılmıştır.

Bu düzenlemeden önceki dönemde, 6570 Sayılı Kanunda cezai yaptırım düzenlenmekteydi. Yeni yasal düzenlemede ise; herhangi bir cezai yaptırım söz konusu olmamakta, sadece kiracıya tazminat talep hakkı tanınmıştır.



Peki, bahsi geçen haklı sebepler nelerdir?

Haklı nedenler yasada tek tek belirlenmemiş, her olayda haklı nedenlerin hakim tarafından belirleneceği kabul edilmiştir.

Yargıtay’ın bir kararında haklı nedenler (mücbir sebep) arasında ihtiyaç iddiasında bulunan kişinin ölmesi, askerlik, işyeri ihtiyacı ile tahliyeden sonra ihtiyaç sahibinin sağlığının bozulması gibi haller sayılmıştır. (Yargıtay 4. HD. 22/02/2001, E. 2000/10728 K. 2001/1869) Bu gibi haklı sebeplerin varlığı halinde ev veya işyerinin başkasına kiraya verilmesine ilişkin yasak ortadan kalkmaktadır.

Yasanın gerekçesinde “haklı sebep” şu şekilde açıklanmıştır:

“Kiraya verenin kanunda öngörülen sebeplerden birine dayanarak aldığı mahkeme kararını uygulatmak suretiyle, kiracının kiralanandan tahliyesini sağladıktan sonra, üç yıl süreyle kiralananı başkalarına kiraya verme yasağının bir istisnasını oluşturmaktadır.”



Söz konusu madde her durumda uygulanabilir mi?

Kanunda herhangi bir açıklık bulunmamakla birlikte; gerekçeden, söz konusu maddenin uygulanabilirliği açısından tahliyeye ilişkin bir mahkeme kararı olması ve bu kararın uygulattırılması – yani icra yolu ile tahliye edilmesi gerektiği gibi bir anlam çıkmaktadır. 6570 Sayılı Yasanın uygulandığı dönemde; mahkemeden tahliye kararı alınması ve tahliyenin cebri icra yolu ile (icra müdürlükleri vasıtasıyla) yapılması gerektiği genel kabul görmüş bir görüştü. Ancak; Yargıtay’ın aksi kararları da bulunmaktaydı. Örneğin; bir Yargıtay kararında “ ..bu nitelikteki davalarda sorumluluk için icra yolunun varlığının öngörülmesi usul ve yasaya aykırı olup..” demekle icrai işlemin bir şart olmadığı belirtilmiştir. (Yargıtay 4. HD. 20/03/2003 E. 2002/11390 K. 2003/3230)

Yukarıdaki hususları birlikte değerlendirdiğimizde; uygulamada tam bir görüş ve uygulama birliği bulunmadığını görüyoruz. Sanıyoruz ki; mahkeme kararı ve cebri icra ile tahliye şartlarının birlikte varlığı yeni kanunun maddesinde de genel olarak aranmaktadır. Bu demektedir ki; işyerini veya evini kendisi terk etmeye razı gelen kiracılar, buranın yeniden kiraya verilmesi halinde elde edecekleri tazminat talep haklarını kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilecektir.



Tazminat miktarı nasıl belirlenecektir?

Kiraya veren tarafından evin/işyerinin haklı neden olmaksızın 3 yıl içerisinde bir başkasına kiraya verilmiş olması nedeniyle eski kiracının uğradığı tüm zararlar kiraya verenden talep edilebilir. Söz konusu tazminat bedeli en az bir yıllık kira bedeli olarak yasada kararlaştırılmıştır.

Burada önemli olan hususların başında illiyet bağı gelmektedir. Talep edilecek zararın oluşması tahliyeden kaynaklı olmalıdır.

Talep edilebilecek hususlara örnek olarak; yeni yer kiralama komisyoncu gideri, nakliye masrafları, o yörede başkaca işyeri bulamayıp işkolunu değiştirmek zorunda kalan kişinin bu nedenle uğradığı zarar, daha düşük imkânlara sahip bir yer kiralaması gereken eski kiracının, yeni yere ödediği kira bedeli ile tahliye ettiği konutun emsal kiraları arasındaki zararı gibi zararların, belgelendirilmek suretiyle talep edilebileceği kabul edilmektedir.



Av. Müge UYGUN GÜN
0
efruz
(18.08.20)
İhtarname'de xx tarihine kadar evden çıkmazsanız İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE davası açacağımızı bildiririz diyor.

Bu durum zaten tahliye için bir sebep. Ben de bu nedenle tahliye ediyorum, kendi kararım ve isteğimle ihtiyacım doğrultusunda tahliye etmiyorum.
0
🌸glore
(18.08.20)
Ev sahibi kendisi veya 1. dereceden yakını (oğlu, kızı vs.) oturması için sizi evden çıkartabilir. Ancak bu durumda mutlaka kendisi geçip oturmalı, başkasına kiraya veremez.

Dava ettiğiniz zaman, 1 senelik kirayı tazminat olarak alabiliyorsunuz. Ancak yöntemi nedir tam bilemiyorum. Bir avukat ile görüşün...


.
0
kartallar yuksek ucar
(19.08.20)
hocam ev seni değil,çık dedi mi çıkman lazım bence .. her ne kadar bununla ilgili yas a yönetmelik cart curt ne olursa olsun ,adamın evi bence çıkmalısın .. istediğine kiraya verir,istediğine vermez . kendi oturur oturmaz bence böyle
0
taylor durden
(19.08.20)
(22)

Eldiven kullanıyor musunuz?

not sure if serious
Markete, bakkala, benzinliğe, Starbucks’a vs nereye gidersem gideyim girmeden önce eldiven takıyorum elime içeride işimi hallettikten sonra arabaya binerken çıkartıp atıyorum. Hiçbir şekilde dışarıda bir şeye dokunmamak için azami önemi gösteriyorum ancak bu beni çok yormaya başladı. Starbucks’ta bu
Markete, bakkala, benzinliğe, Starbucks’a vs nereye gidersem gideyim girmeden önce eldiven takıyorum elime içeride işimi hallettikten sonra arabaya binerken çıkartıp atıyorum. Hiçbir şekilde dışarıda bir şeye dokunmamak için azami önemi gösteriyorum ancak bu beni çok yormaya başladı.

Starbucks’ta bugün baktım etrafıma herkes normalleşmiş. Her yere dokunuyorlar, çantalarının içindeki eşyaları, telefonları vs tutuyorlar. Maske herkeste var ancak hiç kimsede eldiven yok. Sonra kendime baktım yüzümde maske elimde eldivenler kendimi bir garip hissettim. Acaba ben mi çok abartıyorum?

Özellikle telefonumu kirletmemek istiyorum. En nihayetinde en çok ellediğimiz şey. Yüzümüze filan götürüyoruz konuşurken. Ya da hiç yoksa gün içerisinde elimiz sürekli üzerinde. Telefonla her seferinde ilgilendikten sonra elimi yıkamak istemiyorum. Bu yüzden böyle bir şey yapıyorum ama dediğim gibi yorulmuş hissediyorum kendimi.

Gerçekten abartıyor muyum?
0
not sure if serious
(18.08.20)
Eldiven takmıyorum ama nereyi tutarsam elimde kolonya oluyor onu sıkıyorum.

Eve girer girmez de el yıkama & telefonu gözlüğü kolonyayla temizlemece
0
lcha
(18.08.20)
eldiven kullanmıyorum. el yıkıyorum ama telefonu temizlemek aklıma gelmiyor.
not: çok fazla dışarı çıkmıyorum.
0
sutlu nescafe
(18.08.20)
Hayır abartmıyorsun doğrusu bu. Elini yıkayıp temiz yıkadım mı diye tereddüt etmek yerine eldiven kullanmak doğrusu. Eldivenli iken tek dikkat edeceğin nası olsa eldiven diye ordan oraya elinle mikrop taşımamak.
Yıkanabilir kumaş eldiven aldım. Dışardan gelince makineye atıyorum. Telefonumu da poşetin içine koyup dışarda mecbur olmadıkça dokunmuyorum. Böylece elim temiz mi, şimdi telefonda virüs var mı gibi düşüncelerim yok.
0
photo85
(18.08.20)
markette kullanıyorum dışarıda kullanmıyorum bol bol el yıkıyorum
0
basond
(18.08.20)
Hocam bu kadarına gerek yok gerçekten.

Dışarda isen elini yüzüne götürmemeye gayret et, cebinde küçük bir dezenfektan olsun arada bir sık. Maske takarken, çıkarırken veya kullanım esnasında elinle ağız-burun kısmına dokunma kenarından düzelt. Eldiven takınca ne değişiyor ki, elinle değil üstünde bir eldiven katmanıyla her yere dokunmuş oluyorsun. Telefonu da gerekmedikçe cebinden çıkarma, dokunacaksan elini dezenfekte et öyle dokun.

Bunların sonu yok malesef.
0
Lethe
(18.08.20)
Ben de her yere dokunuyorum gerektiğinde ama cebimde kolonya oluyor. Elimi de yüzüme götürmüyorum.

Eldiven sadece elinize bulaşmasını engeller, başka bir amaca hizmet etmiyor. Ben elimi sık sık temizliyorum aynı şey.

Telefonla ilgilenirken eliniz temiz olursa telefon kirlenmez. Gerekirse onu da ıslak mendille siliyorum. Eldiven varken dalıp telefonunuza dokunursanız eldiven takmanız boşa gider.
0
fezagezgini_4
(18.08.20)
Dürüst olmak gerekirse ilk 3 ay eldiven purel vs baya kasmıştım ama son bir kaç aydır kalabalık yerlerde maske ve imkan oldugunda el yıkamak dışında her hangi bir önlem almıyorum.
0
bluewhale
(18.08.20)
Valla ben hiç eldiven kullanmadım. Ama yanımda sürekli kolonya olur. Dışarıda sık sık kolonya kullanırım. Eve gelince de telefon cüzdan kart kimlik vs kolonya ile silerim.
0
Amaranta ursula
(18.08.20)
Taktiğim şu: Dışardayken elimde covid virüsü varmış gibi takılıyorum. Elimi yüzüme degdirmiyorum,zaten maskeliyim. Gözüm kaşınırsa peceteyle kaşırım o derece. Burnuma asla götürmem elimi.Hiç bir gıdaya elimi yikasam dahi,disardayken dokunmuyorum. Burda en sıkıntılı durum telefon. Disardayken elimde virüs olduğunu düşündüğüme göre telefona da geçmiş olabilir. Telefonu gelince güzel bir kolonya ve dezenfektanla temizliyorum. O kadar disari çıktım hala covid kapmadim. Bu önlemlere bağlıyorum. Ama hala kapma riskim tabi var.
0
ırene adler
(18.08.20)
abartmıyorsun. insanların bu rahatlığına ben de hayret ediyorum. ben eldiven kullanmıyorum ama 5-10 dakikaya bir sık sık kolonya sıkıyorum ve imkanım varsa elimi yıkıyorum. temiz elle dokunsam bile içim rahat etmediğinden her gün temizlemek sıkıcı olmaya başladığı için telefonumu iki aydır evden çıkarken ince bir katman halinde streç filme sarıp geldiğimde çıkarıyorum ve çok da rahat oluyor. bunların dışında kullandığım an cüzdanı, otobüs kartını, kimliği vb. hemen kolonya ile temizliyorum.
0
whyamy
(18.08.20)
Evet, eldiven kullanıyorum. Çünkü kolonyaların ve dezenfektanların neredeyse tamamının korona virüse etkili olup olmadığına dair kesin bir veri yok. Virüse etkili dezenfektanların en az 30 saniye yüzeyde ya da ciltte kalması gerekiyor. Kimse buna dikkat etmiyor. Aldığı/kullandığı dezenfektanın içeriğine bakmıyor.

Eldiven takılması salgının başından beri öneriliyor. Yani insanlara yüzeylere çıplak elle dokunmaması tavsiye ediliyor. Çünkü dezenfektanlara güvenilmiyor, insanlar düzgün şekilde ellerini yıkamıyorlar.
0
GoodMorningTeacher
(18.08.20)
Eldiven takmıyorum. Ellere virüs bulaşınca bir sıkıntı yok, esas sıkıntı yüze, göze elimizle bu virüsleri bulaştırdığımız zaman oluyor. Eldivenin de bunda hiç bir katkısı yok. Hatta sahte güven duygusu verdiği için zararlı olabilir diyenler var.

Dışardayken elimi mümkün olduğu kadar yüzüme götürmemeye çalışıyorum. Eve gidince de bol sabunla, iyice yıkıyorum.


.
0
kartallar yuksek ucar
(18.08.20)
eldiven kullanmadım hiç. toplu taşımaya binmiyorum. yakına yürüyorum, uzun mesafeye aracımla gidiyorum. maske de kullanmıyorum. corona olan kuzenime doktorun git evde dinlen geçer 14 günde bir yere çıkma demesinden sonra bende bütün ciddiyet kayboldu. temizlik bakımından yaptıklarım ise, her fırsatta ellerimi yıkıyorum. odamda kendime ait lavabo ve tuvalet olması büyük avantaj. odama girecek insanlara da maske takmadan giremezsin diye çemkiriyorum. odamın kapısında da yazıyor maskesiz girme diye. dezenfektan ve kolonya elime alerji yapıyor kullanamıyorum. evde kalıp sabun, ofiste sıvı sabun kullanıyorum.
0
seyduna6687
(18.08.20)
Eldiven takmıyorum çünkü elimi yikamadan agzima burnuma surmuyorum. Telefonumu da her seferinde gayet güzel şekilde dezenfekte ediyorum.

Eldiven kullanan arkadaşlar virüsün eldivenin gozeneklerinden sizamayacagina nasıl bu kadar emin onu da anlayamıyorum.. Laboratuvarda test mi ettiler acaba?
0
superfluid
(18.08.20)
Sadece market alışverişi yaparken eldiven kullanıyorum. Onun dışında sürekli kolonya kullanıyorum eve gelince herşeyimi yıkıyorum, geri kalanları kolonya ile dezenfekte ediyorum.
0
strangerinhere
(18.08.20)
Kullanmiyorum.
Elden virus bulasmiyor cunku, eli agza/burna/goze goturunce bulasabiliyor. Ben de toplu tasimadsn sonra filan dezenfekte ediyorum elimi.

Normalde de elimi yuzume goturmemeye calisiyorum
0
kuehles blondes
(18.08.20)
Bir süredir eldiven kullanmıyorum. Bir yerlere dokunmamak konusunda dikkatliyim. Yanımda kolonya oluyor. Sık sık kullanıyorum. Dikkatli olmakta yarar var ancak eldivenleri yeteri kadar faydalı olduğundan emin değilim. En azından derimiz kendini temizleyebilirken eldiven öyle bir şey yapamaz.
0
biseysorcaktim
(18.08.20)
Ne fark ediyor ki eldiven.
Onunla da saga sola dokunuyorsun. Onemli olan elini yuzune, gozune degdirmemen. Eldivenle yuzune degince de ayni sey. Eldiven konusunu basindan beri anlamadim ben. Hicbir mantigi yok.
Yuzune, gozune dokunma yeter.
0
Kittie
(18.08.20)
Hiç kullanmadım. El yıkama ve kolonya/dezenfektan kullanmak daha yararlı.
0
iwasbornonamountainside
(18.08.20)
eldiven takmanın mantığı yok. denildiği gibi mesele kirli elle telefona, çantaya vs dokunmaksa kirli eldivenle bunlara dokununca ne fark ediyor tam olarak? eldiven virüsü tutmuyor da sadece el mi tutuyor? en mantıklısı yanında kolonya, dezenfektan taşıyıp kirli bir yere dokunduktan sonra eli temizlemek, ondan sonra telefona, çantaya vs dokunmak.
0
del piero10
(18.08.20)
Fakülte hastanesi kapısında eldiven kullanmayın virüsün yayılım hızını artıyor yazmışlar birde yrd. Doc. İmzalı idi çok şaşırdım. Ben kullanmıyorum eldiven
0
Topalordek
(18.08.20)
Ek bilgi: eldiveni maksimum 10-15 dakika takıyorum ve temasımı minimum tutuyorum. Örneğin Starbucks’a gittiysem para alışverişini yapıyorum, içeceğimi alıyorum çıkıyorum içmem bitince bardakla birlikte atıyorum.

Eğer elimde eldiven varken telefon çalarsa, telefonu tutacağım elimdeki eldiveni çıkarıyorum, telefona öyle dokunuyorum.

Bu işe kalkışırken motivasyonum; dezenfektan kullanımını ve el yıkama sıklığını azaltmaktı. Zira ellerim harap haldeydi.
0
🌸not sure if serious
(19.08.20)
(6)

20 Ağustos Merkez Bankası Faiz Kararı

ptolemaios
2 gün sonra merkez bankası toplantısı var,dolar euro ciddi artışta yine,düşmesi için anlamlı bir faiz artışı gerekli, bunu biliyoruzpeki faiz artışı gelirse borsa ne olurfaiz artışı gelmesse borsa ne olur ?finansal okuryazar arkadaşlar yorum yapabilir minot: yatırım tavsiyesi değildir.
2 gün sonra merkez bankası toplantısı var,
dolar euro ciddi artışta yine,
düşmesi için anlamlı bir faiz artışı gerekli, bunu biliyoruz

peki faiz artışı gelirse borsa ne olur
faiz artışı gelmesse borsa ne olur ?

finansal okuryazar arkadaşlar yorum yapabilir mi

not: yatırım tavsiyesi değildir.
0
ptolemaios
(18.08.20)
peki faiz artışı gelirse borsa ne olur: biraz artar

faiz artışı gelmesse borsa ne olur: biraz düşer

bence fazla faiz artışı gelmez, hiç de artırmayabilirler.

yazmayanı öpüyorlarmış ytd
0
fezagezgini_4
(18.08.20)
borsa faiz artış/azalışlarına pek tepki vermez. bugüne kadar verdiğini hiç görmedim en azından. anlık bir 10 kuruş oynar sonra eski yerine gelir. zaten %99.9 değişmeyecek faizler.

yatırım tavsiyesidir beni spk'ya şikayet ediniz.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(18.08.20)
Niye artmasın ki? Şu an bile örtülü faiz var.
0
banacevaplazım
(18.08.20)
Merkez bankası 1 hafta önce likitide musluklarını keserek, örtülü bir şekilde faizleri artırdı.

Açık bir şekilde faiz artırımı yapacaklarını çok sanmıyorum. Malum sebeplerden ötürü.

Borsa işi biraz sıkıntılı. Devlet pandemi döneminde piyasaya çok para sürdü. Birileri de kağıtları topladı. Suni bir artış var. bunları vatandaşa çakınca, borsa düşmeye başlar. Çok iyi anlamıyorsanız, uzak durun!


NOT: yatırım tavsiyesi değildir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(18.08.20)
Faiz artisi gelirse borsa biraz duser(cok degil). Bunun iktisadi yorumu: Sonucta sicak parayi faiz sebebiyle yatirimcinin bir kismi borsadan cekecek ve faize yatiracak.

He tabi bu dedigim anlamli bir faiz artisi olursa gerceklesir.
Ben sahsen hicbir onlemin dolari dusurecegine inanmiyorum. Yatirimci salak degil, hukumetin faiz politikasini biliyor. Bugun arttirsalar yarin erdogan hööt diyecek ve tekrar el mahkum dusurecek faizi tcmb. Bagimsizlik bu yuzden onemli bir konu. Elinizde bir silah var ve bagimsizlik yuzunden kursunlar karsoya degil ayaginiza geliyor. Bu bagimsizlik meselesi yuzunden millet dolar bozdurup tl pozosyonuna gecmeyecek, aksine dolar talebi artacak. Yine basladigi yere donecek yani: 7.40 dolaylari.

Not: yatirim tavsiyesi kesinlikle degildir. Bu duyuruda yazilan her sey yalandir, uydurmadir
0
ala09
(18.08.20)
Faiz artışı bankaları olumsuz etkiler, fonlama amaliyetleri iyice artar, dolayısıyla banka negatif.

Kredi maliyetleri artacağı için konut satışlarında ivme kaybı olur, gyo hisseleri de negatif.

DOlar,euro bir miktar hız keserse döviz cinsinden borcu olan firmalar birazcık nefes alır. Tersi olur da artmaya devam ederlerse döviz borcu olan şirketler de sıkıntıya girer.

Euro-dolar paritesi yükselirse döviz borcu olmayan ihracatçı firmalar bundan çok güzel faydalanırlar.

Başka şeyler de yazılabilr fakat bir çırpıda aklıma gelenler bunlar.
0
dougsampson
(18.08.20)
(21)

Meyve suyu üretimi

dissendium
Meyve suyu üretiminde ağaçtan yere dökülen meyvelerin de kullanıldığını okumuştum. Sonuçta doğada o meyveler kurtlar tarafından yenilebiliyor. Eğer herhangi bir meyvede kurt varsa meyve suyu üretilirken meyveyle birlikte o kurt da parçalanmış olabilir. Bu düşünce beni biraz rahatsız ediyor. Merak et
Meyve suyu üretiminde ağaçtan yere dökülen meyvelerin de kullanıldığını okumuştum. Sonuçta doğada o meyveler kurtlar tarafından yenilebiliyor. Eğer herhangi bir meyvede kurt varsa meyve suyu üretilirken meyveyle birlikte o kurt da parçalanmış olabilir. Bu düşünce beni biraz rahatsız ediyor. Merak ettiğim şey şu. Meyve suyu üretiminde meyveler belirli bir yöntemle bu açıdan kontrol ediliyor mu? Bu düşünceyi nasıl aşabilirim?
0
dissendium
(18.08.20)
Bunu hiç düşünmediğim halde yıllardır meyve suyu içmem. İçmemeyi deneyemez misin?
0
Tochinoshin
(18.08.20)
tabii ki de kontrol edilmiyor. kim niye ugrassin. zaten duzgun meyveler otellere restoranlara gider, orta halliler markete, pazara. boyle yerlerde alici bulmayan curukler de meyve suyuna. en kalitelilerin meyve suyuna gidecek hali yok ya.

asmak icin gece yatarken agzina giren ufak bocekleri orumcekleri falan dusun. kurt kotu bir sey degil zaten.
0
hot potato
(18.08.20)
@Tochinoshin, bu düşünce aklıma geldiğinden beri sadece güvendiğim bir markanın meyve suyunu içiyorum.
0
🌸dissendium
(18.08.20)
Aslında güvenebileceğin bir marka yok.iki türlü üretim var.birisi tamamen fabrika yapımı konsantre,içinde sözde meyve partikülleri bile oluşturulabiliyor.ithal gelip sulandırılıyor.ikinciside klasik yöntem elma ağırlıklı bol sulandırılmış meyve suları.

Sana tavsiyem çok derinlemesine düşünmemen.şimdi detaya girip ne yiyeceğiz o zaman demeni istemem.kurt dediğin şey protein,bulabileceğin en masum unsur,çok takılma.
0
duptıs
(18.08.20)
O kurtlari ayristiracak teknolojinin veya emegin maliyetini dusun once, simdi de meyve sularinin fiyatini dusun.

Tebrikler buldun cevabi.
0
baldur2
(18.08.20)
köyümüz evimize 10 dakika mesafede olduğu için sürekli tarım işiyle hobi olarak uğraşırız ailecek. okumanıza gerek yok ben direkt olarak söyleyim. meyvenin hasat zamanı bitince çürük çarık dediğimiz yere dökülen meyveler toplanıyor benzin parası çıkması için o ismini hepimizin bildiği o meyve suyu markalarına 25-50 kuruşa veriliyor. alım yerlerinin önünde sinekli böcekli 1 2 gün de bekliyor nerdeyse.

kontrol edilmiyor. ucuz olması için zaten özellikle o şekilde alınıyor. bu düşünceyi aşabileceğiniz bir yol veya güvenebileceğiniz bir marka yok. isim vermek istemiyorum fakat hepsi dediğim gibi bu şekilde.
0
nebukadnezarr
(18.08.20)
Neredeyse çürük denecek, kurtlu meyveler gidiyor neredeyse. Yani o meyveler azınlıkta değil çoğunlukta :)
Düşünceyi qsmaya gerek yok, durum Böyle.
0
kisa
(18.08.20)
meyve suyu, hazır salça, domates püresi, turşu falan filan üretilen yerlerin, o meyve sebzelerinin üretildiği memleketin çocuğuyum.

nasıl sebzeler meyveler gidiyor bir bilsen... meyve suyu istiyorsan al kendin sık. salça istiyorsan kendin yap. ingiltere'de değiliz deli gibi yaz güneşi var güneşte bir salça yapıyorum akıllara zarar. turşu desen adam çiğ sebzeyi atıyor kavanoza, ilacı basıyor 1 dakika içinde turşu yemeye hazır oluyor. lan öyle turşu mu olur? bir iki ay beklicen ki turşu yemenin faydasını göresin.
0
alperz
(18.08.20)
Araya üçüncü tarafları karıştırmadan düşünceyi aşmanın ve vesvesesiz bir şekilde meyve suyu içmenin yolu bu ve benzerlerini almaktan geçer:
www.narenciyepresi.com
0
Erva
(18.08.20)
bence meyve suyu konusunda kurtlar endişe duyulması gereken son şeyler.

bunun tarım ilacı var, hayvan pisliği var, sineği var, paketleme ve koruma için kullanılan kimyasallar, katkı maddeleri ve koruyu maddeler var.

dışarıdan satın alınan her üründe durum bu şekilde. iyisi kötüsü yok. kötüsü ve daha kötüsü var sadece.

hatta şöyle bir şey söyleyeyim, meyve suyu diye satın alınan şeylerin meyve ile pek ilgisi alakası yok. istenilen aroma, tat hatta koku çeşitli kimyasallar ile veriliyor. o tat meyveden değil kimyasallardan geliyor aslında.
0
reanarchy
(18.08.20)
merdiven altı firmaların meyve suyunu alıp içmiyorsanız çok da endişe duymanıza gerek görmüyorum.

tesislerde dolumdan önce pastörize ediliyor. pastörize edilirken yapılan ısıtma işleminde ise birçok mikrop yok oluyor.
0
eeb
(18.08.20)
kapi canavarı nasıl ortaya çıkıyor sanıyordunuz, kurt ve meyvenin evrimi sonucu tabi ki.
0
marlonbranda
(18.08.20)
Bence smoothie makinesi alın, sulu meyveleri cızt diye geçirir posalı bir şekilde de içersiniz.

Önceden çok meyvesuyu içerdim, smoothielere başladığımdan beri aramıyorum çok güzel tarifler var.
0
jazzabel
(18.08.20)
Hot patato'ya benzer olacak ama genel olarak,
dalından toplanan 1. Kalite meyveler ihracata gidiyor.
2. Kaliteler soğuk hava depoları ve hale
Bahsedilen türdekiler meyve suyu fabrikalarina gidiyor..
0
Ven
(18.08.20)
haha merdiven altı mı?

türkiyenin en büyük meyve suyu şirketlerinde birisine bizim tarladan şeftali veriyorduk. verdiğimiz şeftaliler hale satamadığımız yere düşmüş fazla erişmiş olanlar. yukarıda bir arkadaşın da dediği gibi. zaten firma bu meyveleri hal fiyatının neredeyse 8 de 1 fiyatına alıyor.
0
belkider
(18.08.20)
Hayır tabiki edilmiyor. Meyve suları için alınan meyveler çok ucuza mal ediliyor ve diğerlerinin de dediği gibi en kötü kalitede olanlar alınıyor. Icindeki kurtları ayiracak bir sistem yok zaten meyvelerin neredeyse tamami ayni sekilde hangisini ayiracaksiniz ki. Çok bilinen unlu bir meyve suyu markasını ziyaret edip vişne suyunun yapılışı incelemistik. Keske tek sorun kurtlar olsaydı. Yapabiliyorsaniz evde deneyin alışınca aramiyorsunuz zaten.
0
miyav lan miyav
(18.08.20)
bi şey olmaz. endişe etmen gereken şey içindeki şeker miktarı ve katkı maddeleri. adamın biri yolda ölen hayvanları eve getirip pişiriyordu. o geldi aklıma. bu kadar düşünmemeyi askerde akşamdan kalma yağlı tabldotta beyaz peynir yerken öğrendim sanırım.
0
bohr atom modeli
(18.08.20)
Yahu bu gizli bir şey değilki en bilinen meyve suyu firmasına şöyle meyve gidiyor böyle meyve gidiyor diyorsunuz sanki kaçak bilgi gibi. mesele içinde mikrop bakteri kalmaması.
0
fezagezgini_4
(18.08.20)
Meyve işi yapan bir abi vardı. Bir ara sormuştum.

Elma topladıkları zaman şekli düzgün olanları 1 TL'den meyve olarak satıyorlardı, kalan şekli bozukları 20 kuruştan meyve suyuna veriyorlardı. Aynı elma, sadece şekli tam yuvarlak değil diye meyve suyuna gidiyor.

Meyve suyu ne kadar sağlıklı, büyük soru işareti. Hatta içine kattıkları koruyucu vs. ile sağlıksız bir içecek.


.
0
kartallar yuksek ucar
(18.08.20)
ailem şeftali üreticisi ve evet biz de ağaçtan yere düşen meyveleri meyve suyu fabrikasına gönderiyoruz. ben de sizin kafanıza takılan sorular nedeniyle uzun yıllar meyve suyu içmemiştim ama daha sonra fabrika gezme şansım oldu. meyveler çok yüksek basınçlı suyla yıkanıyorlar. bu esnada kurdun yol yaptığı bölümler dağılıp kurt ortaya çıkıyor ve yıkama ile yok oluyor. yani içtikleriniz kurtsuz.
öte yandan meyvenin posası çok daha değerli olduğundan hazır meyve suyu içmeyin, meyveyi ısırarak yiyin benim tavsiyem :) diş etleriniz bile daha sağlıklı olur.
0
lapetite
(18.08.20)
@belkider

merdivenaltı olmayan yerler kurtları ayıklıyor diye bir şey yazdığımı göremiyorum.

tek fark merdivenaltı olmayan yerler çeşitli sterilizasyondan geçirip pastörize işlemi uygulayarak mikropları yok ediyorlar dedim.

okuduğumuzu anlayalım, anlatalım. haha.
0
eeb
(18.08.20)
(23)

Bugün BİM'de yaşadığım hakaret ve tehdit

makarnacanavari
MerhabaBugün üşengeçliğimden ötürü Bim'e gidip kağıt havlu aldım. Kasa sırasında beklerken yaşlıca bir adam dibime kadar girdi. Birkaç kez biraz kaykıldım ama o da benimle beraber kaykıldı. Normal şartlarda da bu kadar alanıma girilmesinden rahatsız olan ben, pandemiden dolayı uyardım 'biraz geride
Merhaba
Bugün üşengeçliğimden ötürü Bim'e gidip kağıt havlu aldım. Kasa sırasında beklerken yaşlıca bir adam dibime kadar girdi. Birkaç kez biraz kaykıldım ama o da benimle beraber kaykıldı. Normal şartlarda da bu kadar alanıma girilmesinden rahatsız olan ben, pandemiden dolayı uyardım 'biraz geride durabilir misiniz' diye. Adam cümlem biter bitmez hakaretler etmeye başladı. Yanımda bebeğim de olduğundan dolayı sakince 'bakın arkanızda ki hanım da size mesafeli' dedim ama ağıza alınmayacak hakaretlere devam etti. Tek bir kadın müşteri dışında da kimse sesini çıkarmadı. Ben o esnada 155'i aradım. Kasiyer çocuğa da 'dükkanı kapatabilir misin çıkmasını istemiyorum' dedim ama nafile. Adamdan parayı aldı gönderdi. Polis de tabii gelemedi. Karakola gittim ifade verdim. Kamera kaydı balacaklarını ama şikayetçi olmamam gerektiğini, bulunamayacağını söyledi. Neyse şikayetçi oldum falan da.

Sorun şu;

Bim kayıtlarını alırız, sorun olacağını sanmıyorum. Adam muhtemelen o mahallede yaşayan biri. Diğer dükkanların sokak kameralarını talep edebilir miyim? En azından hangi sokağa girmiş vs bulabilmek adına ya da hiç uğraşmamalı mıyım, sonuç alamam diye.

Saçımdan başımdan sürükleyip beni kapı dışarı edermiş, siktirip gitmeliymişim,annesi babası belli olmayan bir çocuğum varmış ki bu cümleden sonrsnevrim döndü.

Ne kadar gerildiğimi, üzgün olduğumu az çok tahmin edersiniz.

Çocuk yanımda olmasaydı adamı dövebilirdim de maalesef böyle söyleyebiliyorum.

Biraz bana akıl fikir mi verseniz?

Ha bir de bim'den şikayetçi olabilir miyim? Şimdi o aklıma geldi. Yani olay çıkarıp basıp gitmek bu kadar kolaysa, ben yarın öbür gün bim'i soymaya gideyim. Elimi kolumu sallayıp çıkarım nihayetinde!
0
makarnacanavari
(17.08.20)
sizinkisi biraz kavga ettikten sonraki gün kafanın içinde tekrar kavgayı yaşayıp kafa atsaydım kesin döverdim sahnesi canlandırmaya benzemiş, haksızsınız demiyorum ama yaşadığınız şeyi nerede yaşadığınızı az çok sakin kafayla düşünürseniz bu işin peşinden koşmanın ne kadar boş olduğunu anlayacaksınız, malesef kimse uğraşmaz bununla. evet bim'e hırsız girse yine uğraşmazlar muhtemelen. şuan hıncınızı alamadığınız için bir şeyler kovalıyorsunuz ama yapmayın. iyi ki tokat falan atmamışsınız yaşlı dayı buysa bunun bir üst level çocukları vardır. kadın bile olsanız gelir saldırırlar.

bimdeki kasiyerler hayatı sadece oksijen alıp vermek seviyesinde yaşayan insanlar oldukları için bulaşmazlar, bim gibi bir ortamda gün içerisinde neler oluyodur kim bilir.
0
nahtoderfahrung
(17.08.20)
keşke dövseydiniz malum yapanın yanına kâr kalıyor. kasiyer de bela almak istemedi muhtemelen. şahitlik yapacak falan yoksa birşey çıkacağını sanmıyorum, ayrıca konu uzadıkça sizin sinirleriniz bozulmaya da devam edecek.
0
surprise
(17.08.20)
Yorumlara bakınca yine içimden "Hırsızın hiç mi suçu yok?" demek geldi. İstersen senin için eksisozlukte başlık açabilirim. Twitter'da da sesini duyurmaya calis bence. "Daha nezih semte taşın" nedir abi? İnsanlar müptelası olduğu için mi bu davarlarla dip dibe yaşamayı tercih ediyor sizce?
0
epistemic_regress
(17.08.20)
Yani aslında bizim oturduğumuz bölge çok sakin, kargo şubesi o mahallede olduğu için gitmiş bulundum. Normalde de pek uğramayız o tarafa.

İlk yazan arkadaş da biraz saçmalamış. Sadece olayı çözüme nasıl ulaştırabilirim onu soruyorum, gelmiş beni eleştiriyor şaka gibi.

Adamı ben bulurum bulmasına, sokak kameralarından vs ama işte bunu sormuştum. Bu konuda akıl istemiştim.

Mağazanın da güvenlik görevlisi yok. Hangi bim'de var. Migros'ta asla böyle bir şey olmuyor. Hep Migros'a giderdim. Suç bende ki girmiş bulundum.

Gerçekten keşke dövseydim. İçim soğurdu. Siz siz olun da böyle durumda polisi karıştırmayın derim. Acınacak halime gülüyorum.
0
🌸makarnacanavari
(17.08.20)
Polisten medet ummak cok zor. Sikayetini almamak, dosya acmamak icin 40 takla atiyorlar. Dosya acinca da bi halt oldugu yok. Ama gene de muhakkak şikayet edip takip etmelisiniz. Kamera goruntusu ses kaydi olmadigindan ceza almasi icin pek bi ise yaramaz. Ifadeye cagirmalari, sorusturmalari bile biseydir.

Hatta yapabiliyorsunuz kisi cok yasli biri degilse esiniz/bi yakininiz bu kisiyi bulsa ve tenha bir yerde neden boyle davrandigini sorsa. Davranisinin cok kotu oldugunu, insanlari yok yere uzmemesi gerektigini etkili bir sekilde anlamasini saglasa daha iyi olur.
0
Kirmizibavul
(17.08.20)
Yaa ben de yazarım ama başlık açamadım, sanırım telefondan girdiğim için. Bir türlü ekran karşıma çıkmıyor.

Teşekkür ederim. En akıllıca cevap buydu sanırım :)

@epistemic_regress

Ben semt değil, şehir değiştireceğim. Hatta bir köy. Böyle hayvanlar da kendi boklarında boğulsun sahiden.

Ama görürüm ben o çomarı. Elbet karşılaşırım. O zaman da polisten medet ummam.
0
🌸makarnacanavari
(17.08.20)
Hahahaha @kirmizibavul eşim ya da ben denk gelsek, kıstırsak öyle tatlı bir dille konuşur muyuz acaba? Yaşı başı o hakaretler dolayısıyla da umrumda değil. Kim bilir evde karısına kızına nasıl davranıyor bunak. Onlar aklıma geldi üzüldüm cidden.
0
🌸makarnacanavari
(17.08.20)
çok geçmiş olsun. başımdan geçen bir taciz vakası sonucu, civardaki kamera görüntülerini anca gizli polisin benle gelip kamerası olan işyerine kimliğini göstermesiyle alabilmiştik.
0
pide
(17.08.20)
Bence öncelikle olayın bimdeki kamera kayıtlarına ulaşmaya çalışın, sonra sosyal medyada/sozlukte olayı duyurun.

Tek başınıza değil yanınıza bir erkek tanıdığınızı alarak çevre dükkanları dolaşıp kamera kayıtlarını rica edebilirsiniz. Eşimin/kızımın namusuna laf ettiler, ben bunun peşinin bırakmam gibi laflar edilirse esnaf yardımcı olacaktır.

Bunu bugün size yapan yarın başkasına yapar. Bir daha bu adamla karşılaşmayacağınız kesin değil.
0
GoodMorningTeacher
(17.08.20)
@makarnacanavari, benim cevabım hoşunuza gitmemiş olabilir diğer herkesle aynı şeyi anlatmak istedim aslında, polis zaten size gereken cevabı vermiş
"Kamera kaydı balacaklarını ama şikayetçi olmamam gerektiğini, bulunamayacağını söyledi."

ben sadece gaza gelmemenizi ve fiziksel şiddete döndürmediğiniz için iyi yaptığınızı söylemiştim. umarım hıncınızı çıkarmayı başarırsınız ne diyeyim :)
0
nahtoderfahrung
(17.08.20)
güvenlik kameralarının çoğu sessiz kayıt yapar

yani görüntüleri alsanız bile itip kakma dövüş olmadığı sürece pek bişey kanıtlayabileceğinizi sanmıyorum. avukat değilim , sadece mantık yürüttüm.

bim personeli de kesinlikle şahit olmayacaktır. çünkü gidip uğraşması gerekir, dava açılırsa mahkemeye gitmesi gerekir.

tek şansınız güvenlik kamerasının sesi de kaydetmiş olmasını ummak.
0
hem şişko hem deli
(17.08.20)
Haksızlığa uğramışsınız. Ancak şikayet mevzuları biraz sıkıntılı. Polisler zaten şikayet etmeyin diye uğraşmışlar. Arkanız kuvvetli değilse, bu şikayetlerden bir şey çıkmaz. Bununda 2 yolu var: Ya çok kuvvetli tanıdıklarınız olacak, ya da sosyal medyada olayı çok iyi duyuracaksınız.

Bunlar yoksa şikayetinizi geri çekin. Türkiye'de artık kimin ne olduğu belli değil. Başınıza musallat olurlar, bu yaşadığınız olayı 7/24 yaşamaya başlarsınız. Üstüne ailenize, çevrenize fiziksel zarar verirler.

Biliyorum söylediklerim etik olarak yanlış ama işler böyle...


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.08.20)
Gecen haftada bir teyze ve bir genc kadin boyle tartismisti. Biz de a101deydik galiba. Sizdeki gibi kimse karismadi. Kendi yontemlerinizle cozmeye calismayin demeye geldim. Ekside baslik acin ama adamla muhatap olmayin. Gormuyor musunuz kimler nasil ölüyor her gün?
0
banacevaplazım
(17.08.20)
Geçmiş olsun, çok üzüldüm. Umarım adalet olmasi gerektiği gibi tecelli eder.
0
fempusay
(17.08.20)
Beni 10 günlük lohusa iken kayınpederim kendimi ve ailemi öldürmekle tehdit etti kaynanam ne hakaretler etti eve kapattılar günlerce. Polis adresi belli adamın İstanbulun göbeğinde beş ay ifadesini alamadı evde yok diye. İfadeler alındı anında zaten dosya gizlendi takipsizlik geldi itirazım reddedildi. Ceza davası açılmadı bile. Boşanma davasında bizim gelin durup dururken gitti boşanma davası açtı biz de anlamadık diye sırıttılar hatta.
Sen savaş tabii ama benim bu memlektte adaletten beklentim yok.
0
cilekli pasta
(17.08.20)
Adamı bulursan ve durumu ispat edersen ki kamera kayıtları ve çalışanların isimlerini yazdır ben mahkemeye gelmem diye bir durum yok senin işine yarar, ceza davasından sonra manevi tazminat davası aç ki canı yansın. Belki hapis filan çıkmaz ama manevî tazminat davasındaki masraf tazminat filan canını yakabilir.
0
Topalordek
(17.08.20)
Öncelikle geçmiş olsun. Maalesef birçok farklı yerde insanların başına benzer durumlar gelebiliyor. Bunun ne semtle ne de girmiş olduğunuz mağaza ile çok fazla ilgisi yok. Yakın bir arkadaşımın başına, gayet nezih bir semtte çok daha beteri geldi. Duyduğunuz onca laf yüzünden durup durup daha çok sinir olmanız kadar normal bir şey yok. Market yakınlardaki diğer esnafların ya da mağazaların kamera kayıtlarını polisten alacağınız yazı ile temin edebilirsiniz ama inanın bir işe yaramıyorlar. Şikayet konusunda polisler çok fazla ilgilenmiyorlar zaten. Hatta ifadenizi verirken çoğu kısmı da gereksiz buldukları oluyor. Kişisel bilgilerinizin, şikayetçi olduğunuz kişiden ne derece saklanacağı da ayrı bir konu. Keşke olay anında bir video kaydı alsaydınız.
0
jude
(17.08.20)
Geçmiş olsun, şikayetçi olun, kayıt altına alınmış olsun. Şöyle düşünün, bir dahaki seferi en azından kasiyer müdahale edip insanların kıçlarına kadar giren kişileri uyarır.

Cimer'e şikayet edin BIM'i, corona önlemlerini uygulamadığı ve müşterilerini uyarmadığı için pekala bir şikayette bulunulur.

(Sorun BIM'den ya da gittiğiniz semtte değil, buna emin olun. Rotterdam'da da sırada dibime kadar girdiler, Düsseldorf'da da. Yeni bir tür var gezegende, kıçınıza girince, sıranın onlara daha çabuk geleceğini düşünüyorlar.)
0
buf-e kür
(17.08.20)
Ekside başlık açtım, umarım bir etkisi olur. Tekrar geçmiş olsun.

eksisozluk.com
0
epistemic_regress
(17.08.20)
ekşiye konu ile ilgili yazdığım şey şuydu.

---
çocuğunun yanında haksızlık yaşayan birisinin, yine çocuğunun yanında karşıdaki kişiye tekme tokat kafa göz dalması gerektiğini öğütlüyorsunuz. ben çocuklarla çalıştığım için az çok çocuklarda bu tip şeylerin nasıl bir travma yaratabileceğini biliyorum ama bunu herkes düşünebilir bence. kaldı ki kafa göz dalmaya çalıştığınız kişi cebinden bir şey çıkartıp çocuğunuz önünde sizi bıçakladığı-vurduğu zaman da fiziki sağlığınız ve çocuğunuzun ruhsal sağlığı açısından iyi olmayacaktır.

atıp tutuyorsunuz ama sonra sizin istediğiniz gibi davranıp mezara giren insanları da 3. sayfa haberi olarak 3 saniyede geçiyorsunuz, onu ne yapacağız?
---

ne olursa olsun tanımadığımız, bilmediğimiz insanlara şiddet çözüm değil. bir anda hayatınızı karartabilirler.
geçen gün motosikletli sırf kendi arabasına su sıçrattı diye motosikletliyi kovalayıp arabasıyla çarpıp sonra üstüne bir de öldüğünden emin olmak için üstünden arabayla geçen adamı hatırlayın.

lütfen bu yüzden insanlara ne sözlükte ne de duyuruda şiddet ile karşılık vermeyi öğütleyin. vebalini almayın bu tip önerilerin.


bununla birlikte, zaten kendisi sözlükte yazar olan bir insanın yerine bir başka yazarın başlık açması da iyi olmamış. zira gördüğüm kadarıyla hem başlığı açan arkadaş tepki almış, hem de okuyan durumu bilmediği için şöyle düşünebilir

"hem olayda tepkisini ortaya koymamış hem de kendisi bile yazamamış sözlüğe"


---

bir de, emin değilim ama doğan cüceloğlu'nundu sanırım bir yazısı vardı. insanların çöplerini başka insanlada dökmesi ile alakalı bişeydi. trafikteki kavgalara, tartışmalara atıfta bulunuyordu.

başkalarının çöplerini sizin üstüne dökmesine ve hayatınızı karartmasına izin vermeyin. muhatap olmadan içinizden sövün geçin arada sırada.
0
la traviata
(17.08.20)
şu ülkede polis kadar işe yaramaz bir meslek grubu yok sanırım. şikayetçi olma ne demek?
0
black mamba
(17.08.20)
karakolda çalışmadım ancak bildiğim kadarıyla yardımcı olmak isterim. sizin bu olaya mahalli karakollar bakar. hakaretten tehditten işlem başlatırlar. şüpheli şahıs bulunabilmesi için de Bim marketi ve çevre kamaralara bakarlar. kamera da el kol hareketleri veya sinirli gergin tavırlar varsa olay burdan çözülür zaten. karakol polisleri olaya tanık olan kasiyerden de bilgi alma tutanağı düzenlerler.kasiyer olanları net olarak aktarırsa şahıs zaten büyük ihtimalle ceza alır. ama hapis yatmasını falan beklemeyin.
0
tugi1
(17.08.20)
@cilekli pasta çok üzüldüm. Benim durumla asla mukayese bile edilemez. Lohuss dönemi üstüne bu. Sonrasında zorluklarını düşündükçe nefesim daralıyor. Allahım sana çok güç kuvvet sabır umut şans versin.

Benim konuma dönecek olursak, arkadaş sağolsun başlık açtı ama 'üşengeç' olmamla alakalo 'fakir ajitasyonu' yapmış çoğu kişi ne acı.

Kamera kaydını karakol talep etti hatta kasiyeri çağırttı. Beklememi istemedi zira çocukla da karakol köşelerinde beklemek istemedim.

Polis lojmanlarına yakın bir konumda olmam dolayısıyla komşumuz olan birkaç polisten ricada bulunacağım. Ama onların çalıştığı karakol değil tabi. Ne derece yardımcı olurlar bilmiyorum.

Çevre mağazaların kamera kayıtlarını almak istiyorum ama konu saptığı için buna cevap alamadım. Bir başıma gidip talep edebilir miyim emin değilim. Polislerin tavrından umudum yok. Adamj kendi çabam ile bulup, hakkını da kendim vermek istiyorum tabi oğlumu anneme bırakıp :) bu noktada eşim de yanımda tabi.
0
🌸makarnacanavari
(17.08.20)
(9)

İkcılar soru size

Özgeçmişim ektedir deyip özgeçmiş eklemeyip mail atan mal, maile özgeçmişi ekleyip gönderse ne düşünürdünüz? Başvurulan pozisyon: üretim planlama uzmanıMal da benim.
Özgeçmişim ektedir deyip özgeçmiş eklemeyip mail atan mal, maile özgeçmişi ekleyip gönderse ne düşünürdünüz?
Başvurulan pozisyon: üretim planlama uzmanı

Mal da benim.
0
(17.08.20)
üretimden ziyade planlaması gereken daha temel problemleri var diye düşünürdüm. :')
0
since1907
(17.08.20)
IK dan degilim ama böyle olaylar herkesin basina gelmistir. Bana böyle bir mail gelse, biraz bekleyip düzeltmesini beklerdim. Düzeltme gelmezse mal oldugunu düsünürdüm :)

Fazla zaman gecmeden mail e ekleyip, "üzgünüm ekteki dosyayi unutmusum" gibi bir sey yazip yollayin.
0
VIPCH
(17.08.20)
hiçbir şey düşünmezdim. insanlık hali, kurumsal yazışmalarda her gün olan şeyler bunlar.
0
sir gawain
(17.08.20)
ik'cıyım, olur öyle, çok takılmayın.
0
benaslinda
(17.08.20)
hic bir sey dusunmezdim, is hayatinda bunu yapmamis kisi varsa yakinda yapacaktir merak etmesin
0
neverletyougodown
(17.08.20)
suçu bilgisayara/internet bağlantısına atmayın ama. hataysa hata. hatanızı kabul etmeyen biri olduğunuzu düşünürler.
0
matilda
(17.08.20)
Bu herkesin başına bir çok sefer gelmiştir.

"CV'yi eklemeyi unutmuşum" diye not düşerek aynı maili ikinci sefer, doğru olarak gönderin yeterli.


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.08.20)
bu o kadar yaygin ve olasi bir dey ki gmail'de "attached" kelimesini kullanir ama dosya eklemezseniz sizi uyariyor. (tabii bu ayni zamanda mail'in icerigine eristigini gosterir ama konumuz simdilik bu degil)
0
sparkle kiddle
(17.08.20)
gavur şirketiyse umursamaz bile ancak türk şirketi ise seni baştan eler. böyle kompleksli insanlar çalışır genelde ik olarak.
0
fareli koyun vuvuzelacisi
(17.08.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.